39. Bölüm

330 32 55
                                    

Keyifli okumalar dilerim.

*********************

Kapıdan çıkan Theon önünle bekleyen Layne ile buluştu. Prensi gören Layne, yukarı kıvrılmak için can atan dudaklarını birbirine bastırarak gülme isteğiyle adeta savaştı. Hala unuttuğu şeyin farkında olmayan Theon, Layne'e yan bir bakış attıktan sonra yürümeye başladı. "Gidelim."

"Efendim, orada kimler olacak?" diye sordu Layne, Theon'un arkasından yürürken.

"Sen ve ben dışında veliaht da olacak."

"Başka?"

"Keil çoktan Lian'ın başının etini yemiştir. Bu yüzden büyük ihtimalle onu da oyuna sürükler. Onunla uğraşmaktan keyif alıyor gibi görünüyor. Majestelerinin ise bizimle top süreceğini düşünmüyorum. Zaten hiçbir zaman katılmadı."

"Efendim benim sizinle oynamam biraz..."

"Sensiz oynamayacağımı biliyorsun."

Daireden uzaklaştıktan sonra bir şeylerin ters gittiğini hisseden Theon geri dönüp baktığında Layne'in sırıtan yüzüyle karşılaştı. "Ne var, Layne? Ne gülüyorsun?"

Layne sesini düzeltip yüzünü ciddileştirdi. "Yakışmış, efendim."

"Ne yakışmış?"

Layne parmağıyla kendi yüzünü havada daire çizerek gösterdi.

Theon adım atmayı kestikten sonra baş parmağını dudağına sürttü. Parmağına bulaşan kırmızımsı boyayı gördükten sonra endişeyle açılmış gözlerle Layne ile göz göze geldi. "Bittim ben," dedi ve hemen ardından tırnaklarını fark ettikten sonra hızla Layne'i kendi önüne çekerek saklandı. Elinin tersiyle dudaklarını sildi ve beklentili gözlerle Layne'e baktı. "Çıktı mı?"

"Evet," dedi Layne omuzlarını genişletip bir yandan da etrafı kolaçan ederken.

"Güzel." Theon hemen sonrasında sağ elinin parmaklarıyla sol elinin tırnaklarındaki boyayı çıkarmaya çalıştı fakat boya çıkacak gibi durmuyordu. "Çıkmıyor," dedi tedirgin bir sesle. "Kurumuş."

"Neden tırnaklarınızı boyadınız?"

"Nyana mutlu olsun diye. Aceleyle aklımdan çıkmış. Sen de neden başta söylemiyorsun?"

"Ellerinizi görmemiştim."

"Haydi ama, Layne. Tek sorun tırnaklarım mı?"

Layne elini başına götürüp başını kaşıdı. "Artık erkekler de makyaj yapıyor."

Theon boyaları çıkarmaya çalışmaktan vaz geçti ve adımlarını geri istikamete çevirdi. "Geri dönüp Nyana'ya çıkarttıracağım."

"Efendim, buna zaman yok."

Theon derin bir nefes verdikten ellerini havaya kaldırdı. "Tamam, tamam. Ne yani, tırnaklarıma boya süremez miyim? Hem kıyafetimle de uyumlu. Değil mi?" Theon'un gözleri onaylanma isteğiyle yanıp tutuşuyordu.

Layne hızla başını salladı. "Efendim, siz istediğinizi yapabilirsiniz. Kim ne diyebilir?"

Theon hemen sırtını dikleştirdi ve boğazını temizledi. "Evet, bence de öyle," dedi ve dik bir postürle yürümeye başladı. Koridorda yürümeye devam ederken karşıdan gelen ilk insanı görmesiyle ellerini koltuklarının altına sıkıştırdı ve gözlerini yere indirdi. "Lanet olsun."

Layne kıvrılan dudaklarını düz tutmaya çalışırken Theon'un kaşları çatılmıştı. "Güldüğünü hissedebiliyorum, Layne. Eğer gülüşünü kalıcı hale getirmemi istemiyorsan gülmeyi kes."

KAYIP VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin