Bileklerime yavaşca dokundu.
-Ah acıyor der demez çekti ellerini. Kıpırdadım. Şapşal.
-Sadece şaka yaptım Jiyong. Dokunmadın bile dedim gülerek. Bileklerim mosmordu. Sadece bileklerim değil vücudum da da zincir izleri olmuştu.
-Üzgünüm
-Artık yetmedi mi ? Jiyong bizim hata-
-Evet sizin hatanız çok fazla. Mesela neden oraya gittiniz? Dedi sinirle. Göz devirmemek için kendimi tuttum. Hadi ama
-Sadece eğlenmek istemiştim
-Ama Ji Eun. Beni beklemeliydin. Beraber giderdik
-Sen orada kızla otururken ben
-Bana sorun olmadığını hatta gitmemi söyledin. Sen dedin
-Ama... güzel mi ? Dedim. Doğru söylüyordu. Ben gitmesini söylemiştim.
-Doğruyu mu söylemeliyim ?
-Yalan sevmem
-Ama sık sık söylüyorsun dedi ellerimi ellerine alırken. Tamam arada söylüyordum.
-Yani güzel
-Senden güzel değil dedi kafasını omzuma koyup beni daha da çok kendine çekti. Kapı çaldığında hızla kendimi yatağın öteki ucuna attım.
-Gel dedi Jiyong. Lisa kafasını uzattığında Jiyong beni tekrar kendine çekti. Güldüm.
-Ne oldu Lisa ?
-Seunghyun Ji Eun unnienin iyi olup olmadığına bakması için Ji Soo unnie'yi yolluyordu. Bende ondan önce davrandım. Hani bilmiyorlar ya
-Gel böyle Lisa kapıya yapıştın kaldın dedim Lisa ben dinleyip yatağa yaklaştığında Jiyong'dan ayrılıp onu yatağa oturttum.
-İyi misin ? Dediğimde önce Jiyong'a sonra bana baktı.
-Bana ağrı kesici getirir misin ? Dedim Jiyong'a bakıp. Kafa sallayıp odadan çıktı. Boynundaki yaraya baktım.
-Unnie üzgünüm ben sizi korumalıydım
-Öyle biz zorunluluğun yok. Hem zaten korudun. Bugün harika iş çıkardın dediğimde dudaklarını birbirine bastırıyordu. Gözlerini kaçırdı.
-Lalisa Manabon. Seninle gurur duyuyorum dediğimde göz yaşları döküldü. Ona sıkıca sarıldım.
-Unnie seni öyle yerde yatarken gördüm. Öldün sandım. Benim yüzümden. Korkunçtur.
-Hey sorun yok. İyiyim senin sayende hayata döndüm. Sanırım kalp masaji yapmasaydın çoktan dediğimde hıçkırıkları arttı. Ondan ayrıldım saçlarını kulağının arkasına sokuşturdum. Bana baktı.
-Teşekkür ederim. Benim için endişelendin. Benim için geri geldin. Sana minnettarım dedim ve göz yaşlarını sildim. .
-Şimdi gülümse dediğimde zorla güldü.
-Daha çok dedim ve onu gıdıkladım. Kahkaha attığında kendini geriye doğru attı. İkimizde yatağa uzandık.
-Kızlar iyi mi ?
-İyiler. Rose biraz sarsıldı tabi. Korkar o ama sen onu cesaretlendirmişsin. Onu kurtardığın için çok teşekkür ederim.
-Hadi ama birbirimize teşekkür edip duralım mı ? Dediğimde güldü. Jiyong içeri girdiğinde Lisa hemen kalktı. Jiyong yanıma gelip oturdu ve bana su,ilaç uzattı. Gülerek aldım.
-Şimdi sizi kızlara söyleyebilir miyim ?
-Hayır dedi Jiyong ve bana döndü. Omuz silktim.
-Oppa kızlardan sır saklaya-
-Hayır dedim Lisa. Bu üçümüzün sırrı ve öyle kalacak
-Ama anlamıyorum. Neden saklıyorsunuz ki ? Yakışıyorsun-
-Lalisa odadan çık diye bağırdığında Lisa anında tüydü. Jiyong'a döndüm.
-Yakışıyor muşuz?
-Yeni mi fark ettin ? Dediğinde sırıttım. Yatmama yardımcı oldu. Gülerek bana sarıldı.
-Bugün Tae'ye bakıyordun. Kim Taehyung
-Yakışıklı çocuk dediğimde dudağını öptüm.
-Ben değil miyim ?
-Öylesin
-O zaman neden bana bakmıyorsun?
-Ben sana bakıyorum da sen fark etmiyorsun. Hem sen yakışıklısın diye sadece sana mı bakacağım ?
-Aşkından kör oldun sanıyordum. Benden başkasını görmeyeceksin falan
-O kadar da yakışıklı değilsin dediğimde kaşlarını çattı. Onu tekrar öptüğümde gülümsedi.
-Sadece bana bak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
أدب نسائيÇok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onun...