Çenem dizlerime dayalı, gözlerim ufuk çizgisinde, kayalıklara vuran dalgaların sesi, çok uzaktan gelen martı çığlıkları, kafamda deli sorular bu şekilde bir süre daha geçti. Sadece bir kahvaltı hazırladı diye her şeyi unutup sineye çekemezdim yine de Cem'e yaptıklarının anlamını veya hesabını soracak kadar kendimi yakın hissetmiyordum. "Hayırdır öğretmen hanım Karadeniz'de gemilerin mi battı?" diye soran sese doğru başımı çevirdim Ata ile karşılaşmak üstelik elindeki kağıt helvayı bana doğru uzattığını görmek tüm endişelerimi bir anlığına da olsa alıp götürdü.
Elindekini alıp hızla paketini açarken "Simitler, kağıt helvalar bana iyilik yapmıyorsun haberin olsun. Senin yüzünden kilo alacağım." dedikten sonra kağıt helvadan hemen bir ısırık aldım. Ağzımda eriyişinin verdiği haz gözlerimi kapatıp "Mmmm." diye mırıldanmama sebep oldu. Gözlerimi açınca bana ilgi ile bakan yüzünde, şaşkınlık ve hayranlık vardı. Onunla göz göze gelince nerede olduğumu hatırladım. Her ne kadar gülümsemeye çalışsam da zoraki olduğu için yüzümde eğreti duruyordu. Kucağında Bahar'ın resimlerinin olduğu albüm ile uyuyan Cem'in görüntüsü allak bullak olmuş beynimden bir türlü gitmek bilmiyordu.
Sıkıntım iyice yüzüme yansımış olmalı ki Ata ciddileşip "Gerçekten Bade neler oluyor? Belki yeni tanıştık ama bu arkadaş olmamıza engel değil, herhangi bir sıkıntın olursa her türlü yardım ederim. Biliyorum burada sana yakın olan kimse yok eğer istersen arkadaş olabiliriz iyi bir dinleyiciyimdir." dese de içimde yaşadığım çıkmazı ona anlatamazdım. Bir kere utanırdım ne diyecektim? "Çocukluk aşkımla evlendim ama o beni sevmiyor hatta yengeme aşık, bir de bu yetmezmiş gibi benimle aynı yatağı bile paylaşmıyor. Her boku yedik ama adam beni bir kere bile öpmedi." şimdi böyle söyleyince bana bile çok saçma ve çok özel geldi. Bu kadar ayrıntıya girmek istemeyeceğim kadar özel. Kendi içimde verdiğim savaş sona erince "Önemli bir şey değil, tek başıma başa çıkabilirim." diyerek gülümsedim bana inanmadığını bilsem de bunu yüzüme vurmayacak kadar kibardı.
Bir konudan artık emindim Cem yanılmamıştı Ata her ne kadar arkadaşlıktan dem vursa da bana ilgi duyduğu çok açıktı. Sırf bu yüzden bile ona özelimle ilgili herhangi bir şey anlatamazdım. Kafamı dağıtmak için derslerinin nasıl gittiğini sordum böylece konu kendiliğinden kapandı. Tam olarak istediğim buydu belki bir korkak gibi kaçıyordum ama şu anda elimden başka bir şey gelmiyordu. Boynuma sarılan kaslı kollar, yanağıma bırakılan öpücük, burnuma dolan artık tanıştık olduğum koku yüzünü görmesem de Cem olduğunu anlamamı sağladı.
Yanıma oturunca Ata'ya selam verdi elimi tutup "İşim bitti hadi kalk sevgilim seninle İstanbul'u gezelim. Yarından itibaren beni yoğun günler bekliyor karıma yeterince vakit ayıramamak beni üzer." diyerek kendisiyle beraber ayağa kaldırdı. Ata'ya "Hoşçakal." dedikten sonra biraz uzaklaştığımızda "Hiç sevmiyorum bu dallamayı." diye söylendi "Neden sevmedin anlamıyorum iyi bir çocuk üstelik sadece arkadaşça davranıyor. Yoksa sende kadınla erkek arkadaş olmaz diye mi düşünenlerdensin?" diye sordum. Bana kaşlarını çatıp "Öyle saçmalık mı olur? Hatırlatırım Bahar benim en yakın arkadaşımdı." dedi. İkimiz de bir süre sessiz kaldık "Ama sen Bahar'a aşıksın." sözü aramızda asılı kaldı.
Bir süre sonra "Ben de erkeğim bir erkek bir kadına baktığında onun dost mu yoksa art niyetli mi olduğunu anlarım. O sana hiçte dostça duygular beslemiyor" diye mırıldandı. İşte yine aynı şey olmuştu sanki kıskanıyor gibi tavır almıştı az sonra da bunun tam tersini düşünürken bulabilirdim kendimi. Bana tam olarak bunu yapıyordu kafamı karıştırıyor dengemi bozuyordu. Çenemi tutamadım "Nasılsa bir yıl sonra bitecek bir yalanı yaşıyoruz bana ilgi duyması neyi değiştirir?" diye sordum. Kaşları olabilirmiş gibi daha çok çatıldı "Tamam anladık! Bir yıl sürecek evliliğimiz bunu sürekli hatırlatıyorsun unutturmuyorsun. Seninle evli olduğumuz sürece sana göz ucuyla bakanın ağzı ile burnunun yerini değiştiririm o yüzden ayağını denk al!" diye bağırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDI
ChickLitBade... İmam "Mehr-i müeccel olarak ne istiyorsun kızım?" diye sorunca "Üç talak hakkımı." diye cevap verdim. Cem kulağıma eğilip "Başka bir şey iste çünkü dinen o hakkını istersem elinden alabilirim." dediğinde bunu nereden bildiğini sorgulayamayac...