1. Bölüm

3.4K 126 131
                                    

Multimedya: Prens Theon

Prens Theon, öğlen saatinde dışarıya buz kesici bir hava hakimken dairesindeki geniş küvette sıcak suyun keyfini çıkarıyordu. Şöminede yanan odunların çıkardığı çıtırtı eşliğinde suyun üzerinde yüzen çiçek yapraklarını eliyle ileri doğru ittiriyordu. Avuçlarına doldurduğu suyu yüzüne çarptı, ardından yüzüne yapışan saçlarını elleriyle arkaya doğru yapıştırdı ve arkasına yaslandı. Gözlerini kapatmış usul bir şekilde dinlenirken kapı çaldı. Derin bir nefes alıp doğruldu, yüzünü kapıya doğru çevirdi.

"Rahatsız edilmek istemediğimi kaç kez söylemem gerek?" dedi.

"Majesteleri, hazırlanmalısınız." dedi Layne. Sesi huzursuz geliyordu.

"Sen miydin?"

Theon ayağa kalktı ve öne doğru bir adım atarak küvetten çıktı. Vücudundan süzülen sular yere damlarken yatağına doğru ilerledi ardından üzerinde giymesi için hazır bekleyen giysiyi üzerine geçirdi ve belindeki kuşağı bağladı. "Gelin."

Yaver Layne, arkasında dört kadın hizmetliyle birlikle içeri girdi. İlk iş prensin önünde eğildikten sonra Layne kapının önünde beklerken hizmetliler ellerinde taşıdıkları havlularla prense doğru ilerledi.

"Bugün olduğunu unutmuşum." dedi Theon yatağa otururken. Bir hizmetçi saçlarını nazikçe tararken bir diğeri ellerini ve ayaklarını kuruluyordu. Diğer iki hizmetli ise prensin o gün giyeceği kıyafetleri ve takıları hazırlıyordu.

"Veliaht hazretleri varmak üzereler. Geç kalacağız" dedi Layne.

"Merak etme, büyük gösterisini hızlı bitirmek istemez." dedi Theon.

"Ama efendim..."

Theon'un gözleri bir süredir ayaklarının önünde duran genç kadına takılmıştı. Ona olan kaçak bir bakışını yakalamıştı. Kadın havluları değiştirirken eliyle kadının bileğini kavradı. "Sen, bana mı baktın?"

"Hayır efendim." Kadın yüzünü yere eğmişti, korku içinde titriyordu.

"Yani, ben mi yanlış gördüm diyorsun?" dedi Theon.

"Ölümcül bir hata işledim. Canımı bağışlayın." Kadın yere kapanmıştı kolları titriyordu.

Theon eliyle kadının çenesini tutup yukarı doğru kaldırdı. "Seni daha önce hiç görmedim," İçinde olduğu durumdan keyif alıyordu. "Bana bak."

Kadın gözlerini sımsıkı kapatmıştı, gözlerinin kenarlarından yaşlar süzülüyordu.

"Bak." diye tekrarladı.

Kadın yavaşça gözlerini aralayıp prensin gözlerine baktı ve ardından gözlerini kaçırdı. Genç prens hafifçe gülümsedi.

Layne boğazını temizledi. Theon Layn'e baktı ve ardından kadının çenesini bıraktı. "Çıkabilirsin."

Theon, genç kadın hızla daireden çıktıktan sonra ayağa kalktı, kollarını iki yana doğru uzattı, gözlerini tam karşıya dikti ve kadınların ona yetişebilmesi için bacaklarını iki yana açtı. Hizmetliler büyük bir özenle, tek tek işlemeli ipek giysilerini, ardından deri çizmelerini ve son olarak da samur kürkünden yapılmış bir kaftan giydirdi. Prensin koyu renkli uzun saçlarını arkadan bağladılar, takılarını takıp onu bir güzel süslediler.

Tüm hazırlık son bulduğunda Theon ayağa kalktı ve aynanın önüne geçip yansımasına baktı.

"Gidelim."

Layne, prense kapısını açtı ve ona sarayın kapısına kadar eşlik etti.

Sarayın içinde veliahdın dönüşü için büyük bir hazırlık vardı. Saray görevlileri oradan oraya telaşla koşturuyordu. Veliaht nihayetinde iki senenin sonunda sınırdaki savaşın sonlandırılmasının zaferiyle dönüyordu. Bu da sarayda yapılması gereken çok iş olduğunu gösteriyordu. Sadece sarayda değil tüm ülkede büyük bir bayram coşkusu vardı. Bunu yüreğinde taşımayan tek kişi Theon'du.

KAYIP VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin