Sabah çalan alarmı kapattım ama yataktan çıkamadan Cem tarafından geri çekildim. "Kalkma güzelim uyumaya devam edelim." dedi. Şaşırmıştım "Şirkete gitmeyecek misin?" diye sorduğumda "Hayır kendime izin verdim." diyerek kestirip attı. Dün yaşanan olayı henüz unutmamıştı haklıydı zaten, öyle kolay unutulacak gibi değildi. Canıma minnet ben de Cem'in kollarına geri döndüm boynuna sokulup kokusuna bulanarak çabucak uyku moduna geçtim. Kolları belime dolandı beni aramıza hava dahi giremeyecek şekilde kendisine yapıştırdı. Pazar günleri haricinde çok erken kalktığımız için hoş bir değişiklik olmuştu. Keşke dünkü yaşadıklarımız buna sebep olmasaydı ama olmuştu işte ve yapacak bir şey yoktu.
Saatlerce uyumuştuk kahvaltımızı beraberce terastaki masaya hazırladık denize nazır güzel bir kahvaltı yaptık. Cem beni okula bırakıp oradan spora gidecekti. İlk defa spor salonuna gitmesi beni rahatsız etmedi belki de orada ter atıp kafa dağıtmak ona iyi gelirdi. Fark etmemem için çaba harcasa da gözlerindeki hüznü görebiliyordum ve ona kıyamıyordum. Yıllarını şirkette geçirdiği hatta bir nevi orada büyüdüğü için kendini eminim ki boşlukta hissediyordu. Ben de bu günleri gecikmiş bir balayı gibi görmeye ona da bunu empoze etmeye karar verdim. Okula gittiğimde müdür ile konuştum. Bir hafta boyunca izinli öğretmen olmadığını öğrenince bana izin vermesi için onu ikna ettim. Müdür bey akşam zil çalma saatine kadar öğretmenler odasında boş boş oturduğumu biliyordu. Yine de son anda herhangi bir öğretmen izin alırsa telefon edip beni çağıracaktı.
Akşam Cem'e haberi vermek için sabırsızdım beni almaya geldiğinde üzerinde hala eşofmanı ve tişörtü vardı saçları da ıslaktı. Şu saate kadar spor salonunda kalmış duş alıp doğrudan beni almaya gelmişti.
Arabaya binince yanağından öptüm "Müjdemi isterim! Bir hafta izinliyim gecikmiş balayımızı yapabiliriz." dedim.
"Şehir dışına çıkmak ister misin? Antalya tarafına gidebiliriz bir otelde yer ayırtabilirim." dediğinde başımı olumsuz şekilde salladım.
"Çok isterdim ama şehir dışına çıkamam. Müdür izin verse de öğretmenlerden birinin işi çıkarsa onun yerine derse girmem için telefon edecek. Ben daha çok hiç evden çıkmadan balayı yaparız diye düşünmüştüm." diyerek göz kırptım.
"Emrin olur sultanım ama önce yemek yiyelim." sözlerinden sonra arabayı çalıştırdı bir yandan da sırıtıyordu.
Bir restoranın önünde park edene kadar sessizliğin tadını çıkarıp etrafımı seyrettim. Bu sefer bir balık restoranını tercih etmişti denizden babam çıksa yerim mantığında bir insan olduğum için itiraz etmedim. Tabi bu düşüncem ıstakoz olmadığı sürece geçerliydi ıyy! Aklıma geldi yine bir hoş oldum arkadaş! Gülerek eğlenerek sohbet ederek yemeğimizi yedik eve dönüş yolunda Cem elimi bir saniye olsun bırakmadı. Defalarca öptü defalarca beni ne kadar çok sevdiğini söyledi. Sema'ya inat, yaşadıklarımıza inat mutluyduk. Huzur derseniz o da minicik bir bebeğe bağlıydı. Doğacak bebek hiçbir şeyi değiştirmeyecek diyemezdim kimseyi, en başta da kendimi kandıramazdım. Bu yüzden Cem eve geçtiğimizde "Anne karnındaki bebeğe DNA testi yapılabiliyormuş ne dersin yaptıralım mı?" diye sorunca cevabım "Hayır." oldu.
Anlayışla başını salladı "Tamam güzelim. Nasıl dersen öyle olsun, sen ne istersen onu yapalım." diyerek beni yatıştırmaya çalıştı. Sözlerinde samimi olduğunu biliyordum hatta tüm kararı bana bırakıyordu. Kucağına oturup dudaklarına minik bir buse kondurdum "Teşekkür ederim." diye fısıldadım. Onu seviyordum ve önceliği ben olduğum için minnettardım bunu anlamasını istiyordum. Cem daha fazlasını talep ederek "Bebeğin varlığı hiçbir şeyi değiştirmeyecek değil mi Bade? Beni bırakmayacaksın değil mi? Eğer öyle bir şey yaparsan mahvolurum! Sensiz yaşamak istemiyorum!" dediğinde sessiz kaldım. Çünkü ona yalan söylemek istemiyordum ve ona vereceğim her türlü cevap yalan olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDI
ChickLitBade... İmam "Mehr-i müeccel olarak ne istiyorsun kızım?" diye sorunca "Üç talak hakkımı." diye cevap verdim. Cem kulağıma eğilip "Başka bir şey iste çünkü dinen o hakkını istersem elinden alabilirim." dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulayamayac...