KAYIP VARİS

9. Bölüm

Keyifli okumalar dilerim.

**********************

Theon masasında sessizce otururken Layne prensin yanı başında ayakta bekliyordu. Theon parmaklarıyla ahşap masanın üzerinde ritmik sesler çıkarırken derin derin düşündü. Derin bir nefes aldı ve arkasına yaslanıp elleriyle yüzünü kapadı.

"Efendim," diye seslendi Layne.

Theon ellerini yüzünden çekti ve gözlerini tavana dikti. "Tek bir kötü şey daha söylersen hançerimi yiyeceksin, Layne."

"Sadece sizin için endişeleniyorum, efendim."

"Bana kılıçla savaşmayı öğrettiğin zamanları hatırlıyor musun, Layne?" diye sordu Theon.

"Evet, efendim."

Theon huzursuzlukla homurdandı. "O günlere dönmek için sahip olduğum her şeyi verirdim."

Theon gözlerini kapattı ve geçmişteki mutlu anlarını düşündü.

"Theon ve Layne kılıç taliminde tahta kılıçlarla karşı karşıya gelmişti.

Layne kılıcın kabzasını iki eliyle kavrayıp prense doğrulttu. "Karşılık verin."

Theon da kılıcını kaldırıp başını salladı. Layne atağa geçip prensin üstüne doğru hızlı adımlarla yürüyüp ilk darbesini yaptı. Theon kılıcıyla karşılık verip Layne'i geri püskürttü.

Layne alnını silip tekrar pozisyon aldıktan sonra tekrar prense saldırdı. Theon aldığı darbeleri savuşturmakta zorlanıyordu. Theon'un adımları gerilerken Layne prensi dirseğiyle itti ve savunmasız kalan prensin boynuna kılıcını dayadı.

"Öldünüz."

Theon kılıcını yere atıp ellerini yukarı kaldırdı. "Tamam, sen kazandın."

Layne kılıcını prensin boynundan çekip tekrar iki eli arasına aldı. "Tekrar yapalım."

Theon kılıcı yerden alıp Layne'ye doğru atağa geçti. Layne tek elinde belinde, prense diğer eliyle karşılık veriyordu.

"O ne?" dedi Theon eliyle bir yeri işaret ederek. Layne o yöne doğru baktığı zaman kılıcını Layne'in karnına bastırdı.

"Buna hile denir." dedi Layne.

"Yapamayacağımı söylemedin."

Layne gözlerini kıstı ve ayağıyla kumu kaldırıp prensin üzerine doğru savurdu. Theon kılıcını yere atıp eliyle gözlerini kapattı. "Kaçma! Buraya gel!"

Layne gülerek kum sahada koşmaya başladı. Theon Layne'in peşinden giderek onu sahada defalarca koşturdu. En sonunda Theon Layne'ye yetişip koluyla onun boynunu kavrayıp yere düşürdü.

"Nasıl oluyormuş?" dedi Theon gülerken Layne'in boynunu hafifçe sıkarken. Layne Theon'un koluna birkaç kez vurduktan sonra Theon kolunu serbest bıraktı. İkili daha sonra doğrulup kumun üzerine oturdu ve birbirine bakıp gülmeye başladı."

Layne o anıları hatırlayıp hafifçe gülümsedi ve kısa zaman sonra gülümsemesi yüzünden silindi. "O zamanlar haddimi bilmiyordum efendim."

"Kes şunu Layne," dedi Theon. "Bu kokuşmuş sistem yüzünden tek dostum sen bile benden uzak duruyorsun."

Layne prense bakıp dudaklarını birbirine bastırdı ve sessiz kaldı. Theon kemikli parmaklarını ağzına götürdü ve tırnaklarını ısırdı ve "Nyana gebeymiş." dedi aniden.