Kesitin tamamı bir sonraki bölümde mevcut okumadan diğer bölüme geçebilirsiniz. Sadece yıldıza basmanız yeterli. Sevgiler ❤
Cem'in gönderip bizi Mardin'den aldırdığı jetten Bahar ile indik. O sırada az ileride duran beyaz spor arabanın sürücü kapısı açıldı. Üzerine oturan özel dikim takım elbisesi ile Cem'in bize doğru yaklaştığını gördüm. Allah'ım inanamıyordum bu adamla evleneceğime, rüya görüyor gibiydim her an uyanmaktan deli gibi korkuyordum. Belirgin kol kasları ve kaslı bacaklarıyla "Ben spor salonundan çıkmıyorum." diye resmen bas bas bağırıyordu.
Özgüven fışkıran bir şekilde ceketinin tek düğmesini açıp ellerini pantolonunun cebine koyuşunu hayranlıkla izledim. Fiyatının binlerce dolar olduğunu tahmin ettiğim saatini kontrol ettikten sonra bize daha doğrusu Bahar'a gülümseyerek baktı. İçimde oluşan kıskançlık filizlerini çoğu zaman söküp atsamda bu an o anlardan birisi değildi. Bahar da ona gülümserken "Ağzının sularını sil Bade, amaç onun salyalarını akıtmasını sağlamak. Şu çalıştığımız hareketi hatırla ve yap." dedi sonra da koluma girdi.
Şöyle bir saçlarımı savurup güneş gözlüğümü hafif aşağı indirdim. O sırada Cem'in bakışları beni takip ediyordu. Sonra ona gülümseyip yeniden güneş gözlüğümü taktım. Gözlerini kırpıştırarak şaşkın şaşkın bana bakması üzerine neredeyse kahkaha atacaktım ama kendimi tuttum. Üzerimde kare yaka hafif dekolteli diz üstü kırmızı bir elbise, lacivert çok ince deri bir kemer ve lacivert stilettolar vardı. İlk defa bu kadar kısa bir elbise giydiğim için kendimi çok garip hissetsem de Cem'in o şaşkın yüzünü görmek her şeye değerdi.
Bahar stilistliğime soyunmuştu ve kırmızının Cem'in en sevdiği renk olduğunu söylemişti. Gelirken saçlarımı düzleştirip ucunu da maşa ile kıvırmıştı "Hamilesin kendini yorma." dediğimde elini boşver der gibi salladıktan sonra "Söylediğin gibi hamileyim, hasta değilim." diye cevap vermişti.
Bahar haklıydı ama abim deliydi henüz havadayken "İyi güzel söylüyorsun da abimi de biliyorsun seni ayakta tuttuğumu duyarsa öldürür beni." dedim. Bazen can sıkıcı derecede korumacı oluyordu. Bahar'ın "İş sevişmeye gelince hamileliğim hiç aklına gelmiyor." diye homurdandığını duydum. Öyle kısık sesle söylemişti ki duymadığımı düşündüğünü biliyordum. Bir yarasa kadar iyi duyduğum için bir dakika ya! Yarasalar iyi duyuyor muydu acaba? Neyse ne ben duymuştum işte her gece onları duyduğum gibi. Of bu çok utanç verici bir şey. Abimin seks hayatını düşündüğüme inanamıyordum öğk.
Bahar gülerek "Abinde senin için deli diyor. Şöyle bir bakıyorum da ikinizde haklısınız galiba." dedikten sonra kahkaha attı. Defalarca görmeme rağmen o güldüğü zaman hayran hayran bakmaktan kendimi alamıyordum. Bir kadın bu kadar güzel olmamalıydı. Kahkahası dinince "Böyle baktığın zaman ürküyorum senden sanki her an üzerime atlayacakmış gibi bakıyorsun." dediğinde kahkaha atma sırası bana geçmişti "Ben bile kendimden korkuyorum. Üstelik erkekleri sevdiğimden eminim. Ne yapabilirim çok güzelsin." dedim. Bu sözlerim üzerine mahcup olmuş ve yanakları kızarmıştı "Üzgünüm şekerim kalbim dolu, hem sen görümcemsin kızım nikah düşmez." demesiyle ikimiz de kahkahalara boğulmuştuk.
Cem'in dengesini şaşırtmak ve dünyasını alaşağı etmek istiyordum. Bahar da bunu tavsiye etmişti. İşe güzel giyinmek ve güzel görünmek ile başlayacaktım. Ondan sonrasını da ileride düşünürdüm. Kafaya koydum kocamı kafesleyecek ve kendime aşık edecektim. Ay kocam dedim! Benim kocam! Rüyalarımın erkeği kalbimin tek sahibi. Bekle beni kocacığım bekle ben geliyorum...
Bu hikayede bambaşka bir Bahar okuyacaksınız. Biraz fırlama biraz deli dolu yönünü göreceksiniz. 😁
Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar. Öpüldünüz. 😘
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDI
ChickLitBade... İmam "Mehr-i müeccel olarak ne istiyorsun kızım?" diye sorunca "Üç talak hakkımı." diye cevap verdim. Cem kulağıma eğilip "Başka bir şey iste çünkü dinen o hakkını istersem elinden alabilirim." dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulayamayac...