Karşımdaki 3 ay öncesine kadar çok zayıflamış kıza baktım. Elindeki çantayı sıkıca tutuyordu. Gözlerimi üzerine diktim.
-Hayır dedim ve depoya yürümeye başladım. Benimle beraber diğerleri de yürüdü ve depoya girdik. Zaten yaralı olanlar vardı. Herkes kendini bir köşeye attı.
-Yaram dikilmeli dediğimde Dae ayağa kalktı.
-Sen kendi yarana bak Dae. Of ben kendim hallederim dedim yerimden kalktım ve bara doğru ilerledim ve bir içki alıp yaraya döktüm ve bir kaç yudumda içtim. Kız elindeki büyük çantayı bar tezgahına bıraktı.
-Ne demek hayır. Param var. Benim için bir şey yapmanızı istiyorum sadece dedi sinirle. Öne doğru eğildim.
-Hayır
-Yah siz para ile çalışmıyor musunuz ? diye bağırdı. Evet öyleydi. Çoğu zaman ama paradan önemli şeyler vardı.
-Nereden buldun burayı ?
-CL beni motorla geri bırakırken yolu ezberledim
-Yalan söylüyorsun
-Söylemiyorum tamam mı ? Buradan 500 metre sonra sağa dönüyorsun,peşinden hemen sola döndü. Bir kilometre gitti. Sınır 120 kilometre olduğuna göre ve düz yolu sadece 2 dakika olduğuna göre bir kilometre gittiğini anladım. Sonra tekrar sağa döndün. Çocuk seslerinden bir parkın yanından geçtiğimizi anladım ve beş dakika daha gittiğinde şehir merkezindeki kavşakta durdu dediğinde ezberlemesine şaşırmıştım. Yani sonuçta karışık bir yoldu.
-Bu harika dedi Jin Wo yanımıza gelirken. Yukarıdan bir çığlık geldi. Bizimkilerden biri oradaydı.
-Aslına gelirken bir kaç kere karıştırdım ama bulmam uzun sürmedi diye ekledi kız. Sonra çantayı gösterdi. Çantayı alıp içindeki paraya baktım.
-Ne istiyorsun ?
-Bay Kang'ı dediğinde herkes bize döndü. Güldüm, hayır kahkaha attım. Dalga geçiyordu.
-Kang'ı mı ? Kang bu civarın en güçlü çete lideri biliyorsun dimi ?
-Bildiğim başka bir şey ise sizden korktuğu dedi kız. Dediği doğruydu. 3 ay önce anlaşmayı bozduğumuzda biraz sorun yaşamıştık ama bu kadar.
-Kaç tane adamı var biliyorsun dimi ? Çetesi kalabalık. Bizim 5 belki 10 katımız
-Yani ?
-Bu para ile Kang'ın 10 adamını bile indirmem ama Kang'ı öldürmemizi mi istiyorsun ?
-Kang'ı bana getirmenizi istiyorum dedi ve ellerini göğsünde birleştirdi. Alayla sırıttım. Bu kız kafayı yemiş.
-Bu paradan daha fazlası lazım. Çok daha fazlası dedim ve barın oradan çıktım. Peşime takıldı.
-Veririm. Ne kadar istersen veririm. Yeter ki kabul edin. Onu bana getirin. Siz onu getirene kadar sizin için çalışırım gerekirse. Çalarım. İstediğiniz kadar getiririm. Soyguna bile giderim. Yemeğinizi de yaparım. dediğinde odama doğru çıkıyordum. Merdivenlerden ona döndüm. Merdivenlerin dibinde duruyordu.
-Hayır. dediğimde suratı düştü. Diğerleri ses etmiyordu. Onlara baktığımda Seunghyun kıza baktı ve göz göze geldik. Omuz silkti. Ben kabul edersem onaylayacaktı. O onaylasa ben de kabul edecektim ama seçimi bana bırakmıştı. Biliyordum. Kabul etmeyecektim. Merdivene doğru çıkmaya başladım
-Ayrıca dikiş de dikerim dedi. Ona doğru dönerken Seunghyun ve Bom kahkaha attı. Kolumu gösteriyordu. Kalabalığa baktığımda hepsi gülümsüyordu.
-Ne yani kabul mu edelim ? dedim sinirle. Herkes kafa sallayıp onayladığında göz devirdim. Kız sevinçle yerinde zıpladı.
-bu paranın iki katını Kang'ı sana getirene kadar getirirsin. Ayrıca boş durmayacaksın.
-Ne istersen dediğinde tekrar odama doğru ilerlemeye başladım.
-Hadi git. Dikişe ihtiyacı var diye seslendi Seunghyun. Kız peşimden gürültüyle yukarı çıkmaya başladığında odama girdim.
-Teklifimi kabul ettiğiniz için teşekkür ederim dedi kapımın önündeydi. Çekmecemden dikiş ipi çıkardım. Yatağa ilerledim.
-Unnie aramıza hoşgeldin diye bağırdı CL. Aramıza falan girdiği yoktu ama aşağıda salonda olan herkes alkışladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
ChickLitÇok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onun...