Beyaz Gece

Rüya&Burak Özel Bölüm III

Merhaba 💚

Medyada Rüya ve Burak'a yakıştırdığım bir şarkı var. John Legend - All of Me...

Oy vermeyi unutmayalım lütfen 🙏🏻

Keyifli okumalar 🌸

Kucağındaki ketçap aromalı aynı zamanda bolca da yağlı patates cipsiyle dolu kaseden yeni bir cipsi daha ağzına atan Rüya, parmak uçlarını Burak'ın inadına gürültüyle yalayarak bağdaş kurdu kanepede. Sonra da yağlı ellerini Burak'ın haki yeşili gömleğine uzatarak omzunu dürttü.

''Bana bak.'' dedi sabır dilenircesine iç çeken Burak'a kararlı bir tonla. ''O bikinimi her nereye sakladıysan derhal bana getiriyorsun!''

Aralarındaki derin uçurum gitgide azalmış ve 2 ay önce aynı evde yaşamaya başlamışlardı. Burak çoğu zaman Rüya'nın suyuna gitmeye çalışıyor, onun güvenini tamamen kazanabilmek için elinden geleni açık yüreklilikle yapıyordu. Lakin hamurlarından mıdır bilinmez, ters düşecek bir şeyleri muhakkak buluyorlardı. Rüya'nın Ayvalık'a giderken yanına almak istediği üstü straplez kesim olan beyaz bikini takımı da bugün için ters düştükleri yegane konuydu.

Kaşlarını çatmaya çalışıp omuzlarını dikleştiren Burak sesini kalınlaştırdı ve ''Ben ellemedim bile kızım.'' dedi yalan söyleyerek. Oysa ki bikini takımını makas ile kesip ufak parçalar haline getirerek, klozete atıp sifonu çeken kendisinden başkası değildi.

"Benimle kızımlı konuşma bir, evde ikimizden başkası yok ve ayaklanıp evi terk edecek bikiniler henüz üretilmedi iki," diyerek yağlı parmaklarını Burak'ın çok sevdiğini bildiği haki yeşili gömleğine biraz daha sürterek kaşlarını havaya dikti ve gülümseyerek dudaklarını yaladı. "O bikini takımı bu akşama kadar elime geçmezse oyun konsolunu pencereden aşağı fırlatırım bu da üç!"

Burak bu kez masum görünme gayretiyle gülümsedi Rüya'ya.

"Rüya güzelim ben bir şey yapmadım." dedi uysal bir sesle.

"Cin olmadan adam çarpmaya çalışma, bak ifrit oluyorum! Sana mı soracağım ne giyeceğimi ben? Adına kıskançlık deyip kazmalık yapamazsın!" diyerek yalan söylediğinden emin olduğu Burak'a işaret parmağını doğrulttu ve taviz vermeden çeneaini yukarı dikti. "Bikini takımıma kavuşamazsam o çok sevdiğin oyun konsolunu 5. kattan aşağı atacağım. Bitti!"

Rüya'nın dediğini yapacağından adı gibi emin olan Burak, sıkışmış hissetse de yutkunarak kensine uzmanan işaret parmağını yakaladı ve dudaklarına yaklaştırıp öptü iki kez. Sonra da Rüya'ya doğru kayarak nefesini yüzüne üfledi ve kızın birkaç gün önce kestirdiği perçemlerini havalandırdı. Gülüşünün etkisiyle kısılan yeşil gözleriyle de havalanan saç tellerini iç geçirerek takip etti hayranlıkla.

''Ne yapıyorsun ya?'' diye sordu Rüya. Gülmek ve gülmemek arasında gidip gelse de Burak ile kıyafetleri arasındaki net sınırı koruyabilmek adına gülmedi.

''Çocukluğumuzda çok hoşuna giderdi böyle yapıp, saçlarını havalandırmam.'' diye cevapladı Burak onu sonra da elini Rüya'nın ensesine sararak gerdanına ufak bir buse kondurdu. ''Çocuklaştığına göre o zamanları özlemiş olmalısın sen.''

Burak'ın tatlı öpücüklerinin boynuna kaymasına izin vermeden ayağa fırladı Rüya kararlılıkla. Cips kasesini de Burak'ın kucağına bıraktı fırlatırcasına.

''Bikini takımımı kaçıran sen, ama çocuk olan ben öyle mi Burak Bey?''

Yanaklarını şişirip soluklandı Burak. Sonra da kucağındaki cips kasesini kanepeye bırakarak başka çaresi olmadığını kabullendi, ayağa kalktı ve sırtı ona dönük Rüya'yı kendisine çekerek kollarını kızın karnına doladı. ''Tamam bebeğim, gitmeden aynısını alırım.'' diye fısıldadı uysal ve uzlaşmacı bir tonla Rüya'nın boynunu öpmeden hemen önce. "Küsme bana."