KAYIP VARİS

37. Bölüm

Lütfen önceki bölümleri okuduğunuzdan emin olun.

Keyifli okumalar dilerim.

********************

Saat gece yarısını geçmişti. Cırcır böceklerinin sesleri gecenin sessizliğinde yükselirken prens Theon yatağında uyumaya çalışıyordu.

Geniş yatağın üzerinde bir sağa bir sola dönüyor ve uykuya dalmak için uygun pozisyonu arıyordu. Bacaklarını örtünün altından çıkardı ve serinlemeye çalıştı. Bir süre sonra pes etti ve örtüyü üzerinden attı.

"Böyle olmayacak."

Yataktan kalktı ve aynasının yanına gitti. Önünde duran su dolu kabın kapağını araladı, ellerini daldırıp yüzüne su vurduktan sonra ıslak ellerini ensesinde ve çıplak göğsünde gezdirdi.

Vücudum yanıyor.

Elleriyle saçlarını geriye doğru taradı ve dairesindeki tüm camları sonuna dek açtı.

Pencereden giren rüzgârın ıslak vücuduna vurmasına izin verdi ve serinlemeye çalıştı.

Dairesinin ortasındaki büyük masaya gitti ve bir sandalye çekip oturdu. Dirseklerini sandalyenin sırtına dayadı ve başını geri attı.

"Orada biri var mı?"

Prensin kapısı aralandı ve Layne belirdi.

"Sen hiç uyumuyor musun, Layne?"

Layne yarı çıplak prensi gördüğünde hemen gözlerini yere indirdi. "Efendim, bir sorun mu var?"

"Uyuyamadım, içeri gel."

Layne içeri girdi ve Theon'un masasının önüne geldiğinde ellerini önünde birleştirdi.

"Otursana," dedi Theon masanın üzerindeki şarap şişesine uzanıp eline aldığında. "Seninle önemli bir şey konuşmak istiyorum."

Layne de başını sallayıp oturdu ve ellerini dizlerinin üzerine koyup bekledi.

Theon doldurduğu bardağı masanın üzerinde gözlerini yere sabitlemiş Layne'e doğru kaydırdı. "Bir sorun mu var Layne?"

"Hayır, efendim."

Layne bardağı eline yakaladığında Theon da kendine de bir içki koydu.

"Neden uyumadınız, efendim?"

"Uyku tutmadı, çok sıcak. Sen de sıcaklamıyor musun?" Theon omuzlarına dökülen saçları sıkıntıyla geri attı.

Layne kaşlarını yukarı kaldırdı ve ardına kadar açılmış pencerelere baktı; odanın içi nispeten serindi. "Efendim, iyi olduğunuza emin misiniz?"

"Evet," dedi Theon ve elini göğsünün üzerine koydu. "Sanki içimde bir şeyler yanıyor gibi," dedi ve sonrasında parmağıyla Layne'i işaret ederek "Seni o kalın kıyafetlerin içinde gördüğümde bana hafakanlar basıyor," dedi.

Layne istemsizce kıyafetlerine baktı ve başını kaşıdı. "Hekim çağırmamı ister misiniz?"

"Hayır," dedi Theon elindeki bardağın içindeki içkiyi sallayarak. "Sadece içimde günlerdir kötü bir his var. Bunu düşünmekten uyuyamıyorum."

"Ne gibi?"

"Ben de bilmiyorum," dedi Theon ve içkisini dikleyip ayağa kalktıktan sonra çalışma masasına doğru gitti. Üzerinde duran defteri aldıktan sonra tekrardan dönüp yerine oturdu. "Bu yüzden kafamı meşgul etmek için bir süredir bununla ilgileniyorum."

"O nedir efendim?"

"Bir teftiş kurulu kurmak istiyorum."

"Fakat efendim zaten halihazırda çalışan bir karakollar var."