Dudağına bir öpücük bıraktım. Bir tane daha, bir tane daha. Tanrım Seunghyun beni aşağıda bekliyordu ama gitmek istemiyordum. Bir tane daha öptüm.
-Uykum var diye sızlandığında gülümsedim.
-Tamam gidiyorum dedim gülmemi bastırarak. Gözlerini hafifçe açıp kollarını boynuma doladı.
-Madem uyandım buna değsin
-Hı ? dedim o ise dudaklarımızı birleştirdi. Öpüşü derinleştiğinde belini kavradım. Nefes nefese kaldığımızda benden ayrıldı ve kafasını yastığa koydu.
-Jiyong neden giyiniksin ? Bir yere mi gidiyorsun ?
-Geleceğim. Seunghyun bekliyor
-Geç kalma dediğinde gülümseyip kafa salladım ve odadan çıktım. Artık hemen dönmem için bahanem vardı. Hemde gayet güzel bir bahane.
********
-Jiyong dedim onu dürterken. Gece geç gelmişti ama yapabileceğim bir şey yoktu. Kafasını iki yana salladığında bir daha dürttüm.
-Jiyong uyanmalısın hemen dedim ve yataktan kalkıp pencereden baktım. Gidiyordu işte. Kapşonunu geçirmiş olsa da biliyordum kim olduğunu.
-Ne oluyor ?
-Kalk. Lisa. Gidiyor dediğimde yataktan fırladı ve yanıma geldi. Lisa depodan yeni çıkmış ve sağına soluna bakıp yürüyordu.
-Saat 3 dedim bana baktı ve silahını çıkardı.
-Burada kal
-Saçmalama seninle geliyorum
-Hayır benimle gelmiyorsun. Burada kal
-Hayır. Seni uyandıran benim. Seninle geliyorum
-Ji Eun ısrar etme
-Gelmezsem çığlık atar ve ortalığı birbirine katarım. Seninle geliyorum dedim sinirle. Jiyong'un sağı solu belli olmazdı. Sinirlenip Lisa'ya bir şey demesinden hatta yapmasından korkuyordum.
-Tam baş belasısın dedi ve odadan çıktığında peşine takıldım. Silahından bir ses geldi. Depodan çıktık.
-Tanrım silahını almak zorunda mıydın ?
-Ne olacağı belli olmaz
-Onun düşmanla falan buluşacağını mı düşünüyorsun gerçekten ? dedim şaşkınlıkla. Kafasını iki yana salladı.
-Bak lise böyle bir şey yapmaz ama eğer bizi sattıysa-
-Saçmalama dedim sinir. Yapmazdı. Yapmazdı dimi ? Hayır imkan yoktu.
-Saçmalamıyorum. Gecenin 3ünde neden depodan gizli gizli çıksın ? Sadece her şeye hazırlıklı olmalıyız dediğinde ona hak verdim. Mantıklıydı. Deponun az ilerisinde küçük yapının arkasına dolandı. Jiyong yaklaştıkça sanki yakalanmamak için nefes bile almıyor gibiydi. Elimle burnumu kapattım. NE ? Tek nefes sesi benden geliyordu.
-Geldim işte. Beni darlamayı kes. Gecenin bu saatinde kafayı mı yedin ? Ya yakalansaydık dedi Lisa sinirle. Gözlerim açıldı. Gerçekten biriyle buluşmuştu. Jiyong silahını iyice kavradı ve duvarın oradan çıktı. Silahı doğrulttuğunda bende peşinden gittim.
-Kook ? dedim şaşkınlıkla. İkisi de bize dönmüştü. TANRIM CİDDEN Mİ ?
-Nuna, Hyung dedi oda şaşkındı. Jiyong silahını indirmedi.
-Ellerini kaldır
-Hyung benim Jungk-
-Sana ellerini kaldır dedim. Lisa sende dediğinde Lisa dediğini yaptı, Kook'ta onu takip etti. Göz devirdim.
-Tanrı aşkına indir şu silahını. Burada ne oluyor ? dediğimde Jiyong silahını indirmemişti. Silahını tutup elinden çektim.
-Bu niye bu kadar ağır ? dedim ağırlığı gerçekten fazlaydı. Jiyong nasıl bunu taşıyabiliyordu ?
-Çünkü gerçek bir silah dediğinde yine göz devirdim. Ukala. Silahı elimden aldı ama bu sefer beline koydu.
-Oppa açıklayabilirim dedi Lisa. İkimizde ona döndük.
-Açıkla bir zahmet
-Benim suçum dedi Kook. Bu sefer ikimizde ona döndük. Ne halt dönüyordu be ?
-Sen karışma kurabiye. Bu bizim aramızda. Bu YG ile alakalı
-O zaman bende karışmamalıyım belki
-Unnie hayır öyle demedim
-Yüreğim ağzıma geldi Lalisa. Neden gecenin bu saatinde buluşuyorsunuz ?
-Çıkıyor musunuz siz ? Dedi Jiyong. Dediği şey ile ona döndüm. Nasıl be ?
-Hayır. Oppa hayır. Çıkmıyoruz dedi Lisa. Bu sefer ona döndüm. Sonra Kook'un dedikleri geldi aklıma. Bir kız var ama çok belalı.
-Tanrım dediğimde Kook ile göz göze geldik. Sadece suratıma baktı. O Lisa'ydı.
-Sadece... sadece dedi Lisa ama Jiyong'a bakıyordu. Jiyong'un koluna vurdum.
-Senden çekiniyorlar
-Hayır benden falan çekinmiyorlar. Benim yanımda gayet rahatlar
-Aslında oppa senden çekiniyorum dediğinde kollarımı birleştirip Jiyong'a baktım. Ellerini havaya kaldırdı.
-Tamam sadece anlat. Doğru bir şekilde. Bir şey yapmayacağım
-Söz ve-
-Yapmayacağım Lisa dediğinde Lisa kararsız kalsa da kafa salladı.
-Olaydan sonra beni merak etmiş. O yüzden geldim dedi Lisa. Hepimiz Kook'a döndük. Elleri hala havadaydı.
-Kook ellerin indir. Kimse sana bir şey yapmayacak
-Söz veremem dediğinde yine Jiyong'a vurdum. Kook ellerini yavaşça indirdi. Peki Lisa onu seviyor muydu ? Şuana kadar olan konuşmadan anladığım kadarıyla hayır.
-Yani onu seviyor musun ? O yüzden mi onun için endişelendin ? dedim sakince.
-Eve-hayır dedi Jiyong ile göz göze geldiğinde. Yine ve yine sinirle Jiyong'a döndüm.
-Lütfen insanları öldürecekmiş gibi bakma. Jiyong lütfen arkanı dönsene sen dediğimde sinirle arkasını döndü.
-Ya ne olacaksa olsun. Onu seviyorum. O yüzden endişelendim çünkü gerçekten kötü bir haldeydi. Bu yüzden buraya çağırdım. 2 saattir burada onu bekliyorum
-İyi de Kook neden bu saatte ? Bir şey oldu sandım. Ne kadar korktum ?
-Üzgünüm nuna. Gerçekten göreceğini düşünmemiştim
-He yani bizi ayakta uyutabileceğinizi düşündünüz dedi Jiyong tekrardan bize dönerken. Ellerimi saçlarıma geçirdim. Asıl sinir krizine sokacak olan oydu.
-Oppa hayır. Gerçekten ısrar ettiği için geldim. O da gidecekti hemen dedi Lisa. Elimle yüzümü kapattım.
-Neyle geldin ? dediğimde Kook bakışlarını bana çevirdi.
-Yürüyerek dedi sessizce. Ofladım.
-Hadi eve gidelim
-Ne ? Kook eve falan gelmiyor
-Jiyong onu bu saatte nasıl yürüyerek yollayabileceksin ?
-Nasıl geldiyse öyle
-Hadi ama o kadar yol gelmiş zaten. Kanepede yatar
-Bir de benim odamda yatsın beyefendi.
-Jiyong.
-İyi tamam. Sabah kızlar okula giderke- hayır kızlar olmaz.
-Evet sabah kızlarla gider. Hadi uykum var dedim ve Jiyong'un koluna girdim. Onu sürüklerken çocuklar sessizce bizi takip ediyordu.
-Siz ikiniz. Önümüzden yürüyün dediğinde ikisi de hızla önümüze geçti. Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım ve parmak uçlarıma çıkıp yanağına bir öpücük bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
ChickLitÇok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onun...