Ben geldimmm.
Nasılsınız bakalım?
Keyifler yerinde mi?
Bu haftada bölümümüz hazır.
İnşallah beğenmişsinizdir.
Beni takip ederseniz duyurulardan da haberdar olabilirsiniz.
Arkadaşlarınıza da tavsiye ederek ailemiz büyüyebilir.
Keyifli okumalar diliyorum...
Seviliyorsunuz...
❤
4 Ekim Cuma (gece) - 5 Ekim Cumartesi
Reyyan'dan
"Ee Reyyan ablacım. Kalacak mısın bu gece benimle?"
"Annem, olur mu heç öyle şey? Reyyan ablanı sıkıştırmasana böyle sen." Zilan ablayı duymamıştı bile. "Ne olur bir gececik kalsan. Hem ben dedemler konuşurken duydum. Akın abi senin dayınmış o da bugün burada kalacakmış. Bir şey olursa amcamla Akın abi seni korurlar."
"Birtanem benim evim zaten var. Çok yakınız hatta. Kalamam ama sen gündüzleri hep bana gel. Annen izin verirse de kalırsın olmaz mı?" Gözleri doldu. "Bu eve yeni bebek geliyor diye beni sevmiyorsunuz artık dimi?" Miran'a dönüp baktım.
"Gel bakayım amcam sen bana" Kucağımdan alırken bir gözü de elbisemin yırtmacındaydı. Bu sefer laf etmesin diye düzelttim. "Amcam hepimiz seninle konuşmadık mı? Biz en çok seni seviyoruz demedik mi? Demedik mi abi?" Abisine döndü.
"He Ece'm. Sen bizim ilk göz ağrımızsındır." Gözünden sicim sicim yaşlar inince yüreğim ezildi. "Ama ağlama Ece. Başka istediğin bir şey yok mu? Sadece bu mu?"
"Sadece bu Reyyan ablacım. Seninle uyumak istiyorum bu gececik." Dayıma dönüp baktım. Ben bilmem der gibi omuz silkti. Kararsız da kalmıştım. "E ama benim burada hiç üstüm yok. Bence sen gel bende kal. Ne dersin? Hem kız kıza oluruz."
"Olmaz ki annemler bensiz bu evde duramaz. Özlerler beni. Hem evin yakın Reyyan ablacım. Alırsın hemen amcamla gidip." Benim lafımı bana satıyordu cimcime. Dudağımı ısırıp Miran'a baktım. O kadar istekliydi ki her halinden anlaşılıyordu.
"Eğer sizinkiler beni kabul ederse sadece bu gece için kalabilirim. Bir gececik. Tamam mı?" Hemen gözleri parladı. "Gerçekten mi?" Gülümsedim. "Evet ama bir daha kal demek yok. Tamam mı?"
"Tamam. Baba kalabilir demi Reyyan ablam?" Babasının yanına koşturmuştu. "Onun evi burası kızım. Tabi kalabilir." Miran ile baş selamı vermişlerdi birbirlerine.
İşlerine gelince iki bekar genç aynı evde kalamazdı ama işlerine gelince gayet de iyi kalınabiliyordu. Vallahi anlamıyorum.
Odadan çıkanlar olunca ayaklandık. Misafirler gidiyorlardı. Eh bir zahmet saat gecenin 11'i.
Geçirmek için herkes aşağıya inmişti. Berivan ile karşılıklı geçtik. Miran'a sonrada bana baktı. Miran benden azıcık önde duruyordu. İkimize saçma sapan bakışlar atıp annesinin yanına gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mezopotamya'nın Kıyısında
General FictionKüçüklüğümden bu yana öğretmen olma hayaliyle yanıp tutuşuyordum. Mezuniyet, KPSS derken en sonunda atanmıştım. Mardin'de bir ortaokulun rehber öğretmeniydim artık. Okutulamayan, küçücük yaşta evlenmek zorunda kalacak kızların sesi olmaya gidiyordum...