-Ne ?
Bu soru benden değil Seunghyun'dan gelmişti. Ben yemeğimi yemeye çalıştım.
-Artık bizle yaşayacak. O benim dedi kızı kendine çekerken. 25 yaşlarındaydı. Güzeldi ve sarhoştu.
-Ji buraya kimseyi getirmeyiz. Bu kuralı sen koydun
-Sorun yok hyung. Evleneceğim onunla
-Ne ? Dedi herkes. Tamam ben yeterince doydum.
-Evet bana müsade. Zaten evde kalabalıklaştı. Düğününüze davetiye yollarsın dedim kıza bakarak. Kız kıpırdadı.
-Tabi unnie dedi. Unnie ? Benle yaşıttı hatta daha büyük duruyordu. Hadi ama!
-Harika dedim gülumsemeye çalışırken.
-Bir dakika herkes dursun diye bağırdı Seunghyun.
-Ji Eun. Hiç bir yere gitmiyorsun ve Jiyong o kızı buradan götür
-Müstakbel eşim hakkında düzgün konuş hyung
-Kwon Ji Yong diye bağırdı Seunghyun. Tamam onu ilk defa böyle görüyordum. Salondaki herkes korkuyordu. Belliydi ama Jiyong değil çünkü oda sinirliydi.
-Hadi ama neden aşkıma engel oluyorsun diye bağırdı kızı sonunda kendinden uzaklaştırdı.
-Jiyong bu evin kuralları var ve dışarıdan biri giremez
-Ama o burada dedi beni gösterip. Harika yük olmuştum. Öyleydim tabi.
-O bizden bi-
-Bizden biri falan değil diye bağırdı Jiyong. Sonra yanındaki kızı kendine çekti.
-Bu bizden biri. Olacak yani dediğinde masadan kalkıp yukarı çıktım. Cl peşimden girdiğinde eşyalarımı çantaya koyuyordum. Aşağıdan hala bağrışlar geliyordu.
-Unnie sakin ol
-Ben sakinim CL dedim ki öyleydim. Jiyong haklıydı. Onlardan biri değildim. Olmayacaktım. İş verendim. İlk zamanlar dediği gibi işim bitince gidecektim.
-Unnie gitme. O çok sarhoş olduğunda saçmalar
-Ama saçmalamıyor dedim çantayı kapatıp odadan çıktım.
-Jiyong bir daha demeyeceğim. Kızı buradan çıkar
-Hayır hyung. O benim karım olacak
-Olduktan sonra girebilir sadece
-O zaman evlenmeye gidelim bebeğim dedi Jiyong kıza bakıp. Mavis'i kucağıma aldım.
-Görüşürüz ufaklık dedim ve öptüm.
-O pire torbasını da al git dediğinde yere bıraktığım kediyi kucağıma aldım.
-Jiyong abartıyorsun dedi Bom
-Ben gitsem iyi olacak. Kang hakkında bir haber olur-
-Kang'ı sikeyim. Kang falan yok. Artık iş yok
-Seninle bir anlaşmamız var Jiyong. Sen bana Kang'ı getireceksin,ben sana paranı vereceğim
-Düğünümüz ile ilgilenmeliyiz bebeğim dedi kız. Sinirle ona baktım. Anladığım kadariyla bugün tanışmışlardı.
-Bebeğimi duydun. Düğünümüz-
-Düğünün umurumda bile değil Jiyong. Anlaşmaya uy. Bana Kang'ı getir
-İstemiyorum dediğinde kediye daha sıkı sarıldım.
-Jiyong
-Hyung sen buna karışma. O bir kaşar dediğinde sinirle ona doğru yürüyüp bir tokat attım.
-Kendine gel. Benim hakkımda doğru konuş dedim yüksek sesle. Kızı itip boğazımdan tuttuğunda çanta elimden düştü. Kedi ise kucağımdan atladı. Beni sürükleyerek duvara dayandığında Taeyang koştu.
-Bırak kızı diye bağırdı elleri Jiyong'un boğazımdaki ellerinin üzerindeydi ama ayıramıyordu.
-O bunu hak etti diye bağırdı. Seunghyun onu omzundan tutup ittiğinde acıyan boğazımı tuttum.
-Jiyong aklını topla. Sarhoşsun diye buna tahammül etmeyeceğim diye bağırdı. Salondaki herkes dehşet içinde bize bakıyordu. Ona sinirle bakıp çantamı ve kediyi aldım. Gitmem gerekiyordu.
-Kang'ı da, seni de anlaşmayı da sikiyim. Keşke en başında size gelmeseydim diye bağırdım
-Kesinlikle. Hiç olmasaydın dediğinde ona bakıp el hareketi çektim.
-Canın cehennem Jiyong.
-Emin ol orada olacağım. Seninle beraber dediğinde deponun kapısını gürültüyle kapattım. Yeniden hoş geldin yalnız hayatım. Kucağımda bana masum bir şekilde bakan Mavis'e baktım.
-Üzgünüm ufaklık. Seni de beni de istemiyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇETE
ChickLitÇok yanlış kişiye bulaşmıştım. Yanlış yerde yanlış kişiye yanlış yapmıştım. Hemde büyük bir yanlış. Tabi o kişinin çetenin lideri olduğunu bilseydim arkama bakmadan kaçardım. Yine de bunu lehime çevirebilirim,onu kullanabilirim diye düşündüm. Onun...