46. Bölüm

221 26 36
                                    

Multimedya: Kraliçe Sarya

Ben bu hikayeyi yazmaya başladığımdan bu yana dokuz ay geçmiş. Hayatımın belki de en yalnız hissettiğim anlarda yazmaya başladığım bu hikaye benim kurtuluşum oldu diyebilirim. Malum, hayatıma bir anda bir anda ilgilenmem gereken bir sürü karakter girmiş oldu kdjdkdj. İtiraf etmeliyim ki bu hikâye yazmaya ilk başladığımda kafamda belirlediğim doğrultudan çok farklı bir şekilde ilerledi. Bazı karakterler hesapta bile yokken birden beliriverdi. Artık kontrolün bende olduğunu bile düşünmüyorum :p (ya da yazarınız sonunda kafayı kırdı)

Karakterlerimin hiçbirini mükemmel olarak belirlemedim. Hepsinin gerçek ve yaşayan bireyler olmasını istedim. Bu yüzden hepsinin güçlü yanları olsa da hataları ve bolca kusurları var. Bir yerlerde gerçekten yaşadıklarına emin olabilirsiniz :p (şizofreni alert)

Umarım benim hayatıma kattıkları gibi sizin hayatınıza da bir yerden dokunmuşlardır. Aaağ anlatmak istediğim çok şey var o yüzden artık bölüme geçiyorum.

Keyifli okumalar dilerim.

*********

Ryul'un hüküm sürdüğü Roinar Krallığının yakınlarında Hedel adından müttefik bir krallık vardı. Bu diyarda hüküm süren kişi ise kral değil, yalnız başına hüküm süren bir kraliçeydi.

Kraliçe Sarya sıradan, sıkıcı diyebileceği bir gününü geçiriyordu. Uzun, parlak sarı saçlarının üzerinde altın tacıyla, kolçaklarına aslan başları oyulmuş altın tahtında oturmuştu. Güzel görünümlü genç bir adam kraliçenin ayaklarını yıkarken bir diğer genç kraliçenin sol eline masaj yapıyordu. Kraliçenin yaveri ise hemen kraliçesinin sağında elinde tepsiyle ayakta duruyordu. Onun da saçları sarı ve kısaydı.

Sarya derin bir iç çekti ve içkisinden bir yudum aldı.

"Majesteleri, istediğiniz bir şey var mı?" dedi yaver Elen.

"Hayır," dedi Sarya sıkılmış bir tonla ve bal rengi gözlerini devirdikten sonra elindeki kadehi Elen'in tuttuğu tepsiye geri koydu.

Ayaklarını içine koyduğu sıcak su dolu kovadan çıkardı ve uzattı. Önündeki genç adam ayaklarını kurularken Sarya arkasına yaslandı ve Elen'in tuttuğu tepsinin üzerindeki bir tabağa uzandı. Tabaktaki bir adet üzümü sapından kopardı ve ağzına attı.

Birkaç kez çiğnedikten sonra yüzünü buruşturdu ve elini ağzına götürdükten sonra çekirdeği çıkardı.

"Bir işi de düzgün yapamıyor musunuz?"

"Bağışlayın, majesteleri. Tekrarlanmayacağına emin olabilirsiniz," dedi Elen.

Sarya sol elini genç adamın elinden çekti ve ileri doğru salladı.

İki genç adam geri geri yürüyerek kraliçenin dairesinden çıktıktan sonra Sarya ayaklarını yerdeki ayakkabılarına geçirdi ve bacak bacak üstüne attı.

"Ordu?" diye sordu Sarya.

"Ulaklar sürekli zafer haberleri getiriyorlar, majesteleri."

Sarya eliyle çenesini kavradı ve dudakları zevkle kıvrıldı. "Kralları ben tahta geçtiğimde benimle alay etmişti. Dizlerinin üstüne çöküp canını bağışlamam için yalvarmasını dört gözle bekliyorum."

"Size karşı gelen herkesin sonu bu, majesteleri."

Sarya tahtından kalktı ve masasına doğru yürüdü ve üzerinde serilmiş haritaya baktı. Harita üzerine yerleştirilmiş piyonun birini aldı ve düşmanı olan ülkenin üzerine hızla bastırdı. "Ülkeni yakıp yıkacağım."

KAYIP VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin