Gerçekten hapisteydik. Üzerimizdeki turuncu kıyafetlerle uzun koridordan yürüyorduk. Yanımızda 2 tane güvenlik vardı. Bir koğuşun önünde durduk.
-Hazır mısınız çaylaklar? Dedi güvenliğin biri. Lisa ona bakıp göz devirdi. Açılan kapıdan aynı anda girdiğimizde odadaki 10 göz bize döndü. Kapı arkamızdan gürültü ole kapandı. Yataklar arasında ilerledik ve boş bir yatağın alt katına oturdum. Lisa hemen yanımda herkesin yüzünü tarıyordu.
-Unnie lavaboya gidip geleceğim dediğinde kafa salladım. Bir dakika içinde gözden kayboldu ve yanımda biri geldi.
-Selam yeni. Neden buradasın ?
-Seni ilgilendirmez dedim arkadaki herkes gülse de bu daha çok az sonra dayak yiceksin bizde zevkle izleyeceğiz gülüşüydü. Kadın yakamdan tuttu.
-Buranın kuralları var yeni ve daha ilk günü olan biri için fazla cesaret iyi değil dedi beni çekerek ayağa kaldırdı. Sinirle yakamdaki eline baktım.
-Elini çek dedim bela istemiyordum. 1 hafta sonra mahkemem vardı ve bu lanet yerden başka bir hapishaneye yollanacaktım çünkü Lisa'nın dediğine göre bu hapishanede büyük suçlu yokmuş. Mahkemeye çıkana kadar idareten bizi buraya koymuşlardı.
-Hey hey. Onu bıraksan iyi edersin dedi Lisa kadınla arama girmişti ve kadını itti.
-O neden burada olduğunu söylemesin ama ben söylerim. Adam yaralamaktan ve emin ol buradakilerin 3 katı kadarda leşim var. Yani bulaşmadan önce düşün
-Ufaklık saygılı ol. Sana neden inanayım dediğinde Lisa üzerindeki turuncu üstü çıkardı. Çok iyi biliyordum ki göğsünün üzerindeki taç sembolu gözüksün duye çıkardı. Kadın önce dövmeye sonra Lisa'ya baktı.
-Dövmeyi bilirsin. Senin gibi bir hırsız en fazla 1 yıl burada kalır. Lakin bir lafım dışarı çıktığın an mezara girmeni sağlar. Anladın mı? YG seni zevkle o mezara sokar dediğinde kadın bir adım geriledi. Herkes nefesini tutmuştu.
-YG'densin dedi bizim bildiğimiz bir şeyi söyleyerek.
-Evet dahi ve sana YG hakkında bilmediğin bir şey söyliyim. Bu kadın YG'nin başında dediğinde bu dediğine ben dahil bütün koğuş şaşırdı.
- Ne benim ne de bu kadının saçının telinde dokunmayı düşünmeyin bile. Çünkü yaptığınız an dışarıda derinizi yüzmek için bekleyen bir ekip olacak dedi herkesin duyacağı bir ses tonuyla.
-Ve sakın zaten dışarı çıkmayacağız bize dokunamazlar diye düşünmeyin. Gerekirse hapishaneye girerler. Bilirsiniz YG her yerde dedi sesi o kadar korkutucuydu ki sanki Jiyong'un kız versiyonu. Kadın ile tekrar göz göze geldiler ve Lisa ona gitmesini işaret etti. Yavaşça yatağa geri oturdum. Lisa'da hemen yanıma oturup bana baktı ve gülümsemeye çalıştı. Jiyong bizi buradan kurtarabilir misin ?
-----------------
-Ne diyorsun Kim Taehyung ? Diye bağırdım. Ona doğru yürürken Suga aramıza girdi.
-Hyung sakin ol dediğinde sinirle ona baktım.
-Jimin'i hapse sokalım da sen saki olacak mısın? Dedim yüksek sesle.
-Sakin olum önce. Tae baştan anlat
-Hyung gerçekten bilmiyordum tuzak olduğunu. Bana söylemedi. Kimseye söylememiş. Neden yaptığını sordum oda malı götüreceğini zaten biliyordum ama yakalanırsa polislere öter mi diye bakmak için denedim dedi bana dedi Tae. Seunghyun yumruğunu masaya geçirdi. Bom bana baktı.
-Bekleyeceğiz dediğinde herkes ona döndü. Kaşlarım çatıldı.
-Ne ?
-Kang'ın içeride adamları var. Yarın Ji Eun'u görmeye git. Ona söyle ötmesin. Kang ötmediğini öğrenince onu kendi çıkaracak dediğinde herkes kafa salladı ama bu benim işime gelmiyordu. Ji Eun'un orada kalmasını istemiyordum. Hemde hiç. Yine de Lisa yanındaydı.
-Kook nasıl ?
-İyi. Uyandı bile. Nasıl bu kadar salak olabilirler ? Dedi Namjoon. Kafa salladım. Jimin, Tae, Kook, Jennie ve Lisa bu planı kendileri yapmıştı. Kook'u vurmak yerine başkasını vursaydılar iyi bir plandı.
-Hyung. Başka birini vursaydı şikayet edebilirdi. Lisa'da içeriden çıkamazdı
-Vurduğu adamı şikayet etmemesi için tehdit edebilirdik dedi Suga. En azından birileri mantıklı konuşuyordu. Sinirlerim bozulmuştu.
-O zaman eve gidelim. Eun Ji, Ji Eun olmadan uyuyamaz. Yine huzursuzlaşmıştır dedim ve bardan çıktım.
------------------
-Jiyong dedim ağlamamak için yutkundum. Ellerim o kadar titriyordu ki telefonu tutmakta zorlanıyordum.
-Bebeğim. Tanrım seni bu kıyafetle görmek de varmış dedi. Beni güldürmeye çalıştığını biliyordum ama işe yaramıyordu.
-Yorgun görünüyorsun dedi sonunda suratı asılmıştı.
-Yine eskiye döndüm. Tek gözüm açık uyuyorum. Ne olacağı belli olmaz. Lisa herkesin gözünü korkuttu ama..ama telaşlıyım
-Lisa iyi ki orada
-Bende ilk geldiğinde sinirlensem de şuan iyi ki burada diyorum ve bu....bencillik gibi geliyor dediğimde dudağımı ısırdım.
-Sorun yok. Değil. Lisa kendi istedi. Bize bile sormadı. Sorun yok aşkım.
-Bilmiyorum. Seni de bununla boğuyorum. Sende uykusuz gözüküyorsun
-Eun Ji. Sen yoksun diye çok huzursuzdu.
-Üzgünüm dedim. Diyeceğim bir şey bile yoktu. Hata yapmıştım. Düşünememiştim. Benim suçumdu.
-Üzülme.Sizi buradan çıkaracağız
-İyi de nasıl ? Buradan kolay kolay çıkamam. Mahkeme bile ta ne zaman ?
-Kang çıkaracak. Adamları var. Onu ötmezsen. Seni denemek için polise ihbar etmiş. Ötüp ötmeyeceğini anlamak için
-Ama ya yapmazsa ? Ya yalansa yada sizinle olduğumu bildiği için yani planı anladığı için ihbar ettiyse
-O zaman onu bulurum ve kafasını uçurmadan önce yapacağım tek şey seni buradan çıkarması olur
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
ChickLitÇok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onun...