36. Bölüm

25.7K 2.5K 2.6K
                                    

Merhaba 💚

Bölüm Şarkımız;
*Sertap Erener - Olsun*

Bu bölümü hep ama hep yanımda olan ve bugün de doğum gününü kutlayan bommbooshayat 'a hediye ediyorum. İyi ki doğdun Zehra'cım, sağlıklı ve mutlu bir yıl olsun senin için. Kocaman seviliyorsun ❤️🥳

Oy sınırımız 800.

Yorumlarda aynı kişiler(canlarım ❤️) var hep. Diğerleri neden susuyor? Fikir belirtmekten çekinmeyin lütfen, vakit ayırıp bir şeyler yazmak ve bir kurguyu ilerletmek kolay değil 🙏🏻 Dönüt olmayınca heves de zedeleniyor, yorum konusunda da daha cömert olmanız dileğiyle. Sevgiler... 🌸

Keyifli okumalar

''Tolga'' diye seslendim, Ezgi'nin bakmaya tahammül edemediğim yüzüne sırtımı çevirerek mutfağa doğru tekrarladım. ''Tolga, kusma semptomuyla gelen bir muhabbet kuşu var ilgilenir misin?''

''Geliyorum abla.''

Tolga'nın sesiyle Ezgi'ye tekrar dönme gereksinimi duymadan odama doğru adımlamaya başladım. Yüzünü görmek ve sesini duymak istemiyordum ve bunu istememekteki nedenlerim fazlasıyla geçerliydi bana göre.

''Ben senin ilgilenmeni istiyorum.'' dedi Ezgi, ardımdan bağırıp ayak direterek. ''Neden kaçıyorsun benden?''

Ona istediğini vermedim ve adımlarımı hızlandırarak odama girip kapıyı da sertçe kapattım. Her şeyin ortaya çıktığı o gece, karşıma geçip keyifle anlattıklarının ardından onunla tek kelime dahi etmek istemiyordum. Cümleleri can yakmak için atılan sivri oklardan oluşmuştu o gece, çünkü tek amacı benim dibi görmemdi. Görmüştüm de. O gece dibi görmüş, hatta kendimi öldürmeyi dahi düşünmüştüm. Sırf bunu düşünmeme sebebiyet verdikleri için dahi onlardan nefret edebilirdim. Bu yeterli ve geçerli sebepti.

Gözlerimi kapatarak, bedenimi bir çuval gibi tekli kanepeye bırakıp nefesimi de sıkıntıyla dışarı verdim. Bu insanları görmek, konuşma çabalarını savuşturmaya çalışmak ruhumu yoruyordu. Ve ruhsal yorgunluk fiziki yorgunluktan çok daha ağırdı.

Onlarla hesaplaşma, intikam alma veya acı çektiklerini görme niyetinde değildim. Peki onlar neyin derdindeydi? Hayatlarında bir problem yaratacağımı düşünüp, buna yönelik endişe mi besliyorlardı? Tek derdim buraya geliş sebebimi nihayete erdirmek ve sonrasında da oğluma kavuşmaktı. Fakat onların bu girişimleri, beni yapmak istemeyeceğim şeylere yönlendirebilecek kadar nefrete bulanmama neden oluyordu.

Tıklanan kapı ile gözlerimi aralayarak omzumun üzerinden başımı çevirip kapıya doğru baktım.

''Abla kadın tutturmuş Leyla baksın diye. Sen tanıyor musun bu kadını?'' diye sordu araladığı kapıdan başını uzatan Tolga.

Ezgi'yi ismen tanıdığı için bunu sorması doğaldı.

''Senin muayene etmeni kabul etmiyorsa farklı bir kliniğe yönlendirebilirsin. Kesinlikle almıyorum.'' dedim kararlılıkla.

''Tamam abla.''

Başını sallayarak kapıyı geri kapatan Tolga'nın ardından parmaklarımı alnıma yaslayarak hafifçe ovuşturdum gerilen derimi. Bu insanlara kabuslarımda dahi dayanamazken, şimdi sürekli etrafımda dolaşmaları ister istemez geriyordu beni. Belki de Melih amirden yeni bir ekip kurmasını istemeyerek kendime haksızlık etmiştim. Ancak Deniz'e daha çabuk kavuşabilecek olma düşüncesi, çok daha cezbedici gelmişti.

Beyaz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin