FİNAL

390 21 73
                                    


-Kook hoşgeldin dedim ona sarılırken. Lisa'da boynuma atladı. 

-Ya bende geldim unnie

-Hoşgeldin deli. Daha sık gelmelisin dedim Lisa'ya bakıp. Hep birlikte bahçeye gittik. Bugün Eun Ji'nin doğum günüydü. O yüzden herkes buradaydı. Seungri ve Seunghyun çocukların oynadığı topu alıp kendileri oynamaya başlamıştı. Evet çocuklar. Eun Ji, Seunghyun'un büyük oğlu Junghwan ve küçük oğlu Jae Hyuk, Hyorin ve Bae'nin oğlu Hyun Suk. (Treasure bebektir aksini iddia eden de daha doğmamıştır. )

-Oppaaa çocukları ağlatma diye seslendim ona. Onlara katılmak için koşan Jiyong son anda benim dediğim şey ile durdu ve bize doğru yürüdü. Lisa ile sarıldılar.  Yemekler hazırlanırken bahçeye uzun bir sofra kurulmuştu. Pasta kesildikten sonra Jiyong elinde paketle Eun Ji'nin yanına gitti. Yıllar önce aldığı pembe ceketleri giymişti ikisi de. Eh bence. Mecburen giymiştim bir kere!!!

-Al bakalım ufaklık dediğinde Eun Ji hevesle paketi açtı. İçinden çıkan bebeğe biraz hayal kırıklığı ile baktığı benim gibi Ji'ninde gözünden kaçmadı. 

-Ne oldu ? beğenmedin mi ? Bebeğim annen fazla pahalı bir şey almayayım diye fiyat sınırı koydu dedi Jiyong. Evet öyle yapmıştım. Tek ona değil. Gelen herkese çünkü geçen yıl doğum günü zamanında Eun Ji çok televizyon izledi diye yasaklamıştım. Bunun üzerine Seunghyun dev ekran bir televizyonla gelip odasına gizlice koymaya çalıştı. Anlamadığım sanki Eun Ji'nin odasına gizlice sokarsa biteceğini sanıyordu çünkü ben sanki hiç kızımın odasına girmiyorum.

-Hayır beğendim

-Hayır beğenmedin. Suratından belli. Babaya yalan-

-Söylenmeez ama bebek istemiyordum

-Ama neden ? Böylelikle okuldaki diğer arkadaşların gibi bebeğin oldu işte. Dinodan daha iyi

-Ama ben dinoyu seviyorum 

-Ama neden bebeği de istemiyorsun ki anlamadım dediğinde gülümsedim. Jiyong saçını karıştırdığında Eun Ji Jiyong'un kulağına bir şeyler dedi. Ne dediyse Jiyong sinirle ayağa kalktı ve yan yana duran Bae ve Seunghyun'a döndü. 

-Oğullarınıza söyleyin bebekle oynuyor diye kızımla alay etmesinler dediğinde bir saniye dursam da kahkaha patlattım. 

-Tamam bu kadar şamata yeter. Bebeğim ak sana hediyem dedim ve kutuyu ona uzattım. 

-Bu da sana beyefendi dedim Jiyong'a da bir kutu verdim. Kaşları çatıldı. 

-ama anne bugün benim doğum günüm 

-Baban bunu hak etti bebeği dedim ve Eun Ji ile beraber Jiyong kutuyu açtı. İçinde iki çift ayakkabı vardı. Aynı renk, aynı model. Biri Eun Ji'ninde, diğeri ise daha ufak. Üzerindeki ultrason resmini eline aldığında ne olduğunu biliyordu çünkü Haru ile bütün ultrason resimlerine bin kez bakmıştı. Jiyong hala sessizce kendi kutusunda Eun Ji ve bebek ile aynı olan ayakkabılara bakarken Eun Ji ultrason resmini bana getirdi. 

-Yani senin de mi karnında bir bebek var dediğimde yere eğildim ve kafa salladım. 

-Evet bebeğim. Sana bir kardeş geliyor dediğimde boynuma sarıldı. Bizimkiler sevinçle birbirine sarılırken ayağa kalktım. Ji hala tepki vermiyordu. 

-Jiyong dedim panikle. Eun Ji'ye hamile kaldığımda olan her şey sebepsiz yere aklıma gelmişti. Kafasını kaldırdığında gülümsüyordu ama gözleri doluyd. 

-Baba oluyorum ? Tekrardan dediğinde kafa salladım. Bir iki adımda aramızdaki mesafeyi kapattı ve bana sıkıca sarıldı. 

-Seni seviyorum meleğim. Beni dünya üzerindeki en mutlu adam yaptın diye fısıldadı kulağıma. Gülümsedim çünkü en mutlu kadında bendim. 

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin