Merhaba 💚
Bölüm şarkımız medyada;
*Mor ve Ötesi - Bir Derdim Var*Bu bölümü yorumları ve güzel desteğiyle hep yanımda olan Seherzgl 'e armağan ediyorum.
İyi ki varsın Seher, hikayeme eşlik ettiğin için çok teşekkür ederim. 🥰🙏🏻Sürekli hatırlatıyorum ama oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım olur mu? Keyifli okumalar 🌸
"Bak şu tarafta güzel fularlar var, yollayalım seninkine.'' diyerek, içinde yarım saattir elbise aradığımız mağazanın aksesuar bölümünü işaret edip kıkırdadı Rüya.
Tam iki haftadır bu mevzu ile dalga geçmesi, gözlerimin sıkıntıyla devrilmesi için yeterliydi bence.
''Espri heybeni farklı şeylerle mi doldursan artık Rüya'cığım?'' diye sordum gözlerimi tekrar zoraki bir şevkle incelediğim elbiseye indirerek.
Dilini şaklatarak elimdeki elbiseye uzanıp ait olduğu reyona geri bıraktı onu. Sanırım Rüya ile alışverişe çıkmak son günlerde aldığım en mantıksız karardı, hiçbir şeyi beğenmiyordu. ''Hala bir şey yazmadı mı ya da aramadı mı?'' diye sorarak koluma girdi ve geldiğimizden beri gönülsüzce dolaştığı mağazadan çıkardı ikimizi de. ''Sürekli sormak istemiyorum Leyla, ama ben sormadıkça sen de bir şey anlatmıyorsun.'' dedi, memnuniyetsizce.
Olmayan bir şeyin neyini anlatabilirdim ki?
Omuz silkip tebessüm ettim hafifçe. Bu tebessüm, bir şeyleri kabullenmiş olmanın burukluğuyla doluydu. ''Fular mesajına cevap vermedim, sonra da herhangi bir iletişime geçmedik.'' dedim, gayet düz bir sesle. Sonra da başımla çaprazımızda kalan mağazayı işaret ettim, konuyu kapatma çabasıyla. ''Vitrini çok hoş duruyor bakalım mı?''
''Bakalım.'' dedi Rüya tatmin olmamış bir yüz ve sesle işaret ettiğim mağazaya yürümeye başlarken.
Bittiğini kabullenmemem konusunda diretiyordu ve bir şekilde tekrar bir araya geleceğimizi düşünüyordu. Ancak ben, artık buna inanmıyordum. Kendime her zaman dürüst davranan biriydim, inkar etmeyeceğim. O fular için mesaj attığında, deli gibi heyecanlanmış hatta Barış'ın bunu ilişkimize devam etmek için attığı bir adım olarak nitelendirmiştim. Cevap vermemiştim mesajına, ama o gün ve sonraki birkaç gün bana geleceğini ümit ederek onu beklemiştim. Ancak öyle olmamıştı, Barış belki de bir anlık gafletle attığı mesajın arkasında durmamıştı.
Yalan yok, onu deli gibi özlüyordum ama özlemeye de alışmıştım artık.
Yokluğuna alışamasam da özlem hissi artık tanıdık bir arkadaş gibi hep benimleydi.
''Sahiden buradaki elbiseler daha güzelmiş.'' dedi Rüya düşen yüzümün farkına vardığından neşeyle elbiselerin bulunduğu reyona koşturmuştu, dikkatimi dağıtmak için. ''Baksana harikalar!''
Kâmuran teyzeyi, Ahmet amcaya istemeye gitme konusunda ayak diretse de sonunda ikna olmuş, hatta alışverişe çıkmayı kendisi teklif etmişti. "Leyla aklımı kaçıracağım, hepsini denemek istiyorum. Hepsini!"
Başımı iki yana sallayarak yanına adımlarken kendimi otoriter bir ebeveyn gibi hissediyordum. "Olmaz Rüya, vakit iyice daraldı. Birer elbise seçip çıkalım artık." dedim, bir yandan da gözlerimle elbiseleri tarayarak.
"Erkek tarafı olarak harika görünmeliyiz." dedi bilmiş bir ifadeyle kaşlarını havaya kaldırarak. "Şaka gibi dedeme kız isteyeceğiz!"
Ahmet amca, Rüya'nın babasının bu merasime katılmasını istememişti, annesi de Ahmet amcaya gönül koymuştu sonrasında da. Bu sebeple Rüya, ben ve Burak gidecektik istemeye."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gece
RomanceGörevini aşk ile perdeleyen bir adam ve o aşka yalnızca yüreğiyle kanat çırpan bir kadın. *** "Gözlerin dünyanın en güzel, en ihtişamlı masalını anlatıyor ve ben o masalda bana yer olmamasından deli gibi korkuyorum...'' dedi sarhoşluğuna rağmen keli...