Keyifli okumalar dilerim.
***********************
Güneş yükselmeye başlayıp kuşlar cıvıldamaya başladığında prens Theon ve eşi prenses Nyana huzur içinde birlikte uyumaya devam ediyordu. Güneş ışıkları odayı iyice aydınlattığında Nyana gözlerini yavaşça araladı. Theon ona doğru dönük şekilde uyumaya devam ederken kedisi Rei'nin aralarında kıvrıldığını görünce gülümsedi.
"Rei, ona alıştın mı?"
Rei başını kaldırdı ve ona doğru uzatarak çenesinin altını sevdirdi.
"Aferin sana."
Nyana'nın gülen yüzü kısa bir süre sonra kaybettiği evladını hatırladığında düştü ve göz pınarlarına yaşlar doldu. Eliyle gözlerini sildi ve burnunu çekmeye başladı. Theon sesleri duyduğunda elini prensese doğru attı ve eli Rei'nin üstüne geldi. Rei büyük bir hızla ona doğru döndü ve prensin elini ısırıp tısladı.
Theon acıyla elini tutarak bir hışımda doğruldu. Nyana kahkahalar boğulurken ona doğru baktı ve sonrasında kulaklarını geri doğru yatırmış ve kuyruğunu hızla yatağın üzerine çarpan Rei ile göz göze geldi.
Nyana karnını tutup gülerken elinin üzerindeki diş izlerine baktı ve sonrasında Rei'ye baktı.
"Beni neden ısırdın?"
Nyana gözlerinden akan yaşları sildi ve doğrulduktan sonra parmağıyla Rei'yi işaret etti. "Elin ona çarptı."
"Neye uğradığımı şaşırdım."
"Ah, çok komikti."
Theon Nyana'nın yüzüne bakarak gülümsedi. "Hoşuna mı gitti?"
"Evet."
Theon elini prensesin yüzüne koydu ve yanağının üzerini okşadı. "Ağlıyor muydun?"
Nyana'nın dudakları düştü ve bakışlarını yere indirip eline karnına götürdü. "Hala alışamadım."
Theon Nyana'ya yaklaştı ve elini tutup avuç içini öptü. "Bunu birlikte atlatacağız."
"Bir bebeğimizin olmasını çok istiyordum."
"Tanrı bize yeniden bir evlat bahşedecektir."
"Ya bir daha gebe kalamazsam?"
Theon prensesin saçlarını okşadı ve yumuşak bir sesle "Nyana, sen henüz çok gençsin. Endişelenecek bir şey yok," dedi ve ardından sivri dişleri ortaya çıktı. "Ve gördüğün gibi ben son derece sağlıklı bir erkeğim."
"Sen yaşlanıyorsun."
"Ne?" dedi Theon bozuk bir tonla. "Daha otuz bile olmadım."
Nyana ellerini göğsünde kavuşturdu. "Ben bebek istiyorum."
"Prenses, kendine zaman ver."
"İstiyorum."
Theon elini kuşağına attı ve yüzünü prensese yanaştırdı. "Bunun yolunu biliyorum."
Nyana hemen Theon'un elini durdurdu ve kızarmış yüzünü yan tarafa çevirdi. "Şu an demek istemedim."
Theon geri çekildi ve prensesin yüzüne bakarak güldü. "Çok tatlısın, Nyana."
Nyana'nın gözleri duyduğu tek bir kelimeyle parıl parıl parlayan gözlerini Theon'un gözlerine çevirdi. "Böyle mi düşünüyorsun?"
"Evet."
Nyana elini sıcaklayan yanaklarına götürdüğünde Theon başını yana doğru hafifçe eğdi ve eşini izledi. "Nasıl hem bu kadar vahşi olup hem bu kadar sevimli olmayı başarabiliyorsun, prenses?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP VARİS
FantasyBir prens olarak çoğu şeye sahipti, neredeyse her şeye. Tek noksanlığı kutsal bir kan ve biraz pigmentti. Belki de kusurlu olan tek şey, yaşadığı dünyanın ta kendisiydi. Kehaneti henüz doğmadan tüm krallığa yayılmıştı. Başlangıç Tarihi: 15.10.2020 #...