-Be-ben üzgünüm dedi beni ittiğinde. Şaşkın bir halde yüzüne baktım. Konuşamayacak kadar şok olmuştum. Odadan çıktığında bile hareket edemedim. Ne ? Üzgünüm mü ? Bir süre sonra odaya CL girdi.
-Unnie Jiyong dedi ki kolunu sarmak gerekirmiş
-Nerede o piç ?
-Ne ? dedi suratıma şaşkın bir şekilde.
-O PİÇ NEREDE ? diye bağırdım ve odadan çıktım. Koşarak salona indiğimde peşimden koşuyordu.
-Unnie bir sakin ol
-Nerede o piç ? diye tekrar ettim. Hepsi bana dönmüştü.
-Şimdi piç dersen kimi kastettiğini anlayamam. Hangi piç ?dedi Seunghyun. Sinirle ona döndüm.
-KWON JİYONG NEREDE OPPA ? diye bağırdığımda Bom onun önüne geçti.
-Sakın sevgilime bağır-
-Bom ah bir saniye dedi Seunghyun kaşlarını çatıp bana baktı.
-Sorun ne ?
-Onu öldüreceğim
-Sorun ne Ji Eun
-Onu öldüreceğim dedim lanet gözlerim doluyordu. Üzgünüm mü ? Beni öptü ve üzgünüm mü ? Birini öpüp sonra üzgünüm demezsin herhalde. Pardon birini iki kez öptüğünde.
-Hey sakin ol. O gitti. Akşama öldürürsün dediğinde kafa salladım.
-Akşama dediğimde oda gülümseyip kafa salladı.
Akşam gelmedi. Ondan sonraki gün ve onun ardındaki 4 gün de gelmedi. Evdeki kişilerin sayısı hep değişti. Bazen kızlar yokken bazen Mino yoktu, bazen Seunghyun ve Seungri gidiyordu ama herkes akşam yemeğinde evde oluyordu. Yemeğime işkence etmeyi bırakıp onlara döndüm. Bininci kez Seungri ile göz göze geldiğimizde oda yemeğini bıraktı.
-Söyle unnie
-Artık endişelenmeye başladım. 6 gün oldu. Bir şey olmasın
-6 gün önce onu öldüremeyecek miydin ? Belki de sana gerek kalmamıştır dedi Minzy gülerek. Ben ise surat astım. Hiç bir zaman gerçek anlamda öldürmekten bahsetmemiştim. Sadece biraz dayak yiyecekti bu kadar.
-Sorun yok. O iyi ve Minzy ölmedi dedi Seunghyun. Hepimiz ona döndük.
-Onunla konuştun mu ?
-Telefonunu açmıyor ama sağdan soldan haber aldım. Her zamanki gibi karı kız peşinde dediğinde kaşlarım çatıldı. Adi herif.
-Senin hem sinirin geçmedi mi ? dedi Dae. Onlar kolumu acıttığı için o kadar sinirlendiğimi sanıyorlardı. Sinirim geçti mi ? Hayır. Kesinlikle hayır. Sonsuza kadar hayır.
-Geçti tabi ki dedim gülümsemeye çalışarak. Oda gülümsedi. Of be. Hayat bana zor.
-Yani bu akşam gidiyor muyuz ? dedi Seung Yoon. Evet bu akşam bir bara gidecektik.
-Gidelim. Joon bekliyor. Hem diğerleri de dönmüş dedi Seunghyun. Ben ise masadan kalktım.
-Size iyi eğlenceler
-Sende geliyorsun Ji Eun
-Oppa gelmesem daha iyi
-Hayır geliyorsun. Eğleneceğiz. Hem hep beraber pek dışarı çıkamıyoruz
-Tamam. Ben üzerimi değiştireyim dedim ve Jiyong'un odasına girdim. Dolabının olduğu yere doğru ilerledim. Bu dolaptan nefret ediyorum. Açılır açılmaz onun kokusu sarıyor. Ben kafayı yemiş olmalıyım. Ne ? Herif kız peşinde. Beni öptü diye aşık mı oldu sanki ? yada ben beni öptü diye ona aşık mı olacağım sanki ? Hadi ama sadece aptal bir öpücüktü. Üzerime beyaz bir kıyafet geçirip saçımı yaptım.
(RESİM DEVA GİBİ KALIYOR SORRY)
Aşağı indiğimde herkes hazırdı bile. Tanrım bu kadar hızlı olmalarından nefret ediyordum. Yemeği de böyle hızlı yiyorlar. Her şeyi hızlı yapıyorlar.
-Tamam çıkalım hadi dedi Dara unnie ve herkes arabalara dağıldığında Seungri beni kendi arabasına çekiştirmişti.
-Güzel görünüyorsun nuna yanımdan çok ayrılma. Kimseyle kavga etmek zorunda kalmayalım
-Ben hep güzelim zaten Seungri dedim dışarı izlerken. Güldü.
-Haklısın.
-Kendimi de koruyabilirim dediğimde kaşları bu sefer çatıldı. Tabi ki kendimi koruyabilirdim.
-Korursun. Ona lafım yok. En azından ortadan tüyme konusunda iyisin. Kimse senin gibi iki dakikada çatılara çıkamaz ama oralarda olan adamlar. Yanii nasıl anlatsam bilmiyorum ?
-Adi,pislik, şerefsiz, kadın düşkünü, eşkiya olabilir mi ?
-Hepsinin karışımı dediğinde kahkaha attım. Öyle insanlarla çok karşılaşmıştım. En kötü ne olabilirdi ki ? Bara girdiğimizde sakin bir ortam vardı. İnsanlar dans ediyor ve eğleniyordu. Joon dedikleri kişi -ki yanından kısacık kalıyordum- bize bir masa ayırmıştı bile. Herkes oturup konuşuyordu. Önümdeki biraya baktım ve masadan yavaşça kalkıp bar kısmına ilerledim.
-Namjoon dediğimde çocuk gülümseyerek bana döndü. Gerçekten gamzesi mi var onun ?
-Selam nuna. Bir şey mi oldu ?
-Ben sadece tekila var mı diye soracaktım.
-Bana da tekila hyung dediğinde yanımdaki kişiye döndüm. Kaşlarımı çatıp ona baktığımda bir saniye yüzüme bakıp omuz silkti.
-Yanlış bir mi yaptım ? dediğinde omuz silken ben oldum
-Hayır yani konuşuyordum araya girince şaşırdım
-Araya girmedim dediğinde Joon ikimize de tekila verdi. Kafaya diktiğimde oda suratıma bakıp aynısını yaptı.
-Joon bir tane daha dediğimde oda hyung bir tane daha dedi. Joon iki bardak daha bıraktığında yine aynı şekilde kafaya diktik.
-Ne yani beni geçeceğini mi sanıyorsun ?
-Öncelik olarak ben senden büyüğüm velet. İkincisi seni geçmek mi ? Yarıştığının farkında değilim ben sadece öylesine içiyordum. Su niyetine dediğimde gülerek sandalyesinden bana döndü.
-Güzel. Bende öyle nuna dedi nuna kelimesini bastırarak.
-O zaman hyung bize iki tane daha verir misin ? dediğinde Namjoon bizden bıktığını belli ederek önümüze iki bardak ve şişe uzattı. Çocuk şişeyi alıp iki bardağı doldurdu.
-Ben Jungkook. Tanımadığın biriyle içme de dedi alayla. Uzun saçlarını karıştırdım
-Okey kookie hazır ol
-Ben hep hazırım nuna
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
ChickLitÇok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onun...