48. Bölüm

25.9K 2.6K 2.4K
                                    

Merhaba 💚

Bu bölümü calikusu101 ve bersubidoy- 'ya hediye ediyorum. İlk bölümlerden beri buralarda olan tatlı kızlar, teşekkür ederim güzel desteğiniz için. İyi ki varsınız 🙏🏻🥰

Bir de ufacık bir şey söylemek istiyorum. Hafta içi paylaştığım hikaye sonrasında beni aydınlatan okurlarıma teşekkür ederim, sayenizde neler olduğu hakkında bir fikir edindim. Bu doğrultuda, karakterlerim gerçek/hayali kimseye laf sokma güdüsü taşımamaktadır arkadaşlar. Okuduğunuz, izlediğiniz karakterleri hayatınızın merkezine koymayın bu kadar lütfen. Bu denli içselleştirmek ve başka bir kurguda yazılanları o karakterlere yormak pek de sağlıklı tepkiler değil çünkü. Neyse uzatmayacağım. Sadece hakarete ve çirkin üsluba karşı dirençli bir kişiliğe sahip olmadım hiçbir zaman ve bu tarz üsluplar gördüğümde ister istemez şaşırıp, üzülüyorum. Eleştiriler başım üstüne ama üslup çirkinleştiğinde artık direkt engelleyeceğim.
Sevgiler 🍀

Oy sınırımız yok ama oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayalım olur mu?

Keyifli okumalar 🌸

"Rüya!''

Üzerimdeki ilk şoktan sıyrılarak ismini söyleyebildiğimde, yüzünü kaplayan geniş tebessümü ve iki yana açılmış kollarıyla bana doğru yürüyen Rüya'ya koşup sarıldım bir çocuk sevinciyle. Öylesine mutlu olmuştum ki yüzümdeki coşkulu tebessümü bir an olsun silemiyor, Rüya'ya her geçen saniye daha sıkı sarılıyordum.

''Ahh kızım yavaş ya. İlk döndüğünde bu kadar sıkı sarılmamıştın yahu!'' diyerek şaka yollu kulağıma fııldayaran Rüya ile kıkırdayarak kapattığım gözlerimi araladım usulca.

Gözlerimi aralar aralamaz Rüya'nın ardında dikilmiş, dudaklarındaki sıcak tebessümü ve gözlerini kaplayan hevesli parıltılarla bizi izleyen Barış ile göz göze gelsem de gülüşümü silmeden kollarımı çözerek geri çekildim.

''Rüya.'' dedim geri çekilir çekilmez yüzünü avuçlarım arasına aldığım Rüya'ya iç geçirerek. ''Rüya iyi ki geldin.''

Ellerimi yüzünden indirip yanaklarına iki büyük öpücük kondurarak içimdeki zapt edilemez sevinci onunla paylaştım heyecanla. O da yanaklarımdan öpüp tekrar sarıldı bana uzun uzun. Buradaki insanlar fazlasıyla sıcak ve samimilerdi, lakin benim için yeniydiler. İster istemez tüm içtenliklerine rağmen kendimi yabancı hissetmekten alıkoyamıyordum. Fakat şimdi, bu hayatta güvendiğim ve bendeki yerinin sarsılmayacağına emin olduğum dostum yanımdaydı. Ve ben daha güçlü, daha güvende hissediyordum.

''Barış ile aynı fikirde olacağıma zerre ihtimal vermezdim ama dün gece arayıp gelmem gerektiğini söylediğinde, aklımdan geçen tek şey haklı olduğuydu.'' diye fısıldadı Rüya sarılmamızı sonlandırmadan hemen önce. Sonra da salonda onu süzen birkaç çift meraklı göze başıyla selam verip gülümsedi. ''Merhaba, Rüya ben. Leyla'nın arkadaşıyım bir süre misafiriniz olacağım.''

Tam o anda ''Ol, ol.'' diyerek kalçasını yasladığı koltuktan ayırıp bize doğru adımlayan Yusuf'un hipnotize olmuş sesi ve Rüya'dan ayrılmayan bakışları bu süreçte fazlasıyla misafirperver olacağının göstergesiydi sanırım. ''Yusuf ben de.''

Rüya Yusuf'a baş selamı vermiş ve Yusuf'un hemen arkasında kalan Burak'a gözlerini değdirmeden başını yan tarafa çevirmişti.

''Hoş geldin kızım. Berrin, Barış'ın halasıyım ben de.'' dedi Berrin hala da ve masanın etrafından dolaşarak yanımıza gelip, Rüya'nın elini sıktı güleç yüzüne yansıyan samimi tavrıyla. ''Ne güzel iyice kalabalık olduk. Bayılırım kalabalığa.''

Beyaz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin