45. Bölüm

3K 110 212
                                    

Hellooo! Ben geldim.

Nasılsınız? Keyifler yerinde mi?

Bugün Cuma vee bölüm hazırrr...

Yaklaşık on gün sonra sınavlarım başlıyor. Kısacası çilem başlıyor...

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar...

Seviliyorsunuz...


28 Ağustos - 29 Ağustos...

Reyyan'dan

Uykumun arasında elimi yoklarcasına sürttüm. Tek gözümü hafif açıp Miran'ın hala yanımda olduğunu görünce ferahladım. Üstelik tek kolunu başının altına almış beni izliyordu. "Günaydın." Mırıldanmamla gülümsedi. "Günaydın güzel karım." Başımı boynuna saklayınca omzumu öptü.

Aniden başımı çekip ona döndüm. "Bir ara yanımda yoktun. Neredeydin?" Gözleri karardı. "Avluya çıkmıştım. Hava alayım diye." Emin misin dercesine baktım. "Avludaydım sevgilim."

FLASHBACK (MİRAN)

Mustafa'nın attığı konuma son sürat ilerliyordum. "O lavuğun anasından emdiği sütü burnundan getireceğim." Akın bana döndü. "Miran bende senin kadar öfkeliyim ama Reyyan önce geliyor. Onu düşünmemiz lazım." Ben karımı gayet düşünüyordum.

"Beni iyi dinle. Gözünü korkutup arkasında kim olduğunu öğren. Başka da bir şey yapma. Reyyan'ın kulağına giderse mahvolur. Geçmişleri vardı." Elimi direksiyona vurdum. "Geçmişini siktirtme bana Akın. O it oğlu itle ne gibi geçmişi olabilir." Bir deponun önüne geldiğimizde iki koruma vardı.

Arabadan çıkıp ilerledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arabadan çıkıp ilerledim. "İçerideler ağam." Belimdeki silahı çıkartıp emniyetini açtım. Silahı öne uzatıp ilerlerken kafasına dayadım. "Seni öyle kolay öldürmeyeceğim Sinan iti."

Köşedeki adama kafamı sallayarak yerdeki kovayı dökmesini istedim. Buz gibi su dolu kovayı başından aşağı dökünce yerinden sıçradı. Nerede olduğunu idrak edince sandalyenin üzerinde debelendi. "Düzgün dur lan!"

Beni görünce gözleri kocaman açıldı. "Ne oldu? Bulunmaz mısın sandın?" Bana bakmaya devam ediyordu. "Bırak beni!"

"Reyyan'da aynı şeyleri söylüyordu bıraktın mı?" Kafasını iki yana sallayıp bana döndü. "Ne istiyorsun?"

"Canını." Korkuyla bana baktı. Bu kadar korkak biri nasıl da böyle aptallıklara bulaşırdı bilmiyorum. "Ben hata yaptım ama geri getirdim."

Mezopotamya'nın KıyısındaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin