Keyifli okumalar dilerim! x
********
17 SENE ÖNCE.
Kraliyet veliahdı Ryul, on sekizinci yaş gününde, gittiği seferden büyük bir başarıyla dönmüş ve büyük kutlamalarla karşılaşmıştı.
Herkes bu haberi büyük bir coşkuyla kutlarken Ryul ellerine bulaşan yüzlerce insanın kanı yüzünde yüreğinde büyük bir ağırlık hissediyordu.
Henüz gencecik yaşında binlerce insan öldürmüş ve bir kahramana dönüşmüştü. Genç veliahdın gözlerindeki ışık günden güne daha soluk bir hale gelmişti.
Saraya girdiğinde ayakta durmakta zorlandığı bacaklarıyla babasını görmeye gitti.
Kral İldor oturduğu tahtından kalktı ve oğlunu karşıladı. Oğlunu iki omuzlarından tuttu ve gururla gülümsedi.
"Beni hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmıyorsun, oğlum. Sen olduğun sürece gözlerimi rahatça kapatabilirim."
"Bana olan güveninizi boşa çıkarmayacağım."
Kral hafif bir gülümsemeyle başını salladı ve oğlunun koluna hafifçe vurdu. "Sen bu ülkenin gördüğü en büyük kral olacaksın, bunu biliyorum."
Ryul başını kral babasının önünde eğdi. "Her şeyimi ülkemize vereceğim."
"Şimdi git, annen seni bekliyor."
Ryul babasının dairesinden çıkınca annesini görmeye gitti. Kraliçe annesi akıl sağlığını günden güne kaybediyordu.
Kraliçe Meira masasına oturmuş, titrek ellerle önündeki çayı içiyordu. Saçları beyazlamış, çökmeye her an hazır bir hal içerisindeydi.
Ryul içeri girdiğinde ona baktı ve kocaman gülen gözlerle ayağa kalktıktan sonra oğluna doğru yürüdü.
Elini oğlunun yüzüne koydu ve gözlerinden yaşlar dökülmeye başladı. "Ron, sonunda annene geldin. Ne kadar büyümüşsün..."
Ryul annesinin elini yanağından indirdi, üzerini okşadı. "Anne, benim Ryul," dedi ve güçlükçe gülümsedi. "Ron öldü, bunu biliyorsun."
Kraliçe bir anlığına dehşete düştü, elini çekti ve Ryul'un yüzüne tokat attı. Elleri zangır zangır titriyordu. "Benim oğlum ölmedi, o bana geri dönecek! Defol burdan! Bana oğlumu getir!"
Ryul yüzünü tekrar düzeltti ve annesinin ellerini tekrardan tutup onu sakinleştirmeye çalıştı. "Anne benim, oğlun. Ryul. İlk oğlun."
Kraliçenin bir anlığına aklı yerine gelmişti. Oğlunun yüzüne baktı, gözlerindeki dehşet oğlunun tadının simasını görünce dağılmıştı. "Ryul, oğlum..."
Ryul gülümsedi ve annesinin elini tekrardan yüzüne koydu. "Evet, benim."
Kraliçe sakince oğlununun yüzünü okşadı ve ona sıkıca sarıldı. "Benim biricik oğlum... Anneni bağışla, annen bazen düzgün düşünemiyor."
"İyi olacaksın anne, bunu birlikte atlatacağız. Ben her zaman senin yanında olacağım."
Kraliçenin gözleri tekrardan açıldı ve geri geri yürüdü. "Hayır! Burada olamazsın! Eğer burada olursan sen de öleceksin!"
Kraliçenin elleri tekrardan titremeye başlamıştı ve hemen masasının yanına gidip üzerinde duran bardağı eline aldı.
Bardağı ağzına götürecekken Ryul bardağı kaptı ve içindekini yere döktükten sonra kokladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP VARİS
FantasíaBir prens olarak çoğu şeye sahipti, neredeyse her şeye. Tek noksanlığı kutsal bir kan ve biraz pigmentti. Belki de kusurlu olan tek şey, yaşadığı dünyanın ta kendisiydi. Kehaneti henüz doğmadan tüm krallığa yayılmıştı. Başlangıç Tarihi: 15.10.2020 #...