ÇETE

B.120

Sudan çıkarken ona bakıyordum. Gülümsedi. El salladığımda gülümsemeyi daha da büyüdü. Yere serdiği havluya uzanıyordu. Çok yorulduğu için pes etmiş ve 15 dakika önce sudan çıkmıştı. Bende onsuz sıkılmıştım suda. Üşüdüğüm için ellerimi vücuduma doladım. Eline bir havlu alıp ayağa kalktı. Ayağım yere takılınca düşerken birinin beni tutmasıyla şaşırdım ve panikle beni tutan kişiyi ittim. 

-Hey hey sakin ol. Düşeceksin diye tuttum sadece dediğinde ellerini üzerimden çekmişti. Kaşlarım çatılsa da çocuğu gördüğüm gibi düzelttim. 

-Be-ben şaşırdım sadece. Biraz panik olmuştum dedim son zamanlarda yaşadığım şeylerle beraber ani hareketleri geç ani seslere bile aşırı tepkili olabiliyordum. 

-Sorun yok. Üzgünüm. Benim de hatam var

-Saçmalama yardım etmeye çalışıyordun. Bense seni ittim. Bir şey oldu mu bari ? dediğimde Jiyong yanımıza varmıştı. 

-Hayır. Sadece tırnağın çizdi

-Çok üzgünüm. Fazla uzunlar. Fark etmiyorum bile. 

-Yok kötü değil. Daha tanışmamız bir dakika olmasına rağmen senden bir iz oldu bana dediğinde panikle yutkundum. 

-Benden de bir iz olmasını ister misin ? dediğinde çocuk Jiyong'a döndü. Kaşları çatıldı. 

-Pardon. Kimsiniz ? 

-Seni ilgilendirmeyen ama onu ilgilendiren biriyim dedi Jiyong beni göstererek. 

-Yani abisi olabilirsin ama sadece konuşuyoruz. Bunda sorun yok dediğinde yine yutkundum. Sanırım çocuğu denizde mi boğsam yoksa direk burada mı diye düşünüyordu. 

-Abisi ? 

-Yani ondan baya büyük gözüküyorsun. O yüzden öyle dedim sadece. Baya büyük gözüküyorsun. Ah yoksa sen mi yaşını göstermiyorsun ? dedi çocuk bana bakarak. Bilerek mi yapıyordu yoksa gerçekten dayak mı istiyordu ? 

-Bü- büyük ? dedi Jiyong. Kekelemesi şaşkınlıktan değildi. Sinirdendi biliyorum. 

-Pardon da aramızda fazla yaş yok. Ayrıca abim değil. Kocam 

-Ne ? dedi çocuk. Jiyong'a döndüm. 

-Kocacığım ben üşüdüm. Gidebilir miyiz ? dediğimde Jiyong'da en az çocuk kadar şaşkındı. Yavaşça kafa salladı ve elimi tuttuğunda kendimi ona yasladım ve yürümeye başladık. 

-Kocam ? 

-Değil misin ? 

-Henüz değilim dediğinde kıkırdadım. Bilerek yapıyordu bende ona öyle dediğim için. 

-Artık kaçamazsın. Kocam olacaksın. Aldım seni dediğimde sırıttı. 

-Sen.. beni sakinleştiriyordun dedi yavaşça havluyu omuzlarıma bıraktığında yere oturduk. Kollarını bana doladı. Bacakları iki yanımdaydı. 

-Tabi ki sakinleştireceğim

-Yine de o herifi gebertmemek için kendimi zor tutuyorum dediğinde ona döndüm. 

-Acil durum planımı devreye sokmamı ister misin ? 

-Acil durum planın mı var ? dediğinde kafa sallayıp ona döndüm. 

-Tabi ki dedim ve boynuna öpücük bıraktım. Gülümsediğini hissediyordum. Bir öpücük daha bıraktığımda beni kucağına çekti. 

-Bu gerçekten iyi bir plan dediğinde bende kıkırdadım. 

-------

O kadar yorgundum ki odama geçer geçmez yatağa uzandım. Jiyong yavaşça içeri girdi. 

-Eun Ji kızlarla tur atmaya çıkmış 

-Ne ?  

-Hani kızımız var ya bir tane dedi gülerek. Yatakta kalkıp sırtımı arkaya yasladım. 

-O kadar yorgunum ki inan aklımda bile gelmedi. Kafayı yemiş olmalıyım

-Biraz dinlenmen gerek. Kızımızı unuttun

-Kızımızı unutmadım. Sadece aklıma gelmedi dediğimde karşıma oturdu. Bir kumaş serdi bacağına.

-Elini ver

-Ne ?

-Elini ver bana dediğinde elimi uzattım. Cebinden tırnak makası çıkardı.

-Jiyong ne yapıyorsun ?

-Tırnaklarını kesiyorum.

-Ben yaparım

-Bu zamana kadar neden yapmadın ?

-Ben.. meşguldüm. Yani doğum ondan sonra bir hapishane maceram oldu dediğimde tırnağımı kesmeye başlamıştı. Şaşkınlıkla tırnaklarıma odaklanmış yüzüne baktım.

-Ben yani tırnaklar sonuçta

-Senden iğrenmem ki ben dediğinden gülümsedim. Bir elimi bitirdiğinde ötekine geçti.

-Vaaay Jiyong shi. Manikürcü olmalıydın bence 

-Anlamam o işlerden. İlk defa birinin tırnağını kesiyorum

-Eun Ji'nin tırnağını da kesmemiz lazım. Gece Ji Soo'nun boynunu çizdi dediğimde kıkırdadı.

-İşte benim kızım dediğinde bende gülümsedim.

-Tırnaklarımı uzun sevmiyor musun ?

-Seviyorum. Sevmediğim şey başkalarının vücudunda senden bir iz olması dedi elimi kesmeyi bırakıp makas ve kumaş parçasını kaldırdı.

-Halbuki burada sana ait bit vücut var. İstediğini yapabileceğin diye konuştu sessizce. Kafamı kaldırıp bileğinden yakaladığım gibi yatağa çektim onu. Şaşkınlıkla bana bakarken üzerine çıktım.

-Sen kıskandın mı ?

-Illa söylemem mi gerek ? Diye geveledi ağzından.

-Kendi isteğimle iz bırakacağım tek vücut seninki dedim elimi tam kalbinin üzerine koydum. Beni kalçamdan tutup kendine çekti.

-Siktir dediğinde gülümsedim ve tişörtünü çıkardım.

-Sen var ya

-Hım ? Dedim boynunu öperken. Uzanıp tişörtümü çıkardı ve beni altına çekti.

-Hayatımda gördüğüm en seksi hatun olabilir misin ?

-Başka seksi kadınlar da mı gördün ? Dediğimde gülümsedi

-Senden fazla olmasın bir ka-

-Yah seni öldürürüm dediğimde gülüyordum. Elim pantalonunun düğmelerine gitti. Ciddileşti. Gözleri vücudumu bulduğunda onu yatağa ittim. Pantolunu çıkardım ve üzerine çıktım.

-Sana bakmaya doyamıyorum dedi elini yanağımı koydu. Yanağımı okşadığında kafamı avcuna bastırdım. Aniden kapı açıldı.

-Jiyong oppa ben geldim

SİKTİR.