KAYIP VARİS

75. Bölüm

Öncelikle hala hikayemi okumaya devam eden okuyucularımdan gecikme için özür dilerim. Bu bölümün yarısı aslında halihazırda yazılmıştı fakat özel hayatımda olan bazı kötü gelişmelerden ötürü (zaten kötü olan) mental sağlığımın kötüye gitmesiyle hikayeyi yazmak için ne motivasyon ne de zaman bulabildim. Erken bir final yapmayı, hatta hikayeyi tamamen silmeyi bile düşündüm. Fakat bir şekilde bu hikayeyi tamamlamak istiyorum. Yorumlarınızın bana ilham ve motivasyon sağladığını unutmayın. Sizleri seviyorum.

Keyifli okumalar...

*********************

"Efendim," diyerek içeri girdi Layne.

Theon'un işi başından aşkın bir şekilde dönüp bakmadan cevapladı. "Ablamı kaçıranlarla ilgili bir gelişme var mı?"

"Henüz yok, efendim."

"O zaman çıkabilirsin."

"Fakat başka bir şey var."

Theon hemen başını kaldırıp Layne'e baktı. "Nedir?"

"Geçen günkü cariye..."

"Evet?"

"Ailesiyle birlikte katledildiği haberini aldım."

"Ne? Bundan emin misin?"

"Kesinlikle, bir şahit var."

Theon elindeki fırçayı parmakları arasında kırdıktan sonra masanın üzerine attı. Sıkıntıyla arkasına yaslandıktan sonra çenesini kavrayıp ovuşturdu. Kaşları düşünceli bir şekilde çatılmıştı. "Bu işte bir bit yeniği olduğunu biliyordum."

"Emriniz nedir?"

"Oraya bizzat gidelim."

"Ben derhal yolculuk için hazırlıklara başlayayım."

"Tamam, çıkabilirsin."

Layne çıktıktan sonra Theon da kıyafetlerini değiştirmek için odasına gitti.

"Erkencisin," dedi Nyana. Oturağında oturmuş kitap okuyordu.

"Üzerimi değiştirip çıkacağım," dedi Theon ve giysi dolabına doğru yürüdü.

Nyana elindeki kitabı kapattı ve yana koydu. "Nereye gidiyorsun?"

"Halletmem gereken küçük bir iş var." Theon kıyafetlerini çıkarıp yatağın üzerine bırakıyordu.

"Tehlikede olmayacaksın değil mi?" diye sordu Nyana.

"Hayır," dedi Theon üzerine başka bir cübbe geçirirken. "Merak etmene gerek yok. En kötü gece dönmüş olurum," dedi camdan dışarı bakarken. Güneş etkisini kaybetmeye başlamıştı.

Nyana onun yanına geldi ve yamuk yakalarını düzeltti. "Dikkatli ol, endişeleniyorum. Daha dün prensesin başına gelenlerden sonra..."

Theon elini prensesin yanağına yasladı. "İyi olacağım."

Nyana yanağını onun eline yasladı. "Erken dön."

Theon baş parmağıyla prensesin yanağını okşadı ve alnına bir öpücük kondurdu. "Tamam."

Theon dışarı saray avlusunda atlarla birlikte bekleyen yaverinin yanına gitti. Kayışları Layne'in elinden aldıktan sonra atının üzerine çıktı. "Ne kadar sürer?"

"Gideceğimiz yer biraz uzak fakat geceye dönmüş oluruz."

Theon başını salladı ve atını gidecekleri yöne doğru çevirdi. Layne de atına bindikten sonra sürmeye başladılar.