B.18

272 22 11
                                    

Ben dediği şeyle orada mal gibi dikilirken yürümeye başladı. Arabaya bindiğinde koşarak bende bindim. Tamam kalbim bir tık hızlanmış olabilir ama kesinlikle koştuğum içindi. Yolda ikimizde konuşmadık. Eve girdiğimizde kimse görünürde yoktu.

-Hemen sürebilir miyiz ?

-Önce şunları yerleştireyim. Bozulmasınlar. Sonra bisikleti arabadan çıkarırım dediğinde koşarak ona yardım etmeye başladım.

-Çıkarın olmadan bir şey yapmazsın dimi ? Dedi eşyaları yerleştirirken

-Yapmam. Neden yapayım ki ? Hem burada sana yardım ediyorum. En azından nazik ol dediğimde kahkaha attı. Nadir kahkaha atan birine göre güzeldi. Yah kızım deli misin sen ? Güzel olan ne ? Heey güzel dedik diye herife yavşamadık ya!!!

-O aklında yine ne tilkiler dolaşıyor acaba dediğinde kaşlarımı çattım.

-İlk olarak hiç bir şey düşünmüyordum ikinci-

-Merak etmiyorum dediğinde sinirle peyniri buzdolabına koydum. Merak etmiyorsa niye konuşuyor? Uyuz. Her şey bitince kapıya çıktı.

-Bekle pijamayı çıkarıp geleceğim

-Seni bekleyecek vaktim yok dediğinde surat asarak peşinden gittim. 5 dakika üzerimi değiştirmeme vaktim yok diyor ama bisiklet sürmeye var. Bisikleti çıkardı ve boş araziye götürdü.

-Hadi bin dedi şaşkınlıkla yüzüne baktım.

-Nasıl yani ? Önce binip bana göstermeyecek misin ?

-Ji Eun bunda gösterilecek bir şey yok. Oturacaksın ve pedalı çevireceksin

-Ama nasıl gidecek? Dediğimde nasıl dengede duracağımdan bahsediyordum. Sinirle ofladığında daha da sinirlendirmemek için bisikleti tuttum ve oturdum.

-Tamam daha kızma işte

-Kızmıyorum dese de sesi bile kızgın geliyordu işte.

-Seni tutacağım sen sadece pedal çevir tamam mı ?

-Bırakma ama tamam mı ? Dediğimde bir saniye suratıma baktı.

-Bırakmam dediğinde kafa sallayıp önüme döndüm.

-Başlıyorum dediğimde kafa salladı. Ayaklarımı pedala koydum ve çevirdim. Tanrım gidiyordu işte. Jiyong tek elini bisikletin tutma yerlerine koyduğu için yönü o belirliyordu.

-Yavaşça bırakacağım

-Hayır,hayır bırakma beni dedim panikle. Güldü.

-Hadi ama bırakıyorum dediğinde gömleğine tutundum.

-Bırakma diye çemkirdiğim de pedalları çevirmeyi bıraktığım için bisiklet durdu.

-Yah yapıyorsun işte. Hep yanında kalamam ya. Bisiklete binmek istediğinde beni mi çağıracaksın. Jiyong hadi bisikletle gezelim diye ? Yanında durup arkandan mı tutacağım seni düşme diye ? Diye bağırdığında ayaklarımı toprağa basıyordum. Sinirle bisikletten indim ve deopya doğru bir kaç adım attım.

-Buraya gel diye sinirle bağırdı.

-Nasıl öğretiyorsun be sen ? Böyle öğretme şekli mi olur ? Korkuyoruz da bırakma diyoruz herhalde dedim sinirden gözlerim dolmuştu.

-Neden bağırıyorsun sürekli bana ? Dedim sinirle.

-Yah bağırmadım ki ? Diye bağırdığında parmağımla suçlar gibi onu gösterdim.

-Bak yine bağırdın işte. Bağırıyorsun dediğimde sinirle gözlerini kapattı.

-Ji Eun dedi sakince. Hı diye tepki verdiğimde gözlerini açtı.

-Gel şuraya bin hadi.

-Bağırmayacaksan gelirim.

-Ji Eun beni sinirlendirme hadi dediğinde yavaşça gidip tekrar bindim.

-Seni bir süre sonra bırakmam lazım ki dengede durabilmeyi öğren. Anladın mı ?

-Ama hemen bırakma dediğimde göz devirdi.

-Tamam kahretsin tamam. Hemen bırakmayacağım dediğinde ayaklarımı yine pedallara koydum. Beni tuttuğu için gülümsedim.

-Yaa çok eğlenceli diye bağırdığımda oda gülüyordu. Ama sesi benden çok uzaktaydı. Arkami dönüp baktığımda benden bir kaç metre geride olduğunu gördüğümde panik yaptım ve düştüm. Koşarak yanıma gelirken kendine sinirlenmicem diye tekrar ediyordu.

-Yah burada düşmüşüm sen ise sinirlenecek misin birde ? Dediğimde yaralı dizime baktı. Kolumdan tutup hızla beni yerden kaldırdı.

-Bitti. Daha da yok bisiklet falan

-Hayır,ben öğrenmek istiyorum

-Hayır kendini yaralıyorsun

-Hayır ben bunu öğreneceğim dedim. Ji Hyuk için. Önceden hep bisiklet isterdi. Alacak paramız yoktu. Bir şekilde bulsam bile o binemeyecek kadar hastaydı.

-Ji Eun

-Banane istiyorum işte. Biraz daha lütfen. Kanasa bile umurumda değil

-Bak tamam. Kahretin tamam ama dikkatli ol

-Söz

-Ve taktik değiştiriyoruz. Sen dengede durmayı öğrenene kadar

-Nasıl olacak ? Dediğimde bisiklete oturdu ve beni ön tarafa çekti.

-Buraya otur. Direksiyon sende,pedallar bende. Böylece dengede dururken düsmeyeceğinden emin olurum dedi. Dediği yere oturdum ve pedalı çevirdiğinde düşmemek için belime doladı.

-Dikkatli ol dediğinde nefesi boynuma değdi. Saçma bir şekilde gülümsememe engel olamazken kafa salladım.

-Yah Jiyong- ah dediğimde gülerek bana bakıyordu. Bisiklete binmeyi kaptığımdan beri etrafında dönüyor, boş arazide geziyordum.

-Bak bak ne yapacağım dedim ve iki elimi bırakıp gitmeye başladım.

-Dikkatli o- Kahretsin Ji Eun diye bağırdı. Önümdeki taşı görmediğim için bisikletten takla atarak yararlandığım da.

-Ji Yong---

Koşarak yanına gittim. Tanrım. Hiç iç açıcı durmuyordu.

-Salak mısın? Aynı gün iki bisiklet kazası. Şu haline bak diye bağırdım. Kafasını kanayan bacağından kaldırıp bana baktığında yaşlı gözlerini görmemle susmam bir oldu.

-Tamam ağlama

-Bağırma. Zaten canım yanıyor dediğinde onu kucağıma aldım. Düşmemek için gömleğime tutundu.

-İçeri geçip pansuman yapalım

-Ama bisikletim.

-Ne olmuş ona ?

-Orada mı kalacak Jiyong ? Dünya para verdik ona yani verdin

-Yah bu uçsuz bucaksız arazide kim alabilir bisikleti ? Kalsın orada

-Ya biri alırsa

-Ji Eun bence bugün beni yeterince zorladın yani o bisikleti sonra alırız dedim ve ne diyeceğini umursamadan depoya yürüdüm. Kızların arabası deponun önünde durduğunda hepsi etrafımıza dolandı.

-Oppa ne oldu ? Dediğinde Lisa'a baktım.

-Düştü

-Düştü demeyelim de ufak bir bisiklet kazası diyelim. Sonuçta benim yüzümden değil

-Taşı görmeyip daha 15 dakika önce bisiklete binmeyi öğrenmesine rağmen ellerini bırakıp hava atmak istedi ama havada takla atıp yere çakıldı dediğimde kızlar boş boş yüzüme baktı. Onu depoya götürdüm ve yaralarını sarmak için malzeme getirdim. Başıma bela alıyordum. Sanırım onunla çalışmak için daha fazla para teklif etmeliydim. Verdiği miktar şimdiden az geliyordu.

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin