KAYIP VARİS

58. Bölüm

O gece kralı uyku tutmayınca, geceyi Khai ile savaş planları yaparak geçirmeye karar verdi.

Khai Ryul'un odasına girdikten sonra masada oturan kralına yaklaştı. "Majesteleri, beni emretmişsiniz."

"Terastan hava alırken seni aşağıda aylak aylak gezerken görünce çağırdım. Sanırım seni de uyku tutmadı."

"Evet, bir gözüme bir türlü uyku girmedi."

Ryul önüne serilmiş, üzerinde piyonlar olan haritaya bakarak, "Saldırı için bir plan hazırladın mı?"

"Evet, majesteleri. Bunun üzerinde iyice düşündüm."

"Evet, stratejin nedir Khai?" diye sordu Ryul. "O topraklar benim olmalı. Ben babam gibi elimdekiyle yetinmeyeceğim, ülkemin sınırlarını hiç olmadığı kadar genişletmek istiyorum. Tahttan indiğimde geriye hiç olmadığı kadar güçlü bir krallık bırakmak istiyorum."

Khai sinsice gülümseyerek "Bunu nasıl yapacağımızı biliyorum," dedi.

"Bana aklında ne varsa söyle."

Khai düşmanı temsil eden piyonları kendi ülkelerinin sınırlarına soktu. "İşte böyle."

"Bu adamların bana saldırmak için hiçbir sebepleri yok."

"Çünkü onlar saldırmayacak, biz saldıracağız."

"Ne demek istiyorsun?"

"Kendi askerlerimizi düşman askeri kılığına sokup kendimize saldıracağız."

"Kendi kendimize mi saldıracağız?"

"Aynen öyle. Böylece savaş ilan edeceğiz," dedi Khai ve eliyle düşman piyonlarını yıktı.

Ryul parmaklarını birbirine kenetledi ve çenesinin altına dayadıktan sonra kısık gözlerle haritaya baktı. "Bu hoşuma gitti."

"Herkes size karşı gelmenin nelere yol açacağını görmüş olacak."

"Bu konuda sana güveniyorum Khai."

"Güveninizi boşa çıkarmayacağım. Askerlerim en kısa sürede başkent topraklarına gelecek."

"Güzel, hazırlıkları bir an önce tamamlayın."

"Emredersiniz."

Odasındaki yatağında bir sağa, bir sola dönen Mira en sonunda kalktı ve bebeğinin beşiğine baktı. Küçük prenses mışıl mışıl uyuyordu.

Mira'nın uyandığını gören nedimesi hemen yanına geldi. "Uyanmışsınız."

"Evet, beni hazırlayın."

"Bu saatte nereye gideceksiniz?"

"Kralın odasına."

"Leydim, bu saatte majestelerini ziyaret etmeniz uygun olmaz. Yarın daha uygun bir sa-"

"Sana dediğimi yap."

"Emredersiniz."

Mira, nedimesinin yardımıyla hazırlandıktan sonra son kez bebeğine baktı. "Gözünüzü onun üzerinden ayırmayın."

"Merak etmeyin."

Odasından çıkan Mira duvarlarda asılan meşalelerin aydınlattığı koridorlarda yürüyüp kralın odasına giden iki kapıdan geçtikten sonra sonunda altın yaldızlı büyük kapıya vardı. Önünde iki tane muhafız bekliyordu.

"Majestelerine geldiğimi söyleyin."

"Majesteleri müsait değiller, başka bir zaman gelin."

"Benim adımı söyleyin," diye diretti Mira.