-Gelip buraya uzanabilirsin. Koltukta belin ağrımadı mı ? dedim o ise omuz silkti. İnatçı.
-Acıkmaya başladım
-Başladın mı ? Ben açlıktan ölüyorum. Acaba kimin yüzünden ?
-Yah ben mi zorladım benimle orada kal diye dediğinde göz devirdim.
- Akşam yemeği için bir şeyler alırım dedim ve ayağa kalktım. Odadan çıktığımda herkes bana döndü. Sofra hazırlıyorlardı.
-Yemeğe geleceğiz sonuçta
-Hayır. Biriyle size yemek yollayacağım. Jiyong o odadan çıkma dedi Seunghyun
-Hadi ama virüslü değiliz ki
-Biliyorsun ki kızların bünyesi zayıf. Yani yaklaşma. Derslerinden geri kalmasınlar. Sana yemek yollayacağım. Odada kalın
-İyi hyung iyi dedim de odaya döndüm.
-Yemek getireceklermiş dediğimde kafa salladı. Hala benim gibi üşüyordu. Dolabıma girip bir hırka aldım ve karşısına oturmadan üzerine bıraktım.
-En azından şanslıyız. Odan büyük dediğinde güldüm. Telefonunu çıkarıp bir şeyler yazmaya başladı.
-Tanrım o telefon milattan öncesinin. Kim kapaklı telefon kullanır ki ? dedim alayla. O ise telefonu kapatıp cebine soktu.
-En azından şarjı kolay bitmiyor. Dimi ?
-En azından düzgün bir telefonum var
-Benim telefonumda düzgün. Ayrıca sanane ki ? Sonuçta ben kullanıyorum. Herkes bir telefona 10 bin vermek zorunda değil
-Telefonum 10 bin değil. 15 bin.
-Salak mısın ? Kim bir telefona 15 bin verir dediğinde göz devirdim. Ben vermiştim işte.
-Toplumdan haberin mi yok ? İnsanların hepsi neredeyse bu fiyatlara alıyor
-Hepsi denize atlasa sende mi atlayacaksın ? Zengin olmak aptal olmak demek mi ? dediğinde arkama yaslandım. Kahkaha attı.
-Şuan yüz ifadeni görmelisin dediğinde surat astım.
-ee müstakbel gelinimiz nerede ? Biz bu halde görüp kızmasın
-Onu yolladım. Zaten tanımıyordum bile
-Tanımadığın insanlarla evlenmek mi istersin ?
-Sarhoştum dedim ya Ji Eun. Sarhoşken biraz kendimi kaybederim.
-Biraz ? Evlenmek istemek bunun biraz olmadığını gösteriyor dediğinde ellerimi birbirine bağladı.
-İyi be. Tamam kendimi baya kaybediyorum. Napabilirim ? Bunalımdaydım. Beni sevmediğini söyledin dediğimde bu sefer kaşlarını çattı.
-Ne ? Pardon da herkes sana aşık olmak zorunda mı ? Herkes seni sevmek zorunda mı ? dediğinde ayağa kalktım ve odadan çıktım. Uyuz. Herkes sevmese bile sen sevemez miydin ? NE diyordum ben ? Kalbimi uzun zaman sonra hızlandırdı diye ona aşık olmuş sayılmazdım.
-Lanet yemek gelmiyor mu artık ? Hyung iki gündür açım anladın mı ? Sadece bir yemek yollaman lazım. Neden gelmiyor ? Ölmem mi gerek ? HA ?
-Jiyong böğürmeyi kes. Tamam getiriyor işte diye bağırdığında Seung Yoon merdivenlerde elinde bir tepsiyle geliyordu. Tepsiyi alıp odaya girdim ve sehpaya bıraktım.
-Al ye dedim ve yatağa gittim.
-Sen yemeyecek misin ? dedi kafamı iki yana salladım. Alt dudağımı sarkıtıp yastığıma sarıldım. İstemiyordum. Beni egoist, psikopat olarak görüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
ChickLitÇok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onun...