B.127

123 14 40
                                    

-Sen ne yaptığını sanıyorsun lan ? Dedi yakamı tuttup sıktığında. Bir tepki vermedim. Veremedim. Ben ne yapmıştım gerçekten ? Seunghyun yakamı bırakıp bana bir yumruk geçirdiğinde de aynı şekilde tepki vermedim. Beni öldürse bile sesimi çıkarmazdım. Hatta öldürmesini istiyordum . Bana bir tane daha vuracakken Suga önüme geçti.

-Hyung sakin ol dedi Seunghyun'un havada asılı kalan yumruğu titriyordu. Sonra benden uzaklaştı.

-Oppa ? İyi misin ? Dediğinde konuşan Na Na'ya döndüm. Yaşlı gözlerle bana bakıyordu. Ona doğru hızla yürüdüm ve boğazını tek elimle sıkıp duvara yapıştırdım.

-Umarım.. Umarım doğruyu söylüyorsundur. Anladın mı ? Umarım o pis adamların eline düşünmüşündür, umarım bunları yaşamışsındır çünkü Tanrı şahidim bir hatanı yakalarsam senin kalbini söküp almadan önce o yanaklarını keser sana yediririm dediğimde hızla kafa salladı. Onu bıraktığımda yere düştü ve ağlamaya devam etti. O sırada kapıdan Lisa girdi peşine Kook.

-Nerede ?

-Yok dedi sinirle ve bu beni daha da sinirlendi ama biliyordum. Kızların Ji Eun'a ne kadar bağlı olduğunu biliyordum. Bazen benden bile fazla.

-Lisa

-Gitti. Benden bile kaçtı Bay Kwon. Artık ne kadar kırıldıysa ? Ne kadar canı yanıyorsa?  Dedi ağlayarak sonra gözlerime baktı.

-Keşke ona vuracağına bana vursaydın. Keşke.. bu hatayı yapacağına elin kırılsaydı dediğinde ben de bunu diliyordum.

-Rose'u arayım. Eve gitmiştir belki

-Gitmez dedim. Gitmezdi. Tanıyordum. Kafamı iki yana salladım.

-Ayrılın. Onu bulun. Bulan eve getirsin. Bukur bulmaz da bana haber verin dedim herkes kafa sallarken Seunghyun ayağa kalktı.

-Hayır. Gelmiyorum. Bu sefer Ji Eun'un tarafındayım ve emin ol şuan onun tek istediği senden uzak olmak

-Hyung dedim sadece. Hayır kırılmamıştım. Ona kırılmazdım çünkü o hep haklı taraftaydı.

-Jiyong hyungu duydunuz. Joon barı kapa sen de aramaya başla dedi Suga ve bb hariç herkes bardan çıktı.

-Ji o kızı tanımıyorsun bile. Ji Eun'a bunu yapman asıl-

-Biliyorum Bae. Gerçekten biliyorum. Ben sadece... Na Na çok üzgün duruyordu. Haru'da kötüydü. Ne yapacağımı bilemedim. Bir and- pişmanım

-Pişman olman onu getirecek mi oturup bakalım dedi Seunghyun sinirle.

-Hyung sende yapma lütfen

-Ne bekliyorsun Ji ? Hani önce aileydi

-Hyung biliyorsun Ji Hyung hep bu konularda çok hassas. Tamam yaptığı gerçekten kötü bir şey ama önce aile dimi ? Ji Eun'u bulalım. Affeder yada etmez. Bu ona bağlı dediğinde hepimiz Dae'ye döndük.

-Tamam lanet olsun ama Ji Eun gelmem derse. Gelmeyecek. Net

----------

-Konu sen olunca seni yerde aramak bir saçmalıktı dediğinde kafamı kaldırdım. Yavaşça ayağa kalktım.

-Sana koşup sarılmak isterdim ama 7 kat çıktım dediğinde gülerek ona doğru gittim ve sarıldım. Oda gülerken kollarını bana doladı. Ayrıldığında yüzüme baktı.

-Tanrım bu da ne ? Dedi çenemden tutarken. Kafamı çekmeye çalıştığımda çenemdeki eli daha da sıkılaştı

-Sana vurdu mu ? Dediğinde o anı hatırlayıp yine dudağımı ısırdım ve bir adım geri çekildim.

-Sorun yok

-Sorun yok mu ? Senle konuştuğum 1 saat olacak. Yanağın hala kıpkırmızı Ji Eun. Nasıl yapar bunu sana ? Delireceğim şimdi

-Gidelim mi ? Ben üşüdüm Hanbin dediğimde kafa salladı. Benim aksime o gelmesine yakın yağmur durmuştu. Ceketini çıkarıp omuzlarıma bıraktı.

-Gidelim. Gidelim de bana her şeyi anlat dedi bir otele gitti. Üzerimi değiştirmem için odasına girdi. Bir yarım saat sonra odama geldi. Her şeyi ona anlattım.

-Kızın gerçekten bunları yaşadığını bilemezdin ki dediğinde kafa salladım.

-Ayrıca nasıl sorgusuz sualsiz ona güvenir. Kızın bir sürü yalanını yakaladım. Ona rağmen

-Kızın sokakta kalması ve yanlış adamlara bulaşması ona kendilerini hatırlatmış olabilir ?

-Ama bana-

-Sana yaptığını asla haklı bulmuyorum Ji Eun. Yanlış anlama dediğinde arkama yaslandım. Bir süre düşündü.

-Ne düşünüyorsun?

-Gerçeği bulmayı dedim ne olursa olsun bunu yapmalıydım.

-Nasıl ?

-Bilmiyorum. Tek düşündüğüm... ona gerçek yüzünü göstereceğim. Jiyong'a da Na Na'nin gerçek yüzünü göstereceğim. Pişman olacak bana vurduğuna

-Bence şimdi de pişman dediğinde sinirle ona baktım

-Ne ? Sadece düşündüğümü söylüyorum

-Söyleme Hanbin dediğimde güldü.

-Eğer kız... suçsuzsa. Yanı gizli saklısı yoksa ?

-O zaman özür diler ve her şeyi bırakır giderim çünkü eğer öyleyse büyük bir hata yapmışımdır dediğimde kafa salladı.

-Bana bir kaç dakika ver. Düşüneyim dediğinde bende düşünmeye başladım.

-Ben araştıracağım

-Ne  ?

-Ben araştıracağım kızı. Eğer bir şey varsa kız çoktan seni ortaya atmıştır. Onu soruşturman seni tehlikeye sokar

-Ama ben ne yapacağım?

-Eve döneceksin

-Ne ? Sen kendini tehlikeye atarken ben evde mi olacağım ? O eve gitmem Hanbin. Bana vurdu

-Emin ol kız sandığımız gibi biri ise ev daha tehlikeli şuan dedi haklıydı. Eun Ji evdeydi, kızlar, çocuklarım evdeydi.

-Bu işte beraberiz Ji Eun. İkimiz

-İkimiz dediğimde kafa salladı. Gözgöze geldik.

-Seni eve bırakayım.

-Hayır. Bu durumda bırakman tehlikeli. Na Na seni görürse sen.. sen de aynı duruma düşersin

-İşte zeki ve kurnaz Ji Eun geri döndü dediğimde gülmeye çalıştım.

-Ama seni tek göndermem. En azından Seunghyun'u ara. Benim burada olduğumu kimse bilmese daha iyi dediğinde kafa salladım.

-Sen ve ben Ji Eun. Bunu halledeceğiz

-Sen ve ben

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin