B.93

184 20 36
                                    

-Jiyong dedim sessizce. Kendimi berbat hissediyordum. Onu böyle görmek bana yaramıyordu.

-Kendine işkence etme. Seni bu halde görürsem dayanamam. İstemek zorunda değilsin. Seni anlıyorum. Kendini mecburi hissedip babası olarak kalacaksan hiç kalma zaten. Ben..bunu yapamam. O senden benden bir parça. Onu öylece atamam ama seni anlarım dedim kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Elimi ona uzattığımda elimi tutup yatağa geçti. Onu kendime çekip göz yaşlarını sildim. Bu dediklerimde samimiydim.

-Ağlama dediğimde kafasını iki yana salladı.  Yavaşça ona yaklaşıp dudaklarına bir öpücük bıraktım.  Son kez.

-Sorun yok.  Bunu tek başıma da hallederim.  Bunu yapabilirim dediğimde hıçkırdı.

-Hayır. Seni kaybedemem Ji Eun. Lütfen. Ölmene izin veremem. O bebeği isteyemem. Sana zarar verecek. Seni bırakamam. Bu kalbimi kırıyor

-Ölmeyeceğim dedim. Kimse bildiğimi bilmese de biliyordum. Hyorin'le kızlar konuşurken duymuştum. Rose o saatten sonra yüzünme bile bakamamıştı. Fazla yumuşak kalpliydi.

-Ben ölsem bile eğer o yaşarsa.. senden son isteğim Hyorin bebeğime bakar. En azından haftada bir kere onu gör. Ben ailesiz olmak ne biliyorum. Bebeğimiz de bunu yaşamasın dedim yüzünü kucağına koydu.

-Lütfen dedi ağlayarak. Bir kaç saat önce dediğim şeyden utanıyordum. Beni seviyordu.  Benim için ağlıyordu ama bu da kalbimi acıtıyordu. Ağlamasın istiyordum. Fazla bencil hissediyorum.

-Yapmak zorunda değilsin Jiyong. Ben sadece bunu isterim. Sen bilirsin

-Bakamam yüzüne bile. Sana zarar verecek. Yalvarırım. Lütfen isteme onu.

-Ondan canavar gibi bahsediyorsun Jiyong

-Sensiz yapamam dedi o sadece bir bebekti.

-Bende sensiz yapamam ama beni yapmaya mecbur bırakıyorsun dediğimde kafası hala kucağımdaydı.

-Seninle kalmak isterdim. Bisiklet sürmek ister, pikniğe gitmek isterdim, sabaha kadae içmek isterdim bir kere. Seninle hiç içmedik. Tabi sonucunu bilemeyiz çünkü ikimizde içince kafayı yiyoruz dediğimde gülümsedi. Gözlerindeki yaşları sildim.

-Her sabah seninle uyunmak isterdim. Uyandığında kısık gözlerle etrafına bakar sonra tekrar yatıyorsun, mırıldanıyorsun sonra kalkıp esniyorsun o kadar tatlı gözüküyorsun ki. Esnedikten sonra yatakta oturup bir beş dakika gözlerini bir yere dikiyorsun , saçların dağılmışken ve uykulu halde etrafa bakarken çok masum duruyorsun.

-Sonra dedi gülümsedim. Onu anlatmam hoşuna gitmiş olmalı. Saçlarıyla oynamaya başladım

-Sonrası yok. O yataktan kalktığın anda masumluğuna perdeyi indiriyorsun. Bu masumluğu görmek için her sabah seninle uyanmak , o kokunu içime çekebilmek. Uyumadan önce sayıklamalarını. Bu yatakta oturup o gerçekte iğrenç durması gereken ama sende mükemmel duran gözlüklerini takıp tabletinle ilgilenmen, saçlarının o en doğal halini görebilmek için seninle uyuyabilmeyi isterdim çünkü bunlar sadece odana özel. Yatağından kalktığın an bitiyor

-Yatakta sadece masum değilim ama o gece-
Susması için ağzına hafif vurduğumda kıkırdadı.

-Başka?

-Başka ne ? Bırakta sevdiğim hallerin bana kalsın çünkü çok fazlalar

-Başka ne yapmak istersin

-Hmm.. seninle film izlemeyi isterdim, bilgiaayar oyunu oynamayı, bir kez de olsa lunaparka gitmeyi ah kesinlikle yüzmeye gitmeyi. Yüzmeyi çok severim ama uzun zamandır gitmedim. Hatta okyanusu görmeye bile gidebilirdik dediğimde sustu.

-Gidebilirdik diyorsun. Artık imkansız gibi

-Jiyong kabul etmiyorsun ama yanından ayrılmamı istemiyorsun. Beni seviyorsun ama karnımdaki bebeğimizden nefret ediyorsun. Bende böyle olsun istemedim ama zamanı geri alsak da o geceyi kimseye vermem dediğimde sustu. Gözlerini sıkıca kapattı ve Mavis gibi kafasını bacağıma sürttü. Gülümsedim. Bu geceyi de kimse alamazdı. Yarın kötü bir gün olacaktı. Gidecektim ama bugün onun beni ne kadar sevdiğini anladım.

-Ben baba olamam Ji Eun. Bu çok korkutucu dediğinde saçındaki ellerim durdu.

-Baba olamam. Korkuyorum

-Neden ? Dedim kafasını eğerek yüzünü görmeme engel olsa da kafasını kaldırdım. Artık tamamen yüz yüzeydik.

-Çünkü küçük çocuklar gözlerini büyüterek bakınca her şeyi yaptırabilirler ya bir gün gelir ve ben annemle uyucam derae. Seni ben kimseye vermem  dediğinde gülümsedim

-Yani emin ol senin inadını geçemez dedim. Kahkaha atmak istiyordum ama onunla alay ettiğimi düşünür diye yapamıyordum. Çok şirindi. Böyle bir kavga için her şeyimi verirdim

-Ya bana bir gün bir şey olursa..ve o benim yaşadıklarımı yaşamak zorunda kalırsa

-İçeride ona bakmak isteyen 20 kişi falan var

-Onun iki katı da düşmanı olacak. Onu öldürmek istteyecekler

-Sende benden onu öldürmemini istedin dediğimde sustu.

-Senden onu öldürmeni istemedim Ji Eun. Sadece yapamam. Bir baba olamam. Bu dünya çok acımasız

-Evet acımasız ama yanında olabiliriz.  Onu koruyabiliriz. Ona öğretebiliriz dedim sustu. Cevap vermedi

-Baba olabilirsin Jiyong

-Olamam Ji Eun ya ona bir şey olursa, bizim kızlar bile düşünce canım yanıyor ya.. ya düşerse. Canı yanarsa ve ben orada olamazsam. Ya ağlarsa ama ben göremezsem dediğinde çenesini tuttum.

-İşte bu yüzden mükemmel bir baba olursun JiYong dedim ve dudaklarımızı birleştirdim.

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin