B.117

142 16 12
                                    


-Çok kırmızı gözüküyorsunuz dediğimde Seunghyun yüzündeki kanı sildi ve sinirle bana baktı.

-Bir de alay mı ediyorsun ? Bir dahakine birinin boğazını kesmeden önce haber ver diye söylendi koltuktan kalkarken. Suga'da onu takip etti. Son kez Kang'a baktım. Boğazından hala kanlar akıyordu. Gözleri korkuyla tavana bakıyordu. Zamanında Dae'ye iyi davransa belki sadece hasarlı bırakırdım onu. Hayır hayır onu da yapmazdım. Hala Ji Eun'un ilk geldiği zamanlarda Rose ile çatı katındaki konuşması aklımdaydı. Ji Hyuk'tan bahsederken gözlerinin dolması, sesinin titremesi de.

-İyi tarafından bakalım. Kang artık yok

-Evet alnına YG bile yazdım. Onu burada bulanlar bize bulaşmayı düşünemeyecek bile dediğimde Seunghyun sırıttı.

-Sonuçta bölgenin en dengesiz psikopatını öldürdük

-Bilinen en dengesiz psikopat diyelim. Jiyong hyungu tanıyan fikrini değiştirir dediğinde merdivenlerden iniyorduk.

-Ben psikopat değilim dediğimde ikisi de alayla hı hı dedi. Omuz silktim. Merdivenler bitince Dae'ye döndüm.

-Baban öldü

-İyi dedi sadece. Elimi omzuna koyup sıktım.

-Artık gidelim mi ? dedim bizimkilere dönerek. Kang'ın adamlarını bağlamışlar ve koltuklara oturtmuşlardı. Hepsi aynı anda kafa salladığında kırık olan camın yanından geçip evden çıkmak için ön kapıyı kullandık.

-Avukat aradı. Seunghyun'a ulaşamadığı için beni aradı. Dosya kalkmış. Onu çıkaracaklar ama çıkması akşamı bulur dedi Ri. Kafa salladım.

-O zaman onu gidip almalıyım ?

-Hayır eve geçmelisin Ji. Rose aradı. Eun Ji çok ağlıyormuş. Ben Ri ile onu almaya giderim dediğinde CL'e döndüm. Doğru. Eun Ji. Bu kargaşa içinde onu unutmuştum. Yine de Ji Eun2u çok özlemiştim.

-Ama-

-Zaten akşam çıkacak. Sorun yok. Hep beraber eve geçelim. Sonuçta hapishaneye bu kıyafetlerle gidemez dediğinde ön bahçeden çıkmadan önce onlara döndüm. Herkes kan içindeydi. Ji Soo ve kızlar hariç.

-Siz nasıl yakalandınız ? dedim. CL , Dara ve Minzy bu işte iyilerdi.

-Biz ayrıldık. Jae Bum denilen heri 10 adamla yolumuzu kesti. Silahı Minzy'e dayamamış olsa onu haklardım dedi Dara.

-Evet bundan sonra ne olur ne olmaz yanıma bir silah almam gerek. Beyzbol sopası uzak mesafede işe yaramıyor.

-Demiştim dedi CL göz devirerek.

-Yine de ben kazandım dediğinde hepimiz Dara'ya döndük.

-Ne Kang'a ilk ulaşan kazanırdı. Odaya ilk ben girdim 

-------

Odaya girdim. Kendimi o kadar kirli ve pasaklı hissediyordum ki. O hapishaneden nasıl çıktım bir fikrim yoktu. Gerçekten. Tek bildiğim şey hapishaneden çıktığım gibi CL ve Ri'nin beni karşılaması oldu. Beni eve getirdiler. Yol boyu normal şeylerden ve Eun Ji'den bahsettiler. Gözlerim yatağı bulduğunda her şeyi unutup gülümsedim. İki günde bir olan ve 5 dakikayı geçmeyen duş sürelerini, iğrenç yemeklerini hatta bugün gözümün önünde bıçaklanan kadını bile. Jiyong kafasını yaslamış uyuyordu. Eun Ji ise onun göğsüne yatmış parmağını ağzına sokmuş uyuyordu. Çok huzurlu görünüyorlardı. Telefonumu çıkarıp birkaç fotoğraf çektim.

Lanet olası duygusallığım yine kendini gösterdiği için düşen yaşı sildim ve onlara doğru ilerledim. Eun Ji'yi tuttuğum gibi Jiyong bileğimden yakaladı ve beni hızla çekti. Yatağa düştüğüm gibi elini boynumda hissetmem bir oldu. Ben olduğumu fark ettiği için eli hemen gevşerken sıkıca tuttuğu Eun Ji'ye baktım. Biraz kıpırdansa da hala uyuyordu.

-Be-bebeğim ben üzgünüm. Sen olduğunu bilmiyordum. Ah dedi ve Eun Ji'yi nazikçe yatağa bırakıp bana sıkıca sarıldı. Gülümsedim.

-Buradasın. Güvendesin. Benimlesin dediğinde kafa salladım.

-Evet hepsi birden. Ayrıca çok kirliyim. Ayrıl benden dediğimde kafasını iki yana salladı.

-Seni çok özledim

-Bende seni ama gerçekten uzun bir duş almak istiyorum. Çok uzun

-Bende geleyim mi ? dediğinde kıkırdadım. Ayağa kalkarken gülerek bana bakıyordu. Banyoya ilerlerken ona döndüm.

-Neden olmasın ? 

ÇETEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin