KAYIP VARİS

48. Bölüm

Keyifli okumalar.

********

Olaydan hemen sonra Layne işlerin daha fazla karışmaması için Theon'u saraya getirdi ve dairesine kapattı.

Kendine değildi. Hiddetini durduramıyordu.

Odasının içindeki her şeyi dağıtmaya başladı. Masasının üzerinde duran ne varsa elleriyle yere doğru savurdu.

"Öldüreceğim, hepsini!"

Avuç içlerini masaya dayadı ve gözlerini kapattı. Derin derin soluklanırken bir el sol omzuna uzandı ve tuttu.

"Öldür. Ne bekliyorsun?" dedi sesin sahibi.

Theon gözlerini açtı ve omzundaki ele baktı. Tırnakları uzun ve siyah ve sivriydi, cildinde yer yer yılan puluna benzer pullar vardı. Sonrasında sesin sahibine baktı.

Tıpkı Theon'a benziyordu fakat iki gözü de maviydi ve gözbebekleri çizgiydi. Yanaklarında ve şakaklarında pullar vardı.

"Kes sesini, sen gerçek değilsin! Beni rahat bırak!" diye bağırdı Theon.

"Kimse yokken ben vardım. Unuttun mu?"

Theon kulaklarını kapattı. "Sen gitmiştin! Uzun yıllar önce!"

Theon gözlerini sıkıca kapatırken, O' Theon'a doğru yaklaştı ve kulağına eğildi. "O soğuk ve uzun gecelerde yanında sadece ben vardım. Başkası değil."

"Sen yalnızlıktan uydurduğum bir hayalden başkası değilsin! Artık sana ihtiyacım yok! Geldiğin yere geri dön!"

"Aynaya bak, Theon."

Theon korkan gözlerle aynaya baktı. O' kollarını Theon'a sarmıştı. Theon'un mavi gözü parlıyordu, hemen gözlerini sıkıca kapattı.

"Hala farklı olduğumuzu mu düşünüyorsun?" dedi O'.

"Bırak beni... Ne olur..."

"Benim sayemde hayattayız. Bunu biliyorsun."

"Biz diye bir şey yok!"

"Ben senin olmak istediğin kişiyim. İzin ver, herkesi dize getirelim. Bunu yapabilecek güçte olduğumuzu biliyorsun."

Theon elini ona doğru savurdu. "Biz diye bir şey yok!"

O' çoktan Theon'un yatağının üzerine uzanmıştı. "Hala inkâr ediyorsun, değil mi?" dedi ve elini yatağın üzerinde gezdirdi. "Burada çok anılarım var. Bana sunduğun kadınlar çok lezizdi," dedi ve çatallı diliyle parmaklarını yaladı.

Theon yerden kaptığı yarısı kırılmış şişeyi ona fırlattı. "Kes sesini!"

O' Theon'un arkasında belirmişti. "Küçümsenmekten bıkmadın mı? Bırak, herkese bedelini ödetelim. Kanla. Hepsini, herkesi kılıçtan geçirelim," dedi ve Theon'un kulağına tekrardan yaklaştı. "Kana susadığını biliyorum."

"Bu doğru değil!"

"Öyle mi? Doğduğundan beri seni hor gören tüm o insanları öldürmek istemiyor musun? Sana ucubeymiş gibi bakan herkesi..."

Theon gözlerini yumdu ve dişlerini sıktı. "Evet..."

"Öldürelim. Hepsini," dedi O'. "Tek, tek. Kimse önümüzde duramaz."

Theon dizlerinin üzerine çöktü ve elleriyle başını kavradı. "Bunu yapamam..."

"Haydi ama... Sen bu değilsin. Böyle bir insan olmadığını ikimiz de biliyoruz. Biz onlarca insan öldürdük."