34.Bölüm

26.7K 2.6K 3.6K
                                    

Merhaba 💚

Bölüm şarkımız;
*Ezginin Günlüğü - Herkes Gibisin*

Bu bölümü sista34 'e hediye ediyorum. Seni tanıyalı çok olmadı ama sanki bu hikayeyi yazarken en başından beri buradaymışsın gibi hissediyorum. ❤️ İlgin, samimi desteğin için çok teşekkür ederim. İyi ki geldin aramıza, iyi ki bizimlesin 🙏🏻🌸

Son bölüme gelen oy sayısını baz alarak sınır koyacağım bu bölüm.

O yüzden sınırımız 750.

Yorumlarınızı da bekliyorum tabii uzun bir bölüm oldu 🙈

Keyifli okumalar

2 Yıl Önce, İstanbul

Doktorun anlattıkları ve annemin sorduğu sorular, birbirine girmiş harfler kadar anlamsız geliyor zihnimde bir karşılık bulamıyorlardı. Varlığını bu hastanede odasında öğrendiğim, benden vazgeçişinden de yine aynı yerde haberdar oluğum bebeğim artık çok uzaklardaydı. Gözlerimden şakaklarıma süzülen yaşlarla bunu idrak etmeye çalışıp beyaz tavanı izliyordum yalnızca. Dibe vurmuştum, etrafta iğne ucu kadar aydınlık yoktu ve beni o dipten çekip çıkaracak minik elin zihnimdeki görüntüsü de tuzla buz olmuştu şimdi.

Anne olma fikri aklımın ucunda yokken, şimdi yalan aşkın gerçek meyvesinin benden yitip gidişine ağlıyordum. Doğamayan bebeğimin acısıyla uçsuz bucaksız dünyada bir başıma kalmış gibi hissediyordum.

Ona annelik yapamamıştım, benden kırgın mı gitmiştir?

''Onu koruyamadığım için bana kırgın mı gitmiştir?''

Kopkoyu bir balçığa bulanmıştım ve ben o balçıktan sıyrılmak yerine daha da batmak istiyordum.

''Leyla.''

Kolumdaki serumu sökercesine çekip çıkararak ayağa fırladım. Başım dönüyor, nefes alamıyor ve elimi artık bir bebeğin bulunmadığı karnıma yaslayarak delicesine ağlıyordum. Tüm bu kirli oyunlar, acımasız insanlar arasında temiz ve masum olan tek şey benim bebeğimdi.

Neden varlığı bu dünyaya ağır gelmişti?

''Annem nerede?'' diye bağırdım ateş saçan gözlerimi odada dolaştırarak.

Kinimi kusmak, zaferini kutlamasının önüne geçmek istiyordum.

''Leyla dur kızım, sakin ol.'' diyerek ellerini omuzlarıma yaslayan Yasemin teyze zorlukla beni yatağa oturttuğunda göğsüm acıdan deşiliyordu sanki.

O adamın yaptıklarını öğrendiğimde dahi yanmamıştı canım böylesine. Küçücük, masum bir bebek neden günah keçisi seçilmişti?

''Nerede annem? Bebeğim onun yüzünden öldü!'' haykırışlarımla boğazımdaki ağrı artsa da umurumda değildi. ''Nerede annem?''

''Leyla, bebeğin ölmedi kızım o hala seninle.''

Zaman durdu. Hıçkırıklarım, gözyaşlarım hatta soluklarım kesildi. Gözlerim, Yasemin teyzenin umutla parıldayan gözlerine tırmanırken dudakları arasından çıkan her bir kelimeye dört elle sarıldım.

''Sa-sakinleşeyim diye yalan söylüyorsan yapma Yasemin teyze, yalvarırım doğru söyle.'' dedim boğazımdaki koca yumrudan boğuk çıkan sesimle yalvarırcasına.

Beyaz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin