B.9

375 28 9
                                    

-hayır Ji Hyuk. Hayır gitme dedim mahalleden koşarak çıkıyordu. 

-Ji Hyuk gitme diye bağırdım ter içinde yattığım yerden fırladım. Bana endişeli gözlerle bana Seung Hoon'u görünce elime yüzümü kapattım. 

-Üzgünüm sadece bir rüya gördüm dediğimde bana su uzattı. Gülümseyip elinden aldım. Suyu kafama diktim. 

-Nuna iyi misin ? 

-İyiyim dedim koltuğa oturduğumda

-Saat kaç ? 

-4. Kızlar az sonra gelir. Yiyecek bir şeyler hazırlayacaktım. İster misin ? 

-Yardım ediyim dedim ve beraber mutfağa ilerledik. Ben pilavı koyup ona döndüm. İlk defa bu kadar kişiye yemek hazırlıyordum. 

 -Herkes yatıyor mu ? 

-Biz bu kadar uyumayız nuna. Ji ve Seunghyun hyung çıktılar. Ablamların hepsi yukarı. Oda temizliği yapıyorlar. Bizim çocuklar daha gelmedi. 

-Ben buradayım lazımsam dedi Dae mutfağa doğru yürürken. Gülümsedim. Herkese tabak çıkardım. Dae ile beraber sofra hazırladık. O sırada kızlar da aşağı inip bize yardım etti.

-Herkesin geleceğine emin misini ? 

-Akşam yemeğinde herkes burada olur dediği an kızlar okuldan geri döndü. Hızla sofraya ilerlediler. 

-Hadi ama henüz hazır değil mi ? dedi Jisoo çok acıkmış gözüküyordu. Ji Hyuk gibi. 

-Lavabo nerede ? dediğimde bana gösterdikleri lavaboya girdim ve yüzümü yıkadım. Bu ekibin önünce ağlamak istemiyordum. Derin bir nefes alıp aynaya baktım. Gülümsemeye çalıştım. Dışarı çıktığımda herkes masada oturuyordu. Ne ara gelmişlerdi ? Yavaşça yürüdüğümde CL yanındaki sandalyeyi itip beni yanına çağırdı. Oturduğumda biri önüme pilav bıraktı. Seunghyun aldığı etten biraz pilavımın üzerine koyduğunda gülümsedim. 

-Evet herkes buradayken bir konuşma yapıyoruz. dedi Jiyong. En başta oturuyordu. 

-İlk olarak Ji Eun bir süre burada kalacak. Bu süre içinde Kang'ı bulmaya çalışacağız 

-Eğlenceli olacak dedi Taeyang gülümseyerek. 

-Evet ne eğlence ama. Kang'ı bulmak için yapacak çok bir şeyimiz yok. Seung Yoon ve Mino ikiniz adamlarını takip edeceksiniz, CL sen bilgi topla. Dara nuna bir harita oluşturalım. Bulabildiğimiz tüm bilgiliye ihtiyacımız var ama bütün odak noktanız bu olamaz.  Her zamanki işlerinizi unutmayın dediğinde herkes bir ağızdan konuştu. Yaşamak için çok hızlı, ölmek için çok erken. Dediklerine gülümsedim. Jiyong bana döndü. 

-O paranın iki misline anlaşmıştık. Bir süre burada kal. O parayı bulmak için ne yapacaksın ? dedi merakla. Ona baktım. 

-Çalacağım tabi ki. Başka nereden bulabilirim ? dedim çalacağımı zaten biliyordu. Neden soruyordu ? 

-Biz çalmayız 

-Adam öldürmek daha mı elit ? dedim kollarımı birleştirirken. Sinirle bana döndü. Tüm masada rahatsız edici bir sessizlik oldu. 

- Bizim işimize burnunu sokma 

-Sende benimkine Jiyong. Sana o parayı bulacağım dedim. Bulacağım da. Nasıl yapacağım seni ilgilendirmez. Sen alacağın parana bak

-2 ay. 2 ayda sana Kang'ı getireceğiz. Yada şu yolu açmamı ne artık ne istersen ama 2 ayda parayı almazsam seni Kang'a veririm

-Oda kabul. Ne kadar yakınında olursam o kadar iyi dedim boş gözlerini önündeki yemeğe çevirdi. 

-Bu sefer yanında adamları da olur ama. Emin ol paramı almazsam senin değil, onun seni öldürdüğünden emin olurum

-Paranı alacaksın. Getireceğim dediğinde yemeğini bırakıp arkasına yaslandı. 

-Sana bir teklifim var dediğinde bende yemeğimi bıraktım. 

-Sen Jin Wo ve Lisa'ya tırmanmayı öğret. Bende borcundan 50 bin lira düşüreyim dediğinde Lisa sevinç ile çığlık attı. 

-Ne ? Neden ? dedim eline çubukları aldı. 

-Çünkü bu yetenek bize lazım olabilir. O yüzden sen öğret ben borcunu sileyim dedi teklifi düşündüm. Tamam hiç fena değildi. 50 bin az para değildi. 

-Anlaştık dediğimde CL elini omzuma attı ve gülümesi. 

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin