Hastaneden çıkmıştım. Jiyong beni hiç ziyaret gelmemişti. Merak edip aramamıştı bile. Beni yeni taşındıkları yere götürmüşlerdi. Büyüktü. Baya büyüktü. Depodan bile büyü olabilirdi. Son boş odalarını Hyorin ve Haru'ya verdikleri için Jiyong'un odasına geçmiştim. Zaten Jiyong burada olduğum için gelmeyecekti. Herkes biliyordu bunu ama kimse sesli olarak söylemiyordu.
-Bir şey istersen ara unnie
-Teşekkür ederim Lisa. Kızlara da teşekkür ettiğimi söyle lütfen
-Ne için unnie ? Yapmamız gerekeni yaptık
-Jiyong'a benim için bıçak çektin
-Emin ol şokta diye yaptım. Kendine geldiğinde senin ne halde olduğunu görecek ve bana teşekkür edecek
-Emin değilim
-Aslında teşekkür kısmından bende pek emin değilim ama seni sevdiğini biliyorum
-Ben artık ondan bile emin değilim Lisa
-Bunları düşünme unnie. Kafanı dinle
-Yarın gideceğim Lisa. Herkese söyle. Jiyong'un odasına kurulup onun hayatını alamam. Bu... olmaz.
-Sana düşünme dedim. Yeğenimi üzeceksin dediğinde gülümsedim bana sarıldı ve odadan çıktı. Tam o sırada telefonum çaldı. Seunghyun. Her 2 saatte bir arıyordu.
-Selam ufaklık
-Selam oppa, unnie sana da
-Ji Eun burası harika. Gerçekten teşekkür ederim bayıldım. Dönmek istemiyorum
-Dönmeyin unnie. İstediğiniz kadar kalın. Benden size düğün hediyesi
-Bu harika olurdu ama aklımız sende. İyi misin ? İyi misiniz ?
-İkimizde harikayız. Düşündüm. Seul'den gidiyorum yarın. Daegu'daki eve gidebilirim
-Saçmalama o evde kalıyorsun
-Kalamam oppa bunu sende biliyorsun. Bu gece Jiyong'un odasındayım ama... bununla baş edemem. O eve bile gelmiyor ben buradayım diye
-Gelmezse gelmesin. O kalacak yer bulur
-Buna gerek yok. Evim var. Hatta fazla fazla. Arada Daegu'ya gelir beni ziyaret edin bana yeter yoksa sizi özlerim
-Ji Eun en azından Seul'de kal. Seni tek yollayamam
-Napabilirim oppa? 4 gün hastanede kaldım. Gelmeyi bırak aramadı bile. Sormadı, merak etmedi. Bebeği bırak beni bile dedim artık ağlıyordum. Sinirlerim bozulmuştu
-Lütfen ağlama bebe-
-Herkea bebek,bebek,bebek. Lanet olsun burada bende varım. Bebek bunları hatırlamayacak ama ben hatırlatacağım. Ne kadar istenmediğimizi hatırlıyor olacağım. 50 yıl geçse bile ama herkea bebeği düşünüyor. Ben ne olacağım ? Hepiniz yeğenime iyi bak, yeğenim üzülür yok öyle olur böyle olur. Canım yanıyor anladın mı ? Babası bile bu kadar önemsemiyor onu ama sizin bu kadar onunla ilgilenmeniz beni üzüyor. Babasının olmasi gereken boşluğu doldurmanız. Tanrım Joon Gi bile hastaneye geldi oppa.
-Ji Eun yemin ederim bebekten çok seni düşünüyoruz
-Oppa sonra konuşalım mı ? Yorgunum biraz uyumak istiyorum
-Ji Eun
-Oppa lütfen dedim hıçkırarak. Yavaşça kafa salladı. Onları üzgündüğümü biliyordum ve bu daha çok canımı yakıyordu ama elimde değildi. O kadar içime atlamıştım ki birine patlamıştım
-Üzgünüm
-Hayır özür dileme. Bencilce davrandık. Sadece bebeği sorarak nasıl hissettiğini önemsemiyormuşuz gibi oldu ama önemsiyoruz Ji Eun lütfen bunları takma
-Sadece... unnie bunlar çok fazla geliyor. Yapamayacak gibiyim
-Hayır yapacaksın. Neden biliyor musun ? O gün o evde seni taşırken ne dedim ? Artık yanındayım ve sen dünyanın en güçlü annesi olacaksın
-Sizi seviyorum dedim gözlerimi silerek
-Bizde sizi seviyoruz dedi ikiside aynı anda ve vedalaşıp kapattık. Gözlerimi kapatıp biraz dinlenme kararı aldım.
---------
Aniden kapı çarparak açılınca kapıya döndüm. Saate baktım. Gecenin 3'ü ve Jiyong gelmiş. Jiyong gelmiş. Karşımda dikildiğinde kalkma zahmetine bile girmedim.
-Bana bunu neden yaptın?
-Neyi Jiyong? Dedim sessizce. Ona bakmıyordum. Alkol kokusu burnuma kadar geliyordu ve midemi bulandırıyordu.
-Neden hamile kaldın ?
-Tek suç benim mi ? O odaya gelen sendin. Öyle konuşanda. Madem bebek istemiyordun korunacaktın anladın mı ? Şimdi suçu neden bana atıyorsun? Bu kadar mı yani ? Diye bağırdım
-Sende korunabilirdin. Hap-
-Ben senin aksine bu bebeği istiyorum. Canımdan bile çok hemde.
-Ji Eun ben ne yapabilirim ? Ne istiyorsun ?
-Senden artık bir şey istemiyorum. Anla artık. Bu yaptıklarından sonra ne istiyim ? Sen dedim sinirle ve gözlerimi kapattım. Sakinleş. Lütfen.
-Jiyong merak etme. Biz gideceğiz. Yarın. Evine ve odana sahip olabilirsin. Bir daha da hayatına girmeyeceğiz. Ne bebeğim ne ben. Emin olabilirsin.
-Gitme
-Ne ?
-Sensiz yapamam. Daha fazla olmaz. Sen yokken acı çekiyorum
-Jiyong ya bebekle beni kabul edersin yada giderim. Üzgünüm seni çok seviyorum. Belki bu bebekten bile çok. Bilmiyorum ama ne kadar seversem seveyim bu bir bebeği öldürecek kadar değil. Özellikle sen sevmiyorsun diye. Bunu yapsam bile kendimi ömrüm boyunca affedemem dediğimde yere çöktü. Dizlerinin üstüne. Elleri ile yüzünü kapattığında şaşkınlıkla sadece bakıyordum.
-Jiyong
-Bana bir yol göster o zaman dedi iki elini de birbirine bastırdı.
-Yalvarırım. Ben kayboldum. Bana yardım et. Ben bunu yapamam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
ChickLitÇok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onun...