23. Bölüm

1.6K 94 34
                                    


Herkese merhaba.

Nasılsınız? Keyifler yerinde mi?

Yeni bölüm sizlerle. Umarım beğenirsiniz.

Ayrıca Hercai günü de bugün. Umarım güzel bir bölümdür. 

Bol Reymirli bölümler görürüz. 

Keyifli okumalar...

Seviliyorsunuz.


~ 24 Eylül Salı (Akşam) ~

Reyyan'dan

Ben şok olmuş bir şekilde ayakta beklerken o eliyle koltukları gösterip "Otur lütfen. Uzun bir konuşma geçecek." Akın'ın sesiyle transtan çıkmıştım. Evet beni buraya çağıran, notu yazan Akın'mış.

"Neden?" Bunu bekliyormuş gibi bir hali vardı. "Ne neden Reyyan?" Kurumuş olan dudaklarımı ıslattım. "Neden şimdi?" Karşılıklı bulunan tekli koltukların birine oturdu. "Çünkü zamanı geldi artık. Her yerde sorup soruşturuyorsun. Hem sana hem de o insanlara yazık. Benden duymanı istedim. Lütfen otur."

Dediğini yapıp zorla da olsa ayaklarımı hareket ettirmiştim. Karşısına geçip oturdum. "Su ister misin?" Bardakla suyu uzatıyordu. Elinden almayacağımı anlayınca masaya koydu. Boğazımdaki yumru geçsin diye bir iki küçük yudum aldım. Derin nefes alıp ona döndüm. O da beni izliyormuş zaten.

"Seni dinliyorum. Çağırdın beni herhalde bakışmak için değil." Hafif tebessüm edip eski haline geri döndü. "Bak Reyyan seni buraya çağırdım çünkü ancak sen bana yardım edebilirsin. Ancak sen aklı başında davranıp kendini kontrol edebilirsin. Burada anlattıklarımdan sonra inanıp inanmamak sana kalmış."

"Ben öyle iki kuru söze inanmam. Elinde delil varsa eğer buyur önüme ser. He ama yoksa beni burada boşu boşuna kandırmaya çalışma AKIN." Ayağa kalkıp köşedeki gizli bölmeye gitti. Oradaki kasayı açıp dosyalar çıkarmaya başladı. Çömeldiği yerden kalkıp "Merak etme oldukça delilim var."

Masaya dosyaları koyup yerine oturdu tekrardan. "Kimsin sen?" Arkasına yaslandı. "Hikayenin en sonundan neden başlayayım Reyyan?" Sinirden bir ayağımı aşağı yukarıya sallamaya başlamıştım. "Kimsin sen dedim?" Elini çenesine koydu. "Akın." Hışımla ayağa kalktım.

"Dalga mı geçiyorsun sen benimle he. Adam mı seçiyorsun?" O kadar sakindi ki. "Reyyan oturur musun? Benim içinde anlatmak zor. Rica ediyorum otur." Kalktığım yere tekrar oturdum. "Anlat artık. Benim zamanım değerli."

Kıkırdadı. Tip tip ona baktım. "Şu hallerin var ya Reyyan. Ah bir bilsen kime çektiğini." Elimi alnıma götürüp ovaladım. "Pekala başlıyorum o zaman Reyyan Bölükbaşı. Dikkatlice dinle beni." Yalan konuşuyor mu diye anlamak için gözlerinin içine bakıyordum.

"Öncelikle şunu söylemek istiyorum Reyyan. Bizzat bunların hepsini yaşadım ve anlatması benim için çok zor şeyler. Bu anlatacaklarım bilinen her şeyi unutturacak. Buna hazır mısın?" Kafamı olumlu salladım. "Hazırım."

"Pekala o halde başlıyorum. Anneannenle dedenin kazası normal bir kaza değildi." Öyle deyince aşağıda olan bakışlarım onu bulmuştu. "Ne?"

Mezopotamya'nın KıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin