Bir süredir bölüm atamıyordum, bu ara nedense motivasyonumu pek sağlayamıyorum. Daha sık atmaya çalışacağım.
Yeni eğitim öğretim yılı sonunda (yüz yüze olarak) başladı. Yazarınız üniversiteden yeni mezun olduğu için biraz buruk hissediyor :p Umarım yılınız güzel geçer, umarım istediğiniz notları alır, üniversite sınavına çalışanlar var ise umarım istediğiniz bölümü kazanırsınız. Çokça sevgiler x
Keyifli okumalar dilerim.
******
Ertesi günün sabah saatlerinde Mira yatağına oturmuş ve hemen yanı başındaki beşiği sallayarak minik prensesi uyutmaya çalışıyordu. Yaklaşan ayak seslerinin akabinde kapı tıklatıldı.
"Gelin," dedi Mira beklentili gözlerle kapıya doğru bakarak.
Kapı yavaşça açıldı ve Keil içeri adım attı.
Mira beşiği sallamayı bıraktı ve ona doğru yaklaşan uzun boylu genç adama baktı.
"Kardeşimi görmeye geldim," dedi Keil odanın ortasına geldiğinde.
Mira hemen ayaklandı ve veliahdın önünde eğildi. "Bağışlayın, sizi tanıyamadım."
"Telaş etmene gerek yok, benim hatam. Kendimi tanıtmalıydım. Ben Keil," dedi gülümseyerek. "Veliaht prensim."
Mira tekrardan veliahdı selamlarken Keil onu süzdü. "Babamın sana neden bu kadar düşkün olduğunu şimdi anladım," dedi ve sonrasında gözlerini beşiğe çevirdi. "Prensesi görebilir miyim?"
"Tabii."
Keil beşiğe doğru yürüdü ve içinde yatan minik prensese baktı. Prenses tepesindeki Keil'i gördüğünde dudakları titremeye ve hemen sonrasında ağlamaya başladı.
"Sanırım benden korktu," dedi Keil.
"Kusura bakmayın, ilk kez gördüğü için..."
"Sorun değil," dedi Keil ve prensesi kollarına aldı ve beşiğin içinde duran çıngırağı eline alıp bebeğe sordu salladı. "Korkma ufaklık, ben senin ağabeyinim."
Bebek elini çıngırağa doğru uzattığında Keil çıngırağı ona verdi ve gülümsedi. "İşte böyle, arkadaş olalım," dedi ve tekrardan Mira'ya baktı. "Senin de benim varlığımdan haberin yoktu, değil mi?"
"Evet."
"Şaşırmış olmasın."
"Biraz."
"Bizim de senin varlığından haberimiz yoktu," dedi Keil gülerek ve ekledi. "Ama babam böyledir."
"Ne demek istiyorsunuz?"
"Babam hep kapalı bir kutu gibi olmuştur. Onun hakkında hep bilmediğin bir şey olur. En yakınındaki kişi bile olsan sonunda onu tanımadığının farkına varırsın."
Mira'nın yüzü düştü ve bakışları yere doğru yöneldi.
"Üzülme," dedi Keil. "Bu sana özel bir durum değil."
Mira başını salladı ve kendini gülümseye zorladı.
"Çok güzel bir kız," dedi Keil prensese bakarak. "Gözleri tıpkı babama benziyor. Bahtı açık olsun," dedi ve bebeği tekrardan beşiğine yatırdı. Cebinden üzerinde yazılar olan altın bir tılsım çıkardı ve beşiğe tutturdu. "Onu kötülüklerden korusun."
"Teşekkür ederiz, majesteleri."
"Tekrardan görüşeceğiz. Kendinize dikkat edin," dedi Keil ve gülümsedikten sonra odadan çıktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP VARİS
FantasíaBir prens olarak çoğu şeye sahipti, neredeyse her şeye. Tek noksanlığı kutsal bir kan ve biraz pigmentti. Belki de kusurlu olan tek şey, yaşadığı dünyanın ta kendisiydi. Kehaneti henüz doğmadan tüm krallığa yayılmıştı. Başlangıç Tarihi: 15.10.2020 #...