B.124

130 14 32
                                    

Mino benden özür dilemek için gelmişti ve çıkmasından bu yana beş dakika geçtiğinde kapı çaldı.

-Gel dedim uyuyan Eun Ji'yi beşiğe yatırdım.

-Nana ?

-Unni- Şey Ji Eun shi konuşabilir miyiz ?

-Tabi ki gel dedim odadaki koltuğa oturduğumda karşı koltuğu işaret ettim.

-Ben dün için özür dilerim. Gerçekten

-Bende. Biraz abarttım. Bu hamilelik dönemi benim için biraz sıkıntılı. Hala atlatamadım

-Anlıyorum

-Bana biraz ailenden bahsetsene Na Na. Böylelikle yakınlaşmış oluruz

-Ailem ? Anlattığım gibi üvey abim benim peşimde. Annemden sonra beni öldürmek istiyor

-Peki nasıl kaçtın oradan?  Yani benim üvey abilerimde beni öldürmek istedi. Ben onları öldüremeden o evden çıkamadım dediğimde şaşkınlıkla bana baktı.

-İkisini de öldürmedim canım. Birini öldürdüm birini banyoya kitledim. Onu Jiyong öldürdü. Ah ben mi öldürdüm?  Neyse bilmiyorum orası biraz karışık. O gün evde çok şey yaşandı da dediğimde yutkundu.

-Şey planlarını öğrendiğim gece evden tüydüm.

-O zaman iyi tırmanıyorsun ?

-Hayır. Odam bahçe katında

-Bıçak kullanabiliyor musun ?

-Hayır. Elma bile doğrayamam dedi gülerek. Bende güldüm.

-Peki silah ?

-Hayır. Korkutucu

-Eh silah ticareti ile ugraşan bir adamın kızı silah kullanmayı bilmiyor

-Babam beni işine bulaştırmaz. Zaten silahlarda çok ağır. Kaldıramıyorum ki dediğinde gülümseyerek kafa salladım.

-Haklısın bende ilk tuttuğumda ağır gelmişti.  Az kalsın düşürecektim dediğimde kıkırdadı.

-------

-Sende gelsene bizimle Na Na dedim Na Na bize döndü.

-Kızlarla alışveriş gideceğiz dediğimde ayaklandı.

-Gerçekten mi ? Gelebilirim. Bekleyin üzerime bir şey alayım dedi ve hızla kaldığı odaya ilerledi.

-Yaa unnie neden çağıyorsun onu ? Dedi Lisa. Ona baktım.

-Neden çağırmayayım ?

-Sevmiyorum onu. Beni ispiyonladı. Üstelik yalan yanlış

-O geçen haftaydı Lisa. Geçmişi arkanda bırak artık dediğimde göz göze geldik. Gülümseyip omzuna hafif vurdum.

-Bir söz var Lisa. Hatırlat yalnız kalınca sana söyleyim

-Unnie? Sesiyle hepimiz Na Na'ya döndük.

-Unnie ben biraz rahatsızım. Sizinle gelmiyim

-Ne demek rahatsızım ? Dedim panikle ona doğru giderek. Eliyle karnını tuttu.

-Şey regl olmuşum da. Ağrım başlar benim. Günümüz mahvolur

-O zaman bende gitmiyorum. Biri sana bakmalı. Eh evdeki erkekler alamayacağına göre

-Ne ? Dedi kızlar. Onlara baktım.

-Bugün bensiz gidin

-Ji Eun ciddi olamazsın ?

-CL kızı ağrılı ağrılı bırakalım mı ?

-Unnie sorun yok. Sen de git. Benim için planını erteleme

-Saçmalama. Sorun yok. Kızlarla her zaman gideriz dedim ve onu tutup koltuğa çektim.

-Sen otur ben sana bir çay yapayım. Kızlar hadi siz de gidin. Bol bol eğlenin lütfen

-Ama ?

-Aması yok Jennie. Siz olsanız sizin için de kalırdım. Oda aileden biri. Hadi dedim ve onlara veda edip Na Na'ya döndüm.

-Aa doğru çay. Çay yapayım

---------

-Sen bu barı biliyor musun ? Dedim Na Na'ya. Tanıdıkça samimi bir kızdı. Lisa koluma girmişti.

-Tabi ki bu bölgede dedi ve susup bana baktı. Göz göze geldik.

-Ögrenciler çok gelir. İçeride yakışıklı parçalar var ?

-Parça?  Dedi Lisa

-Çocuklar işte dediğinde Lisa anladığını belli ederek kafa salladı.

-Na Na

-Efendim unnie ?

-Şimdi bizimkiler sizin oturduğunuz yer araştırıyor ya

-Evet

-Siz doğu yakasında oturuyordunuz dimi ?

-Evet unnie dedi gülümsedim ve bara doğru giden kızların arkasından ilerledik. İçeri girdiğimizde Ji'nin yanına her zamanki yerimize oturduk. Grubun çoğu dans etmeye kalktı. İleri de Kook'u gördüm. Bizi görünce el salladı. Ona tekila alması için işaret ettim. Ne der gibi ellerini kaldırdı.

-Tekila Kook tekila desem de bar çok gürültülüydü. Jiyong bu çabama güldü.

-Ben getiririm. Lisa sen ?

-Sağol oppa daha bitmedi dedi bardağını gösterip. Ji yanımızdan uzaklaştığında dans pistindeki Na Na ve yanımda dans eden Mino'ya denk geldim. Gülerek ikisine baktım. Saçma bir şekilde beraber çok konuşuyorlardı.

-Ne dicektin ?

-Ne  ? Dedim Lisa'ya bakmadan.

-Bir söz var dedin ya unnie

-Hafizan fil hafızası mı ? Üzerinden kaç gün geçti

-Meraktan öldüm. Ne o söz ?

-Söz. Dostunu yakınında tut. Düşmanını daha da yakınında Lisa dediğimde gözüm hala pistte dans eden gruptaydı.

-Biliyordum işte. O kızı sevmediğini dediğinde ona döndüm.

-Sevmemek değil. Önlem diyelim

-Bunu niye diğerlerine söylemedin?

-Çünkü o gün kavga da ev 2ye bölündü. Kimi beni haklı buluyor kimi de kıskançlık yaptığımı düşünüyordu. Eğer Na Na'ya kötü davranırsam hala kıskandığımı düşünürler. Ben ise... sadece ona güvenmiyorum tamam mı ? Yalan söylüyor

-Ne yalanı ?

-Mesela doğu yakasında elit insanlar vardır Lisa. Emin  o taraflara çok uğradım

-Ee ?

-Ve elit insanlar erkeklerden parça diye bahsetmez. Bu tamamen batıya özgü bir konuşma tarzı. Sokak ağzı yani

-O zaman Na Na aslında batıdan mı geliyor ? En başından beri Batı'da mı yaşadı?  Bizi kandırdı mı ?

-Bunu bilemeyiz. Belki de sadece batıya uğradı dediğimde şaşkınca Yüzüme baktı.

-Peki şimdi ne yapacaksın ? Dediğinde arkasından içeri giren Hoseok'a bakıp gülümsedim.

-İşte beklediğim adam

-J Hope oppa mı ? Dediğinde kafa salladım ve ayağa kalktım.

-Bunların hepsi aramızda Lalisa

-Tamamdır koğuş arkadaşım ama J Hope oppa ile ne işin var ?

-Yakında Lisa. Biraz sabret. Çok az

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin