42. Bölüm

301 32 81
                                    



Keyifli okumalar dilerim.

********************

Son zamanlarda prens Theon'un ilgilenmesi gereken işler bir hayli artmıştı. Neredeyse tüm gününü ülke meseleleriyle ilgileniyordu.

Sabahın erken saatlerinde Theon resmi görev kıyafetlerini giymiş, çalışma odasında oturağının üzerine oturmuş, bacak bacak üzerine atmış elindeki raporları dikkatle okuyordu.

O kağıtları incelerken kapısı çalındı ve Layne ellerinde büyük sandıklar taşıyan birkaç adamla içeri girdi.

Adamlar sandıkları bırakıp çıktıktan sonra Theon doğruldu. "Bunlar ne?"

"Efendim, komşu ülkelerden gelen hediyeler. Önce sizin görmeniz gerektiğini düşündüm."

"Aç bakalım."

Layne sandıkların kapaklarını araladı. Sandıkların içleri altınlar, değerli mücevherler ve ipek kumaşlarla doluydu.

Theon yerinden kalktı ve bir sandığın yanına gelip eğilerek yakından baktı. Elini parlak mücevherlerin içine daldırdı ve avucunu doldurup havaya kaldırdıktan sonra geri bıraktı. "Güzel."

"İyi anlaşmak istiyor olmalılar."

"Sahip olduğumuz ordunun karşısında bizimle iyi anlaşmaktan başka bir çareleri yok," dedi Theon sinsice gülerek ve ardından sandıkların kapaklarını kapattı. "Hazineye götürün."

"Emredersiniz."

"Raporlarını dün geceden beri okuyorum," dedi Theon hala elinde tuttuğu kağıtları havada sallarken. "Tüm bunları gizli görevdeyken mi edindin?"

"Evet."

Theon güldü elini Layne'in omzuna koydu. "Sanırım gizli görevlerde daha başarılısın."

"Gizli görevdeyken bir şey daha öğrendim."

"Neymiş?"

"Araştırdığımız bazı soylular, bir anda ortadan kaybolmuş."

"Öyle mi? dedi Theon tekrardan yerine otururken.

"Sizce de bu biraz tuhaf değil mi?"

"Başlarına gelecek şeylerden korkup kaçmışlardır," dedi Theon. "Senden istediğim şeyi yaptırdın mı?"

"Efendim, bu üçüncü soruşunuz."

"Öyle mi?"

"Evet, bu sefer yabancı bir takı ustasına yaptırıyorum. Beğeneceğinizi garanti etti."

"Öyle olsa iyi olur."

"Efendim, sormak haddim değil fakat neden bu konuda bu kadar seçicisiniz? Öncekiler de güzeldi."

"Sadece eşi benzersiz bir şey olmalı."

"Anladım, efendim. Mükemmel göründüğünden emin olacağım."

"Güzel," dedi Theon esnerken. "Denetim nasıl gidiyor?"

"Şuanlık iyi gidiyor, kuş uçurtmuyoruz. Herkesi yakından izliyoruz."

Theon eliyle sivri çenesini kavradı ve gülümsedi. "Bu ülkede kimse benden habersiz hareket edemeyecek," derken mavi gözü parlayıp normale döndü.

Layne kaşlarını çattı ve başını eğip Theon'a baktı.

"Bir sorun mu var, Layne?"

Layne gözlerini sıkıca yumup başını sağa sola salladı. "Bu ara fazla uyuyamıyorum."

KAYIP VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin