31. SARILSIN YARALAR

4.6K 353 499
                                    

Neşemiz ve huzurumuz yemekten sonra kayboldu kapı çaldıktan bir süre sonra o nefret ettiğim yüzle burun buruna geldim. Cem de en az benim kadar şaşkındı "Anne bu kadının ne işi var burada?" diye resmen gürledi. Vildan abla ise önce sessiz kaldı sonra da kıyamet koptu.

"Doğru düzgün konuş teyzenle bir de utanmadan 'Bu kadın.' diye hitap ediyorsun."

"Anne senin söylediklerini kulağın duyuyor mu? Az kalsın onun yüzünden evliliğim bitiyordu bu kadın bencilin önde gideni. Karımı üzerek Baran abiden intikam almaya çalıştı. Allah'ım sen aklıma mukayyet ol! Ne istiyorsunuz benden neden anlamıyorsunuz karımı sevdiğimi! Ondan vazgeçeceğime ölürüm daha iyi!"

"Ne diyorsun oğlum sen 'Ölürüm.' denir mi? Bir kadın için değer mi?"

"Eğer onu kendinden bile çok seviyorsan değer! Bade'den asla vazgeçmem o yüzden önceliklerini belirle. Ya kız kardeşin ya ben aramızda tercihini yap!"

Destek olmak için kocamın yanına geçip elini tuttum. Beni söylediği kadar çok seviyor olabilir miydi yoksa annesini ikna etmek için mi bu şekilde konuşuyordu? O anda bunun hiçbir önemi olmadığına karar verdim çünkü Cem'i seviyordum. Aramız düzelmeye başlamışken beni kazanmak için bu kadar çabalarken ondan vazgeçmeyecektim. Vildan abla ağzını açtı ama geri kapamak zorunda kaldı.

"Kesiiiinnn!"

Mazlum abinin bağırmasıyla hepimiz ona dönüp baktık. Elbette bağırdığı zamanlar olmuştu ama daha önce bu şekilde sesini yükselttiğine şahit olmamıştım. Önce Nurbanu'ya döndü "Amcamın kızısın baldızımsın sana her zaman kapım açık ama bir daha oğlum evimdeyken buraya ayak basmayacaksın!"

Nurbanu'nun zevkle sırıtan yüzü bir anda kapkara oldu. Mazlum abiden böyle bir çıkış beklemiyordu. Gerçi hiçbirimiz beklemiyorduk. Mazlum abi Vildan ablaya baktı sıra ona gelmişti.

"Bunu bilerek yaptın değil mi? Amacın ne senin Vildan? Ne istiyorsun biricik evladımızdan, onun mutluluğu senin için hiç önemli değil mi? Oğlumuz karısını seviyor ve o kişi de Bade! Amcamızın kızı tanıdığımız bildiğimiz pırlanta gibi bir kız. Gerçekten seni anlamıyorum! Eğer bir daha oğlum buradayken kız kardeşini çağırırsan onunla birlikte seni de evden atarım! Anladın mı?" diye bağırınca Vildan abla neye uğradığını şaşırdı. Mazlum abi bu sözleri söyleyebildiğine göre feci şekilde sinirlenmiş olmalıydı.

"Ben buraya Avaşin ile Berçem'i görmeye gelmiştim." dedi Nurbanu.

Kendisini savunmak için söyledikleri zorlama ve zayıf bahanelerdi bu fazlasıyla belliydi. Hâlâ bana düşmanca bakışlar atabiliyordu. Cahil cesareti mi denirdi bu hareketine yoksa zavallı kadın balık hafızalı mıydı? En son dayağımı yediğinde -ki onu yolmak neredeyse rutinim olmuştu- kafasını sert zemine çarparken yoksa abartmış mıydım? Kalıcı beyin hasarı aldığı için beni sinirlendirirse sonunun dayakla biteceğini göremiyor muydu? Kendime hakim olmalıydım o yüzden göz temasımızı bozdum. Cem beni çekiştirince ona uydum daha fazla burada kalmak istemiyordum.

Cem "Allahaısmarladık baba" derken Mazlum abiye sadece gülümsemekle yetindim. Elimi sıkı sıkı tutan kocamın yanında yürümeye devam ettim. Mazlum abi, Cem'i ve beni savunmuştu tabiri caizse masaya yumruğunu vurmuş herkese haddini bildirmişti. Sesini duyunca arkamı dönüp yeniden ona baktım.

"Kısa süre önce yengemin seni bana emanet ettiğini unuttum ve yanlış yaptım affet kızım." Mazlum abi benden özür diliyordu şaşırdım mı, tabi ki de!

Kendime gelmem çabuk oldu. "Önemli değil baba. Baba kız arasında bazen olur böyle şeyler ben unuttum gitti." diye cevap verdim. Sema'nın hamileliğini öğrendikten sonra beni hiçe saymak pahasına yaşadığı torun sevincinden bahsediyordu. O günler çok kırılsam da hatasını anlayıp özür dilemişti konuyu daha fazla uzatmaya gerek yoktu. Bazı zamanlar büyüklük yapmak küçüğe düşerdi şu andaki gibi. Gülümseyip başını sallamakla yetinse de duygulandığı belli oluyordu.

GÜL BAKIŞLIM (MTS-3) TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin