20. Bölüm

1.9K 95 34
                                    


Herkese merhabalarr

Nasılsınız? Keyifler yerinde mi? Her şey yolunda mı?

Ben birkaç aksilik yaşadım maalesef. İnternetim arızalandı. Daha da geç olmadan internet bulduğum anda sizlere atayım dedim.

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar.


~ 23 Eylül Pazartesi ~

Reyyan'dan

Alarmın o lanet sesiyle uyanıp tekrar geri yatmıştım. 5 dakika sonra dar fırlayıp hazırlanmaya başladım. Kahvaltı ederken dün yaşananlar geldi aklıma. Eve dönerken Miran ile pek fazla konuşmamıştım. Tekrar kavga ederiz diye korkuyordum.

Dün gerçeklere bir adım daha yaklaşmıştım. Üstüne Ece'nin de böyle olması beni bir hayli yormuştu. Sinirlerim alt üst olmuştu. Miran da anlamadan dinlemeden böyle yapınca daha da çok gerilmiştim. Birbirimize patlamıştık.

Dün Miran eve bıraktıktan sonra sıcak bir duş alıp annemleri görüntülü aramıştım. Zilan ablanın numarasını istemişlerdi. Bir geçmiş olsun demek için arayacaklarmış. Bende öğle aramda arar ona göre ziyaret ederdim artık.

Kahvaltımı yaptıktan sonra etrafı kontrol ettim. Çantamı alıp kapının önündeki dolaptan da kabanımı giyindim. Bugün yağışlıydı hava. Topuklu botlarımı giyip evden çıktım. Kapıyı da kilitlediğimden emin olduktan sonra bahçe çıkışına ilerledim.

"Günaydın Mustafa abi." Birbirimize gülümsedik. "Günaydın bacım. Nasılsın dünden beri?" O sırada da konağın kapısı açılıp Miran çıkmıştı. "İyi olmaya çalışıyorum. Sen nasılsın?"

"Saolasın bacım bende iyiyim." Miran yanıma yaklaştı. "Ece'den haber var mı?" Kafasını salladı. "Gece abimle konuştum. İyiymiş sabah çıkışını yapacaklarmış." Beraber arabaya doğru ilerledik. "Sevindim. En azından evinde daha rahat olurlar."

"Sen nasılsın?" Omuz silktim. "İyiyim. Dün belli etmesem de baya korktum. Allah'tan Akın vardı." Sinirlenmişti. Bende zaten sinirleneceğini bile bile damarına basmıştım. Bu saatten sonra eğer Akın dayımsa buna alışsa iyi ederdi.

"Ya evet Akıncığınız yardım etmiş. Neyse benim işe gitmem gerek. Tam gün mü dersin?" Tekrar kavga etmeyelim olay uzamasın diye kısa kesmişti. "Evet okuldayım bütün gün." Başını ağır ağır salladı. "Tamam dikkat et kendine."

"Tamam sende dikkat et kendine." Bana sarılmamıştı bile. Öylece yanımdan ayrılıyordu ki birkaç adım attıktan sonra durdu. Bana dönüp kollarının arasına aldı beni. Bende ona sarılmıştım. "İyi dersler. Seni seviyorum." Gülümsedim. "Hayırlı işler. Bende seni seviyorum." 

" 

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mezopotamya'nın KıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin