B.28

229 19 32
                                    


-Ben öldüm dedi Ji Eun. Herkes gülmeye başladı. Hepimiz kavgadan sonra masaya oturmuştuk. Olay o kadar büyümüştü ki artık hiç müşteri kalmamıştı. 

-Hayır bir güne bu kadar olay yetmez miydi ? dedi Suga. Kavgayı ayırmak için diğerleri çok uğraşsa da o yanıma gelip izlemeyi tercih etmişti. Sanki kendi ayırmış gibi konuşuyordu. 

-Düşünün izlemek bile beni yordu. Dimi hyung ? dedi bana bakarak. Güldüm. Bu çocuğu seviyordum. 

-Kızlar gerçekten korkunç dedi J hope. Kesinlikle haklıydı. 

-Yah burama ne olmuş ? dedi Ji Eun aniden bana dönerek. Çenesini gösteriyordu ve birbirimize fazla yakındık. Göz göz geldiğimizde benim olmamı beklemiyor olacak ki şaşırmıştı. 

-Çizilmiş dedim çenesine bakıp. Surat asarak önüne döndü. Neden surat astı ki ? Ufacık bir çizikti. Hala güzeldi. 

-Bu tüm hayatımda yaptığım en heyecanlı şeydi

-Diyor çatıdan çatıya atlayan kız dedi Seungri ona alayla. 

-Ama çok iyi değil miydi ? Unnie kızın kafasını masaya öyle bir vurdun ki kızın dişlerinin en az ikisi yok şimdi dedi Bom'a bakarak. Bom göz devirdi. 

-Dua etsin hepsini eline vermedim 

-Kesinlikle dedi Seunghyun. Bom sinirle ona döndü. 

-Hadi ama Seunghyun. Bir  kız seni öptü farkında mısın  ? Dönüp bir tokat atar insan

-Kadınlara el kaldırmam

-Ama bir erkek beni öpse-

-Kim seni öpüyor ya ? diye sesini yükselttiğinde yanımdaki Ji Eun kıkırdadı. 

-Asıl Ji Eun unnie efsaneydi. Kızın saçlarının yarısı yerdeydi dedi gülerek Jen. İlk defa sesini bu kadar yüksek duyuyorduk. 

-Sinirlendirenler sağolsun. Baya bir kinim vardı. Kızdan  çıkarmış oldum biraz dedi Ji Eun bana ters bir bakış atıp önüne döndü. Bu da neydi şimdi ? 

-Ya Lisa. Bir ara bıçaklarını çıkardı dedi Mino korkarak

-Evet ama gaza gelmiştim. Geri yerine koydum dedi Lise kollarını bağlayarak. 

-Ben anladım. Gerçekten siz belasınız. Sizden biri ile çıkılmaz dedi Jin Wo. 

-Jin Wo şimdi sen gençsin ama bir kız senin için kavga ediyorsa emin olacağın şey seni sevdiği. Hiç bir kız sevmediği biri için parmağını oynatmaz dedi Jin gülerek. Tıpkı Ji Eun'un benim için oynatmadığı gibi. 

-Hayır. Katılmıyorum. Bazen kızlar sevse bile parmağını oynatmaz çünkü değmeyeceğini bilir. Kızlar hak edene hak ettiğini verir. Hak etmeyenin de durup düşüşünü izler dedi Ji Eun. Kızlar onayladı 

-Nasıl yani nuna ? dedi Seung Yoon. 

-Şöyle. Mesela Jungkook dediğinde herkes ona bakıp tekrar Ji Eun'a döndü. 

-Onunla yeni tanıştım. Hatta ilk sinir olduk birbirimize ama ona aşık olmasam da onun için kavga ederdim. Alınma aşık olunmayacak çocuk değilsin dediğinde Jungkook gülümsedi. 

-Ama aşık olduğum kişi. Beni üzüyorsa yada kavga etmeme değmeyecek şekilde bana davranıyorsa. O benim için kavga etmeyecekse yada en kötüsü o konumundan memnunsa. Şimdi bu kız oppamı öptüğünde, oppam bundan rahatsız olmamış olsaydı ben onun için kavga etmezdim. Eminim Bom unnie de etmez

-Ne edeceğim ? Alsın kızı ne yaparsa yapsın! O kaybeder. O ilişki orada bitmiştir benim için dediğinde Ji Eun gibi diğer kızlarda kafa salladı. Şimdi bu neydi ? Ne demek istediler ? Ji Eun sanki bana laf çarpmış gibi hissediyorum ama neden ? Ben kavga etmeye değmeyecek biri miyim ? Bunu mu demek istiyor ? 

-Artık eve gidelim dedi ve Ji Eun'un kolundan tuttuğum gibi bardan çıkardım. Arabam bir sokak ötede olduğu için yürümeye başladığımda ayağındaki topuklular ve sarhoş olduğundan olacak ki yalpalıyordu. 

-Diğerleri niye gelmiyor ? Neden hemen kalktık ? dediğinde sokağın yarısına gelmişti. Onu tuttuğum gibi omzuma attım. Bağırdı. 

-Konuşma Ji Eun. 

-Bırak beni ben yürürüm 

-Yürüyemiyorsun işte. Yarım saat seni mi bekleyeceğim ? 

-Bırak o zaman ben geldiğim gibi Seungri ile giderim

-Hayır dedim ve arabanın kapısını açıp onu bıraktım. 

-Bak. Geldik bile. Neden ? çünkü senin aksine ben hızlıyım. Sen ise konuşmaktan başka bir şey yapmıyorsun 

-İyi. Konuşmuyorum dedi ve arabaya bindiğinde bende bindim. Çalıştırıp yola çıktık. Tüm yol boyunca konuşmadı. Arabayı depoya park ettiğimde inmemesi için kapıyı kilitledim. 

-Sana bir şey soracağım. Bana doğruyu söyle ? dediğimde dudağını gösterip konuşmayı reddetti. 

-Konuş Ji Eun dediğimde kafasını çevirip dışarı baktı. Direksiyona sinirle vurduğumda korkuyla bana döndü. Onu korkutmayı sevmiyorum. Benden korkmasını da. 

-Kahretsin konuş. Soruma cevap istiyorum sadece

-İyi sor dediğinde tamamen ona döndüm.

-Doğru söyle 

-İyi dedim ya. Hadi sor 

-Beni seviyor musun ?  Yani hoşlanıyor musun ?  Dedim. On tane adamla bile kavga etmeye cesaretim varken bunu sormak için tüm cesaretimi toplamıştım. Gözlerini açmış bana bakıyor ve susuyordu. Nefes bile aldığından şüpheliydim. Lütfen evet de. Evet de. De ki her şeyi güzel yapıyım bizim için. Lütfen,lütfen,lütfen,lütfen. 

-Ne ? Hayır tabi ki dedi ve dudağını yaladı. 


ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin