ÇETE

B.121

-N- Ne ? dedim üzerime yorganı çektiğim gibi üzerimi kapattım. . 

-O-oppa

-Çıkar mısın şu odadan ? diye bağırdım yüksek sesle. Na Na odaya girdiği gibi hızla çıktı. Bir de durmuş bakıyordu ya. Sinirle Jiyong'un üzerinden indim ve yerdeki tişörtümü bulup kafamdan geçirdi. 

-Oppa ? Oppa mı ? 

-Hayatım sakin ol dedi ve pantolonunu üzerine geçirdi. 

-Daha dün bir bugün iki. Nasıl odamıza o şekilde dalabilir ? Seunghyun bile seni kaç yıldır tanıyor bir kere bile kapıyı çalmadan odaya girmedi dedim sinirle. Bilmiyorum. O şekilde basılmak hoşuma gitmemişti. Hem de hiç. Utanmıştım. Fazlasıyla ama benden çok Jiyong çıplaktı. Bir de durmuş Jiyong'a bakıyordu. 

-Tamam konuşurum onunla bunu dedi ve tişörtünü eline aldı. Olduğum yerde kalıp ona baktım. 

-Neyi konuşacaksın ? 

-Odama izinsiz girmemesini 

-Odamıza Jiyong. Ayrıca izinsiz girmemesini değil. Girmeyecek. Bizim yatak odamız, bizim özelimiz Ji.  Bir de seni o halde görmemesine rağmen hala duruyor dedim kapıya doğru ilerlediğimde peşimden geldi. 

-Haklısın dedi kapıyı açar açmaz Na Na ile göz göze geldik. 

-Unniee ben üzgünüm. Bir anda daldım düşünemedim

-Düşünememiş olabilirsin ama düşünmen gerekirdi. Burası nişanlı bir çiftin odası Na Na. Onu da geç kızlar bile odasına bu şekilde girilmesinden hoşlanmaz. Bende. Burada birbirimizin özel hayatına saygı duyuyoruz dedim ve kenara geçerek merdivenlerden aşağı indim. İkisi de yukarıdaydı. Ne konuştuklarını duymasam da sinirden ellerim titriyordu. Hyorin'le göz göze geldiğimizde odasını gösterdi. Kafa sallayarak kimseyle konuşmadan odasına ilerledim. 

-------------

-Neden gelmiştin ? 

-Be-ben oppa çok üzgünüm dedi ve ağlamaya başladı. Kaşlarımı çattım. Neden ağlıyordu şimdi ? Tamam Ji Eun sert konuşmuştu biraz ama bu kadar duygusal olmaması gerekirdi herhalde dimi ? 

-Ne ? 

-Ben o şekilde odaya dalmak istemedim sadece bir anlık oldu. Çok üzgünüm. Şoktan hareket bile edemedim. 

-Sorun yok ama bir daha odamıza girmeni istemiyorum. Kapıyı çal yada çalma. Odamıza birinin girmesine izin vermiyorum. Biliyorsun bu evde kalabalık yaşıyoruz ve bir şekilde kendi özel hayatımıza saygı duymalıyız. 

-Oppa ben sadece kızlar odanıza girmişti bugün. O yüzden sorun olmaz diye düşünmüştüm. 

-Kızlar ? 

-Lisa ve Rose 

-Girmez onlar. Özellikle biz yoksak odama girmezler

-Yemin ederim girdiler onlar girince bende -

-Yine de giremezsin. Başkası yaptı diye sen de her şeye atlar mısın ?  Daha bu eve geldiğin 2. gün oldu Na Na

-Çok üzgünüm haklısın ben sadece kızları öyle rahat rahat girerken görünce dediğinde ona merdiveni gösterdim. 

-İn dediğimde beni dinledi. Onunla beraber aşağı indim. Kızlar salondaydı. 

-Bugün hanginiz odamıza girdi ? dedim sesim sinirli çıkıyordu çünkü kızlar odamıza girmezdi. En azından ben girmezler sanıyordum. Lisa ve Rose el kaldırdı. 

-Odamıza neden girdiniz ? dedim yüksek sesle. Beni hayal kırıklığına uğratmışlardı. Na Na'ya karşı onları savunmuştum ama onlar gerçekten de odama girmişlerdi. Benim bağırmamın üzerine Ji Eun'da dahil herkes salona toparlanmıştı. 

-Oppa lütfen bağırma be-ben üzgünüm dedi Na Na. Sinirle ona baktım. 

-Sakın ne yapıp yapmayacağımı bana söyleme. Senin konu ile alakan yok. Bu konu ben ve kızlar arasında. Sakın aramıza girmek gibi bir hataya da düşme. Anladın mı ? Nişanlım bile bunu yapmıyor. Durman gereken yeri bil dedim sinirle ve kızlara döndüm. 

-Siz odanıza girilmesini sevmiyorsunuz diye siz evde yokken Ji Eun odanızın kapısını bile açıp bakmıyor. Ben de aynı şekilde. Hiç birinizin odasına siz yokken girmeyi bırakın siz buradayken bize izinsiz bir kere bile odanıza girdik mi ? dedim kızların hepsi kafasını iki yana salladı. 

-O zaman neden odamıza girdiniz ? 

-Oppa yemin ederim Eun Ji'nin bezini almak için girdim. Sadece bir kaç saniye sonra çıktım. Yemin ederim bir kaç saniye. Beşikten bezi aldım ve koşarak çıktım dedi Lisa. Rose'a döndüm

-Bende aynı şekilde. Ji Eun unnie Eun Ji için süt ayarlamıştı. Onu almak için girdim oppa. Neden sizin odanıza gireyim başka ? Sadece saniyeler sürdü 

-Neden aramadınız ? 

-Oppa sizi rahatsız etmek istemedik. Sadece bir bezdi. Biraz yalnız kalmak istediğiniz için bir bez için aramadık dedi Lisa ayağa kalkıp kollarını göğsünde birleştirdi ve Na Na'ya baktı. 

-Ayrıca benim oraya girdiğimi gören bir kaç saniye sonra çıktığımı da görmüş olmalı dedi sinirle Na Na'ya baktı.

-Şeyy ben görmedim onu. Zaten ona dikkat etmedim. İspiyonlamak istemedim. Sadece-

-Sadece ne ? dedi Ji Eun. Koltuğun arkasından geçip NaNa ve benim önümde durdu. 

-Unnie be-

-Unnie ? Bak canım sen olayı anlamadın herhalde. Daha iki günlüksün burada. Jiyong'a oppa demenden hoşlanmadım. Ayrıca kızlarla kendini bir tutmandan da. Anladım YG'ye girmek istiyorsun. Ama bunun için ne Jiyong'a yaranmaya çalış nede başka birine anladın mı ? YG'nin bir üyesi değilim ama bildiğim bir şey söyleyeyim. YG ispiyoncuları sevmez. Bugün ekip içinden birini şikayet edersin. Yarın başkasına ekibi. Belli olmaz dediğinde hak verdim. Haklıydı. Ji Eun Jackson tarafından tehdit edildiğinde bile bizim yerimizi söylememişti. 

-Unnie yanlış anladın beni. Ben YG'ye girmek istemiyorum. Sadece abim öldüğü gibi gideceğim dediğinde Ji Eun alayla güldü. Neden bu kadar üzerine gidiyordu Na Na'nın. Anlamamıştım ama ses de etmeyecektim. Bir kız için onu karşıma almazdım. Salak değilim.

-Kimi kandırıyorsun ? dedi sinirle. Na Na'nın gözleri yine yaşardı. Gerçekten ağlayan birini görmek sinirlerimi bozsa da Ji Eun şuan herkesten daha sinirliydi. 

-Ben sadece bir anlık düşünmüştüm. Sizi çok samimi bulduğum için. O kadar mı belli ettim ? dedi kafasını eğerek

-Evet belli Na Na ve bir anlık bir düşünce değil. Belli ki araştırmışsın YG'yi çünkü geldiğin ilk günden herkesin adını biliyordun. Evet gözümden kaçmadı. Ve şöyle düşündüm ya bir anda ilk defa karşılaştığın 20 kişinin adını ezberleyecek kadar zekisin ya da buradaki herkesi araştırdın da geldin. dediğimde Seunghyun ooo dedi. Gülümseyerek ona baktı ve tekrar Na Na'ya döndü.

- Jiyong'u odada görüp odadan çıkamayıp salak gibi kaldığın içinde aklıma iki ihtimal geldi. Ya gerçekten salaksın ya Jiyong'dan hoşlanıyorsun. Peki hangisi ? Jiyong'dan mı hoşlanıyorsun ? Yoksa salak mısın ? Ah yada şöyle demem mi lazım Jiyong'dan mı hoşlanıyorsun ? Yoksa bu evdeki herkesi araştırdın mı ? Araştırdıysan neden ? Kimsin sen ? Daha da önemlisi Jiyong'dan hoşlanıyorsan ve bu yüzden bu evdeysen seni öldürmemem için bir sebep söyle bana ?