37. Bölüm

27.1K 2.5K 3.2K
                                    

Merhaba 💚

Bölüm Şarkımız;
*Model - Bize Susmak Yakışır*

250k olmuşuz canım Beyaz Gece ailem. Başkalarına öneren ve okuma listelerine ekleyerek büyümemize destek olan herkese çok teşekkür ederim. Hepiniz iyi ki varsınız, iyi ki kesişmiş yollarımız! Sizleri çok seviyorum 🙏🏻❤️

Bu bölümü mehvilim 'e hediye ediyorum. Hem yorumların hem de mesajlarınla olan desteğin için çok teşekkür ederim. Barış'ın baş destekçisi iyi ki varsın 🌸

Oy sınırımız 850.

Yorum cimriliği de yapmayın lütfen, yazdığım en uzun Beyaz Gece bölümü oldu bu bölüm. Ona göre yorumlar da fazla olmalı bence 😂

Keyifli okumalar.

Nefesinin rüzgarını yüzümde duyumsayabileceğim kadar yakınımda durduğunda, kimseye güvenmemem gerektiğini öğreten adama bomboş gözlerle baktım. Bana kimseye güvenmemem gerektiğini büyük bir özenle bir kez daha göstermişti. Kalbimse bu yüzden gözlerimdeki boşluğun aksine doludizgindi. Hayal kırıklığı, öfke, pişmanlık, şaşkınlık tüm bunlardı 2 yılda onardığım kalbimin payına düşenler şimdi. Oysa ki ben bu duygularla yeterince sınanmıştım, yetmez miydi?

''Ne istiyorsun benden?'' diye sordum hiçbir duygu barındırmayan fakat yorgun çıkan sesimle, zaferini gözlerindeki gülüşle kutlayan Barış'a.

Yüzünü aydınlatan bu zafer ifadesi neyin nesiydi? Beni tongaya düşürmeyi başarabilmiş olmasının eseri miydi? Halbuki 2 yıl önce çok daha büyüktü düştüğüm tonga, o zamanki zaferini nasıl kutladığını merak etmiştim doğrusu. Zira o zaferi çok daha ihtişamlı ve egosunu tatmin ediciydi, eminim.

''Leyla.'' dedi ve ellerini omzumun iki yanına uzatıp kavramak için biraz daha yaklaştı, fakat geri çekilmemle bu çabası beyhude kaldı.

''Sakın!'' diye soludum alçak ancak sert çıkan uyarıcı sesimle.

İkazımla gözlerini ve dudaklarını süsleyen tebessüm, yavaş yavaş silinirken ellerini temkinli bir yavaşlıkla geriye çekip kendi boynunun iki yanına yasladı ve gözlerini yumdu yavaşça. Söyleyeceklerini tartıyor veya sabır dileniyordu, bilemiyordum.

''Ahmet amcayı nasıl böyle ucuz bir şeye alet ettin bilmiyorum, ama hala sevdiğim ve değer verdiğim insanları kirletme! Yeter!''

Sinirle güldü.

''Yeter!'' dedi benden yüksek çıkan sesiyle ve gözlerini aralayıp başını söylediğim şeyi onaylarcasına hızlı hızlı aşağı yukarı sallayarak yineledi. ''Bence de artık yeter! Ne yaptım ben sana Leyla? Söylesene, Allah kahretsin sana ne yaptım?''

Kaşlarım, sitemli kelimelerine inanamazlıkla havaya dikilirken mutlak ve iğneleyici bir alayla gülümseyip başımı iki yana salladım. Onun deli saçmalıklarına katlanacak kadar enerjik değildim. Simsiyah kesilen kızgın gözlerinden gözlerimi ayırarak yanından geçmek için sağ tarafa doğru ufak bir adım attım, lakin bileğimden kavrayarak bunun önünü kestiğinde artık o da ben de çok daha öfkeliydik.

''Dokunma bana! Neyini anlamıyorsun?'' diye bağırdığımda beni umursamadı ve elini bileğime sıkıca sarmaya devam ederek beni hızla kendine çekti.

''Anlamıyorum, tamam mı anlamıyorum!''

Beni kendisine çekişinin etkisiyle göğsüm sertçe göğsüne çarparken, aşağı eğilen başı sebebiyle burunlarımız birbirine değiyordu şimdi. Gözleri yüzümü talan ederken, hızla alıp verdiği soluklar ise dudaklarıma çarparak, kurşun gibi ağırlaşıyor ve kalbimde patlıyordu. Tepetaklak olmuştum, düşüncelerim lal kesilmişti. Damarlarımdaki kan tersine akıyor, kıpırdamamı ise imkansız kılıyordu. Geçen uzun zamanın ardından ona ilk defa bu denli yakın olmak, kokusu istemsizce soluyor olmak beni tüketmenin yanı sıra tüm dengemi yerle yeksan etmişti.

Beyaz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin