Keyifli okumalar dilerim.
*********************
7 YIL ÖNCE
Prens Lian hiçbir heyecan belirtisi göstermeden yeni gelecek hocasını bekliyordu. Henüz sadece on sekiz yaşındaydı fakat ona ders veren hiçbir hocayı beğenmiyordu. Yaşını başını almış hocaların döndürüp döndürüp anlattığı aynı şeylerden yılan Lian, yeni gelecek adamın kendisinden yalnızca on yaş büyük olduğunu öğrendiğinde beklentisi tamamen sıfırlanmıştı. Yeni gelecek bu hocanın da gözünü korkutup kaçırmak için planlarına başlamıştı.
Huzursuzluk içinde beklerken kapısı çalındı yeni hocası bakışlarını yere indirerek içeri girdi.
Lian ayağa kalktı ve adam ona doğru yaklaşırken çatılmış kaşlarla onu süzdü.
Genç olduğu söylenen adamın saçları fazlasıyla kırlaşmıştı. Lian'ın gözleri hocanın ellerine takıldı, adamın elleri boştu; yanında hiçbir şey getirmemişti.
Uzun boylu adam, bakışlarını yerden ayırmadan prensin önüne geldi ve saygıyla doksan derece eğildi.
"Bendeniz Sayon, prens hazretlerinin yeni hocasıyım." Adamın derinden gelen kalın bir sesi vardı.
Lian başıyla hafifçe adamı selamladı ve yüzünü görmek için doğrulmasını bekledi. Fakat Sayon istifini bozmadı ve eğilmeye devam etti.
Adamın ne yaptığına anlam veremeyen Lian sorgular gözlerle ona baktı. Sayon duruşunu ısrarla bozmayınca prens Lian da hocasının önünde eğildi.
Sayon, prens eğildikten doğruldu ve ellerini serbest halde önünde birleştirdi.
Lian da hocasından sonra doğruldu ve oturağına oturdu. Sayon dizlerini kırdı ve yerdeki minderin üzerine oturdu.
Lian sonunda adamın yüzünü görebilmişti. Sayon yaşlı değil, söyledikleri gibi gençti. Görünüşüyle zıt uzun kır saçları ve ifadesiz, soğuk ama güzel bir yüzü vardı.
"Prens hazretlerinin sık sık hoca değiştirdiğini işittim," dedi Sayon. "Bunun sebebini sorabilir miyim?"
Sayon inatla prensin gözlerine bakmayı reddediyordu.
"Sürekli aynı bilgileri tekrarlamanın faydalı olmayacağını düşündüğümden birçok hoca değiştirmek zorunda kaldım. Zira bana yeni bir şey öğretmiyorlar."
"Anlıyorum," dedi Sayon. "Okumaya olan düşkünlüğünüz ve öğrenme hevesiniz alimler arasında pek bir meşhur."
"Elimden geldiğince öğrenmeye çalışıyorum," dedi Lian gülümseyerek.
"Bana fikir vermesi açısından okuduğunuz kitaplara bir göz atabilir miyim?" diye sordu Sayon ve prensin oturduğu masanın üzerini gözleriyle inceledi.
Lian'ın masası kusursuz derecede düzenliydi. Üzerindeki tüm defter, kitap, fırça benzeri eşyalar cetvelle ölçülmüş derecede simetrik bir şekilde yerleştirilmişti.
Lian yerinden kalktı ve eliyle odasının arka tarafını gösterdi. "Beni izleyin."
Sayon ayağa kalktı, Lian arkasını dönüp ilerlediği esnada Lian'ın masasının üzerinde duran mürekkep şişesini parmağıyla bir miktar ileri doğru itti ve sonrasında prensin arkasından gitti.
Lian hocasını odasındaki kütüphanesine götürdü. Duvarı baştan başa kitaplarla doluydu. Raflara sığmayan kitaplar da üst üste yere koyulmuştu.
Sayon gözlerini raflarda gezdirirken Lian yeni hocasının yüzünde etkilenmeye dair izler aradı. Fakat Sayon hiçbir tepki vermeden sadece donuk gözlerini kitaplarda dolaştırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP VARİS
FantasyBir prens olarak çoğu şeye sahipti, neredeyse her şeye. Tek noksanlığı kutsal bir kan ve biraz pigmentti. Belki de kusurlu olan tek şey, yaşadığı dünyanın ta kendisiydi. Kehaneti henüz doğmadan tüm krallığa yayılmıştı. Başlangıç Tarihi: 15.10.2020 #...