ÇETE

B.39

-Sonunda dışarıda olmak güzel. O odada bir gün daha kalsaydım ölürdüm dedi Ji Eun. Mavisi kucağına aldı. Bir ona bir de depoya yeni giren Jiyong'a baktım.

-Oo saçlar boyanmış dedi CL. Jiyong belli ki kuaförden geliyordu. Saçları turuncuya boyanmıştı. Ji Eun sadece bir saniye ona bakıp çocukların yaptığı dev puzzle'a baktı. Yanlarına oturdu ve yardım etmeye başladı.

-Nuna gerçekten fark etmedim mi ? Alçı  çıktı dedi Jin Woo. Ji Eun şaşkınlıkla ona baktı.

-Yah neden şimdi söyledin ? dedi gülerek. Jiyong koltuğa gelip oturdu.

-Evet saçımı boyadım dedi Ji Eun hala  Ji Woo ile konuşuyordu. Tanrım o 3 gün onlara gerçekten yaramadı ha ?

-Yeni biri mi var ?

-Hayır nuna. Sadece sıkıldım dedi Jiyong Dara'ya.

-Seunghyun sen inandın mı ? Dediğinde herkes bana dönmüştü. Gerçekten de Ji Eun ve Ji Yong birbirini sevmiyordu. Tanrım Jiyong'a dönüp bir dakika bile bakmadı. Cidden Bom ile yanlış düşünmüşüz.

-Madem biri yok o zaman sana bir görüşme ayarlayalım dedim Jiyong'a bakarak. Salondaki tüm sesler kesildi. Herkes, Jiyong'da dahil olmak üzere bana döndü.

-Ne ?

-Ne ne ? Geçen sefer bara gittiğimizde biriyle görüştüm. Bilirsin. Bay Lee'yi ve kızını. Ona bunu istemeyeceğini söyledim, oda güldü. Yani artık isteyebilirsin. Hem duyduklarıma göre kız güzelmiş dediğimde Bom bana vurmak için öne eğildi. Onu tutup öptüğümde surat asarak çekildi.

-Gerek yok

-Gerek yok deme. Hadi ama bir kızla çıkmazsan gay olduğunu düşünmeye başlayacağım.

-Oppa geçen hafta evlenecekti yani Jiyong Oppa gay değil dedi Minzy. Jiyong'da onu gösterdi.

-Genel hatlarıyla yanlış söylese de o haklı

-Sarhoştun. Hadii Ji. Adam yukarılarda. Onu reddetmek saçmalık olur anladın mı ? Çıkmana gerek yok. En azından bir görüş. Saçlarını da kız gibi boyamamışken

-Turuncu da kız gibi duruyor dedi Ri

-Onun yüzü kız gibi duruyor dedi Youngbae. Kahkaha attım.

-Elimde silahım varken konuşsanıza dedi sinirle. Hepimiz sustuk.

-Hadi ama Ji. Zaten hayatında kimse yok. Git bir kızla konuş. Bir iki bir şey için

-Hayır

-Bence düşün Jiyong. Bay Lee'nin kızı sana hastaymış, bu da Bay Lee'yi bizle konuşmaya iten şey dedi Bom. Kafamı onaylamak için salladım.

-Bence de. Bunu yaparsan Bay Lee sana borçlu olur ? Dedi Dara

-Yani bize diye konuşmaya daldı CL

-Kızla çıkmayacağım dediğinde surat astım. İnatçı piç.

-Bay Lee her zaman borcunu öder. Anladın mı? Sana kızla çık demiyorlar ki hyung dedi Dae. Jiyong ise göz devirip koltuktan kalktı.

-Ben yatıyorum ve sen Ji Eun. Gelde şu dolaptaki kıyafetlerini toparla. Gece girip beni uyandırma

-Defol. Orası ortak alanımız anladın mı ? İstediğim zaman toplarım. Sen önce kendi kıyafetlerini topla

-Sen hepsini halledersin diye bağırdı Jiyong

-Siktir git. Senin eşyalarını toplamam. Senin dolabını kullanıyorum diye hizmetçin degilim diye bağırdı Ji Eun

-Çabuk ol diye karşılık aldığında sinirle ayağa kalktı.

-Ben bunu öldürürüm diye söylendi Ji Eun bana bakarak.

-Benim için onu ikna et. Şu kıza gitsin dediğimde odaya doğru sinirle ilerledi. Off aslında uyumlulardı. Işte bazen sevmeyince sevmiyordun. Jiyong o kız geldiğinden beri daha ılımandı ama belli ki onun için gerçekten üzülüyordu. Ji Eun kimsesizdi, en yakını öldürülmüştü ve kalacak yeri bile yoktu. Bu yüzden ona iyi davranıyor olabilir. Hayır saçmalıyorum. JiYong kimseye bu yüzden iyi davranmaz.

-Sen istediğin için fikrine sahip çıktım ama neden o kızla buluşmasını istedin ?

-Onlar birbirlerini sevmiyorlar. Madem kimseyi sevemiyor bari işimize yarayacak bir şey yapsın

-Sevmediğini nereden biliyorsun ?

-Hayatım Jiyong o saçla depoya girdiğinden beri Dara bile ona üç kez baktı ama Ji Eun bir kere öylesine bakıp kafasını çevirdi

-Hadi ama sadece yakışmıştı diye baktım dedi Dara. Kafa salladım.

-Yakışmış zaten. Şerefsiz yakışıklı ama Ji Eun onu sevmiyor.

-Yani onu ikna edelim kızla buluşsun mantığı. Bu bizim lehimize dedi Bae. Kafa salladım.

-Ben o kadar emin değilim. Bilemiyorum oppa.

-Neyden ? Dedim Jennie'ye bakıp. Kızların dördüde onaylamıştı. Kaşlarımı çattım.

-Ji Eun unnie ve Ji Yong oppa konusunda dedi Jen. Sesi bu sefer sessiz değildi. Kendinden emindi. Gülümsedim.

-Merak etmeyin kızlar. Ben eminim. Bu aşk olayları sizin sandığınız gibi değil. Onlar birbirini sevmiyor