Merhaba sizleri özledim. Umarım herkes çok iyidir 🙏🏻🌸
Bölümlere şarkı ekleme zamanımız geldi bence 🙈
Sizler de size Beyaz Gece'yi hatırlatan şarkıları benimle paylaşabilirsiniz. Hatta bölüm şarkılarına beraber karar vermiş oluruz. 😍İlk şarkımız medyada;
*Blackfield -Hello*Bölümü bu hafta benpempee 'ye hediye ediyorum. Yorumların ve desteğinle uzun zamandır buradasın ve ben senin yorumlarınla inanılmaz eğleniyorum. 🙈İyi ki varsın ❤️🙏🏻
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. Keyifli okumalar 💫
"Merhaba," dedi Barış, yüzündeki zayıf tebessümle saniyeler sonra. Sesindeki ifadesiz ton ne hissettiğini kolaylıkla perdelerken, bize doğru birkaç adım atarak başını yavaşça Kuzey'e çevirdi soğukça.
Sıktığı dişleri ve gerilen çenesi, yüzündeki tebessümün sahici olmadığının kanıtı olurken gece siyahı gözleri tekrar bana çevrildi. "Merhaba Barış." dedim, onun özlemiyle delicesine kıvranan kalbime inat ben de tebessüm etmiştim gözlerimiz buluştuğunda.
İfadesiz bakışları, her ne kadar beni rahatsız etse de bunu umursamıyormuş gibi görünmek zorunda hissediyordum kendimi. İncinen kalbimin arzusu bu yöndeydi ve ben gururuma daha fazla sırtımı dönemeyecektim. Eşyalarımı evinde istemeyen hatta onları bana başkalarıyla yollayacak kadar umarsız olan birine, başka türlü davranamazdım ki.
"Nasılsın Barış görüşmeyeli?" diye sordu Kuzey, sanki araları gayet normalmiş gibi. Barış'ın gözlerimde takılı kalan gözleri tembel bir yavaşlıkla ona çevrilirken, bakışlarındaki kini gözlemleyebiliyordum.
"Gayet iyiyim." dedi ve Kuzey'e nasıl olduğunu sorma gereksinimi duymadan Haldun amcaya çevirdi bakışlarını.
"Haldun bey, size yemeğe kalacağımı söylemiştim ama arkadaşlarıma sözüm olduğunu şimdi hatırladım." dedi Barış, benim bulunduğum yerden kaçmak için bahane uydurarak. Bunun bir bahane olduğunu anlamayacak kadar aptal değildim.
Daha birkaç gün öncesine kadar bensiz uyuyamadığını söyleyen adam, şimdi beni görmeye bile tahammül edemiyordu. Boğazıma koca bir yumru olarak oturan öfke, hayal kırıklığı ile yoğrularak büyürken bakışlarımı onun üzerinden çektim. Dişlerimi sıkarak boğazımdaki yangını ve göğsümdeki acı ağırlığı görmezden gelerek gülümsedim sonra da.
Başımı kaldırıp tekrar Barış'a baktım. Dikkatle Haldun amcaya bakıyordu.
"Haldun amca böyle şeylere takılmaz Barış." dedim, bir başkasının yerine konuşma nezaketsizliğinde bulunarak. Ama kendimi öylesine aşağılanmış hissediyordum ki buna şimdilik takılamazdım. Gözlerini ağır bir yavaşlıkla gözlerimle buluşturduğunda da devam ettim. "O yüzden rahat ol, istediğin an gidebilirsin."
Söylediklerimle Kuzey'in genzinden yükselen gülme sesi eş zamanlı gerçekleşmişti. Umursamadım ancak Barış, umursamış olacak ki göğsü hızla inip kalkmaya başlarken ellerini iki yanında yumruk yapmıştı.
"Burası senin de evin evlat, başka akşam yine gelirsin." diyen Haldun amca bile, Barış'ın gözlerini gözlerimden çekmesini sağlayamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gece
RomanceGörevini aşk ile perdeleyen bir adam ve o aşka yalnızca yüreğiyle kanat çırpan bir kadın. *** "Gözlerin dünyanın en güzel, en ihtişamlı masalını anlatıyor ve ben o masalda bana yer olmamasından deli gibi korkuyorum...'' dedi sarhoşluğuna rağmen keli...