44. Bölüm

228 24 59
                                    

Keyifli okumalar. Bu ülkede ne kadar mümkünse artık.

********************

Patlamanın ardından birkaç gün geçmişti.

Tüm gün dairesinde oturmaktan sıkılan Nyana ise zaman geçirmek için resim yapmaya karar vermişti.

Odanın zeminine büyük beyaz bir örtü serdi ve pahalı güzel bir kâğıdı örtünün üzerine koydu. Kâğıdın dört kenarına tahta ağırlıklar koyduktan sonra fırça ve boyalarını aldı ve resmetmeye başladı.

Kedisi hemen yanında örtünün üzerine yatmıştı ve nedimesi de bir köşede prensesi izliyordu. Nyana, kedisinin de gelmesiyle birlikte artık kendini saraya daha ait hissediyordu.

"Uzun zamandır resim yaptığınızı görmemiştim, majesteleri."

"Özlemişim," dedi Nyana elindeki fırçayı kâğıdın üzerinde gezdirirken. "Burada canım çok sıkılıyor. En azından kız kardeşleri olmasını isterdim. Sohbet edecek biri olurdu," dedi Nyana ve fırçanın sapını ısırdı. "Önceden bir kraliçe vardı ama..." dedikten sonra güldü ve "O da gitti," diye sinsice mırıldandı.

"Evet, kardeşlerin hepsi erkek. Ne şans ama..."

"Şans mı yoksa şanssızlık mı orası tartışılır. Bu kadar prensin bir arada yaşadığı pek görülmüş bir durum değil."

"Kardeşler birbiriyle iyi anlaşıyor gibi görünüyor."

"Evet," diye iç geçirdi Nyana. "Keşke benim ağabeylerim de öyle olsaydı."

Nyana kâğıdın üzerinde birkaç fırça darbesi indirdikten sonra kâğıtta bir erkek silueti belirdi.

"Prens hazretlerini mi çiziyorsunuz?"

"Evet," dedi Nyana ve fırçasını mavi boyaya buladıktan sonra çizimin sol gözünü mavi renkle doldurdu.

Dairenin kapısı çalındığında Nyana istifini bozmadı. "Gir."

Kapı açıldı ve Theon içeri girdi.

Nyana başını çevirip onu gördükten sonra gülümsedi. "Hoş geldin."

Nedime prense selam verdikten sonra dışarı çıktı. Theon prensesin yanına yürüdü ve yere çöküp prensesin başını öptü. Eliyle prensesin saçlarını okşadı ve resme baktı. "Bu ben miyim?"

"Evet, beğenmedin mi?"

"Böyle yeteneklerin olduğunu bilmiyordum."

"Ben de uzun zamandır resim yapmıyordum. Hoşuna gitti mi?"

Theon resimdeki kendine baktıktan sonra gülümsedi. "Ben bu kadar yakışıklı değilim."

"Sen hiç aynaya bakıyor musun?" dedi Nyana ve fırçanın ucunu Theon'un burnuna sürttü.

"Benim gözlerim onunki gibi güzel değil," dedikten sonra işaret ve baş parmaklarıyla gözlerini açarak büyüttü.

"Saçmalama," dedi Nyana gülerek.

Theon yerde bağdaş kurdu ve kollarını yana açtı. "Gel bakalım."

Nyana yerinden kalktıktan sonra prensin dizlerine oturdu ve kollarını onun boynuna sardı. Prensin yanağına ufak bir öpücük kondurduktan sonra yüzüne baktı. Theon huzursuz görünüyordu.

Theon kollarını prensesin beline sardı ve çenesini onun omzuna yasladı. "Özür dilerim, Nyana. Sana son zamanlarda pek vakit ayıramıyorum. Çok sıkılıyor olmalısın."

"Sorun değil. Çok çalıştığını biliyorum."

Theon prensesi iyice kendine çektikten sonra "Sana bir daha bir şey olmasına izin veremem," dedi. "Güvende olduğundan emin olmam gerek."

KAYIP VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin