KAYIP VARİS

12. Bölüm

Multimedia: Prenses Nyana.

********

Prens Theon öğleden sonra evin verandasında ellerini arkada belinin üzerinde birleştirmiş ön bahçesini izlerken yaveri Layne de yanıbaşındaydı. 

"Hazırlıklar tamamlandı mı?" diye sordu Theon. 

"Evet, efendim." dedi Layne. "Her şeyi eksiksiz bir şekilde hazırlattım."

Theon başını salladı. "Prensesin ablasının iyi ağırlandığından emin olun. Hiçbir sorun çıksın istemiyorum." 

"Emredersiniz."

Theon göz ucuyla Layne'e baktı. Layne'in dudağında yara vardı. Theon soru sormak için dudaklarını araladı fakat sonra vazgeçti. Kendi hataları yüzünden Layne'in cezalandırılmasından ölümüne nefret ediyordu. 

Theon'un sıkıntılı halini gören Layne gülümsemesiyle prense karşılık verdi. 

"Gülme," dedi Theon. "Canımı sıkıyor."

Layne gülümseyip başını yere eğdi. 

"Budala," deyip önüne döndü Theon ve belli belirsiz bir gülümseme takındı. 

Atların çıkardığı nal sesleri yaklaşmaya başlamıştı. 

"Geliyor," dedi Theon. "Prensesi karşılayalım."

Theon ve Layne prensesi karşılamak için bahçe kapısına gitti. Prensesin tahtırevanını taşıyan adamlar kapıya yanaştığında tahtırevanı yere indirdiler. Prensesin muhafızlarından biri gelip tahtırevanın kapısını araladı ve elini uzattı. Prenses adamın elini tuttu ve zarifçe yere iniş yaptı 

Prenses kraliyet rengi olan kırmızı uzun bir elbise giyiyordu, yüzü üzerine örttüğü tülden seçilemiyordu. 

Prens Theon prensesin önüne geldi ve hafifçe eğilerek selamladı. "Başkente hoş geldiniz, prenses."

Prenses yüzündeki tülü eliyle geri iterek yüzünü açtı. Zoraki bir gülümseme takınarak prensin gözlerine baktı, "Siz prens Theon olmalısınız," dedi ve prensin selamına karşılık verdi. 

Prensesin yüz hatları küçük kardeşi Nyana'ya göre daha keskin ve olgun görünüyordu. Nyana'nın aksine yukarı doğru çekilmiş gözleri ve nispeten ince dudakları vardı. 

Theon gülümsedi ve eliyle evi işaret ederek, "Bu taraftan," dedi. 

Theon prensese Nyana'nın dairesine kadar eşlik etti. 

"Sizin geleceğinizden haberi yok," dedi Theon elini kapının ve kapıyı aralayıp içeri girdi. 

Prensi gören Nyana ayağa kalktı ve içtenlikle gülümsedi. "Prensim."

"Bir misafirin var," dedi Theon. 

Nyana kaşlarını kaldırdı ve kapının aralığından dışarı baktı. "Kim?" 

Prensesin ablası prenses Oriphia odaya adım attı. 

"Abla!" Nyana'nın gözleri sevinçten parlamıştı. 

Nyana elbisesinin eteklerini tutarak yukarı kaldırdı, hızlı adımlarla ablasına doğru yürüdü ve ellerini tuttu. "Geleceğinizi bilmiyordum." 

"Ben sizi yalnız bırakayım," dedi Theon ve kız kardeşleri yalnız bıraktı. 

Nyana eliyle sedirleri göstererek, "Gelin, oturalım." dedi. 

"Bunlara mı oturuyorsunuz?" diye sordu Oriphia. 

Nyana ablasının koluna girdi, "Hemen huysuzluk yapmayın, son derece rahat," deyip gülümsedi.