ÇETE

B.100

-Jiyong onu almamaza gerek yok. Daha cinsiyeti belli bile değil dedim elinde küçük bir dinazor tutuyordu. Bebek için. Hastanede biraz ağladıktan sonra toparlamıştı ve çıkmıştık.

-Bence erkek dediğinde güldüm.

-Güya benim için alışverişe çıktık Ji. Bir dahakine kızlarla geleceğim

-Ama ona bir şeyler almalıyız

-Daha beş ay var Jiyong

-Sadece dört buçuk dediğinde oyuncakların oradan çıktım. Zaten beni dinlemiyordu ki. Peşimden gelip dinazoru sepete attı.

-Ji onu almıyoruz. Kız olursa dinazorla mı oynayacak ?

-Ama erkek olursa

-2 hafta sonra öğreneceğiz. Gelip alırız

-Ama ya biterse ?

-O zaman da başka bir dinazor alarız. Artık sıra bana gelebilir mi ? Kıyafet almam lazım . Hani o yüzden geldik ya dedim sinirle.

-Tamam dinazoru alıp gidelim dediğinde göz devirdim.

-Kız olsun istemiyorsun dimi ?

-Saçmaaalamaaa tabi ki de fark etmez. Sadece içime doğdu

-Benim de içime kız olacak diye doğuyor ah şansa bak bebek benim içimde

-Bu bir şeyi değiştirmez. Onu oraya ben koydum

-Bak konu çok iğrençleşiyor. Üstelik bir bebek mağazasındayız dedim sinirle. Kollarımı birleştirdim.

-Kız olursa napacaksın? Sevmeyecek misin ? 

-Alakası yok ama olmasa ?

-Jiyong randevu almadık ya kız olsun erkek olsun diye. Olursa olacak işte dedim yüksek sesle. Yavaştan sinirleniyordum. Yavaştan değil sinirliydim.

-Kız olursa dedi ama devam etmedi, sustu. Işte bu susması beni daha da sinirlendiriyordu.

-Kız olursa ne odun herif ne ? Yeter be alırsan al şunu da dedim ve dinazoru ona fırlatıp mağazadan çıktım. Mağazalar arasında yürürken arkamdan geldiğini yansımalardan görüyordum. Elinde de dinazor. Seni inatçı piç!!!!

----------

-Annen beni anlamıyor ufaklık dedim. Bugün hayatımın en büyüleyici anlarından birini yaşamıştım. Kalp atışları müzik gibiydi.

-Ya kız olursan. O zaman seni 5 hayır hatta 10 kat daha çok korumam gerekecek. Sorun yok korumak için elimden geleni yaparım ama... ya elime yüzüme bulaştırırsam. Ya yapamazsam.  Haru'ya olanlar gibi ya da annene olanlar gibi. İkisini de koruyamadım. Mahvettim ve sen

-Bu muydu yani ? Dediğinde şaşkınlıkla Ji Eun'a baktım. Kaşları çatılmıştı. Yavaşça kalkıp sırtını yasladı.

-Ji Eun ben

-Beni korudun, Haru'yu da. O zamanlar küçüktün. Woo Tak'ın parası vardı, adamları vardı, gücü vardı. Yine de Haru'yu nerede tuttuğunu bilseydin düşünmeden giderdin

-Ama-

-Ama yok JiYong. Ah sadece sinirimi bozuyorsun. Hadi ama hiç olmadığım kadar güvende hissediyorum. Burada seninle yatarken tek gözüm uyumak zorunda kalmıyorum. Sen evdeki herkes için bunu yapıyorsun zaten. Eminim oda böyle hissediyordur dedi elini karnına koyarak.

-Ben.. ya korumayazsam

-Tek olmayacaksın. Bende seninle olacağım. İkimiz koruyacağız amaaa önce karpuz yiyelim mi ?